Yurttaş ucuzluğa susamış

Sıcak havalardan bunalan yurttaşların içme suyu tüketimi arttı. Gündemde ise su fiyatları var. Artan enflasyonla her şey gibi yükselen su fiyatlarının da kendisini etkilediğini söyleyen yurttaş, “Su masrafı gelirimin yüzde onuna dek geliyor” diyor. Satıcılar ise müşterilerin fiyatlara tepki gösterdiğini söylüyor.

ANKARA / Cumhuriyet

Hava sıcaklıklarının artması tüketilen su miktarını da etkiledi. Su fiyatları ise cep yakmaya devam ediyor. Şebeke suyunun çoğu yerde içilemeyecek durumda olması yurttaşları damacana ve şişe almaya itiyor. Su fiyatlarından şikayetçi olanlar, her ay ödedikleri su faturasının ortalama 200-300 TL arasında olduğuna değiniyor. İçme suyu masrafı için ise aylık ortalama bin ila bin 500 TL harcama yaptıklarını söylüyorlar. Asgari ücretle geçinen yurttaşlar tepkilerini, “Aylık içme suyuna yaptığım harcama, gelirimin yüzde onuna dek geliyor. Üstelik en ucuz damacanayı sipariş etmeme rağmen bu şekilde” ifadeleriyle anlatıyor. Bir zamanlar 50 kuruşa alınan şişe su, marketlerde artık en ucuza 2.75 TL’ye bulunuyor. Ancak bu fiyat 10 TL’ye kadar bile çıkabiliyor. Aynı su, en uygun fiyatlı kafe ve restoranlarda 12 TL’ye satılırken; bu fiyatın biraz daha lüks mekanlarda 45 TL’ye çıktığı görülüyor. Su fiyatları bile yüksek olunca müşterilerin fiyat duyunca tepki gösterdiğini söyleyen büfe sahipleri, “Su fabrikalarını da anlamaya çalışıyoruz. Üretim, işçilik, vergi, nakliyat derken zaten yüksek fiyata geliyor. Biz de burda üstüne eklemek zorunda kalıyoruz. O yüzden fiyatlar çok yüksek. İnsanlar su almak  isteyip fiyatları duyunca tepki gösteriyor. Onlar da çok haklı. Bana sorarsan bedava olmalıdır. Yeraltı kaynağı sonuçta” diyor.

'SU ALASIM GELMİYOR'

Ankara’nın merkezi Kızılay’da zamlı fiyatlardan şikayetçi olduğunu dile getiren bir yurttaş ise, sorunu “Havaların ısınmasıyla birlikte çok su tüketiyoruz ama fiyatlar da bir o kadar arttı. Son 15 gündür yine her şeye zam geldi. Bu her mahallede bulunan zincir marketler de aklına geldikçe zam yapıyor. Sözde her şeyi daha ucuza satmak için açılmışlardı. Çeşme suyu içilecek gibi değil. O yüzden içmek için günlük 5 litre su alıyorum. Hele dışarı çıkınca su alasım gelmiyor. Ama çoğu zaman da mecbur kalıyoruz. Pastane ve kafe fiyatlarını söylemiyorum bile” ifadeleriyle anlatıyor. Bir başka yurttaş ise, “Havalar çok sıcak. Mecburen gün içinde çok fazla su tüketmemiz gerekiyor. Su olmuş 10-15 lira. Günde 3 kere küçük şişe su alsak 30 liramız zaten gidiyor. Dışarı çıkarken artık kendi suyumuzu hazırlayıp çıkıyoruz. Damacana desen, 100 lira olmuş. Aylık yaklaşık bin lira harcama yapıyoruz. Yazın sıcaktan ayda 8-9 kez damacana su almak zorunda kalacağız haliyle. Yani su hayattır derler ama hayatta kalmak gittikçe pahalılaşıyor artık” diyor.