Yaşamlarıyla bedel ödeyenler

Uğur Mumcu (1942-1993)

Türkiye Cumhuriyeti, ulusçu, halkçı ve Kemalist olmak zorundadır. Ve olacaktır. Biz Kemalist devletin Cumhuriyetini savunuyoruz. Devrimcilerin ilk ulusal görevleri bu Kemalist Cumhuriyeti korumaktır. Mustafa Kemal Cumhuriyetçileri görev başına...

A. Taner Kışlalı (1939-1999)

Niçin Cumhuriyet gazetesi, okur sayısının ötesinde, Türkiye’deki siyasal gelişmeleri bu ölçüde etkileyebilecek bir güce sahip. Çünkü Cumhuriyet gazetesi  ‘Entel’lerin değil ‘aydın’ların gazetesi olma özelliğini korudu. Çünkü, düşünceler, ancak doğrulara oturdukları zaman güç kazanırlar!..

Muammer Aksoy (1917-1990)

 Devleti kendi çiftliği, kamu görevlilerini kendi özel kâhyaları sanarak arpalık dağıtan ve modern haraç yöntemleriyle kesesini dolduran siyaset madrabazlarını ve avanesini hoşgörürlülükle karşılamak, Atatürkçülükle bağdaşamaz.

Bahriye Üçok (1919-1990)

Diyanet, hangi çağda yaşadığımızı unutmuş görünüyor. ‘Türk kadınına gaye çizmek’, ‘alacağı rolü, görevi belirlemek’, erkeklerin tekelinde olmadığı gibi, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmiş bir görev de değildir.

Onat Kutlar (1936-1995)

Yaşadığımız şu karabasan, bir gerçeğin yansımasından baş­ka bir şey değilse, ölümsüz gençlik ve bahar düşlerimiz ne­dir? Gerçek değil mi onlar? İstersen şimdi yalnızca bunu düşünelim ve bekleyelim yarını. Yarın her zaman güzel­dir.

C. Orhan Tütengil (1921-1979)

Pusulamız Türk devrimidir. İşte Türkiye’nin temel sorunu, hangi ‘saat’e ve ‘pusula’ya göre hareket edileceği sorunudur. Doğruya ulaşma niyeti ve çabası varsa, elbette bir gün doğruya da ulaşılır.