Yağmacılar nedeniyle hasarlı binadan eşyalarını taşıdılar: 'Böyle insan olmaz olsun'
Samandağ’da depremzede yurttaşlar, yağmadan duydukları endişeyle hasarlı apartmanlarından eşyalarını çıkartarak güvenli bölgelere taşımaya çalışıyor. Evlerindeki az sayıda sağlam eşyayı taşıyan Yusuf Altınok, “Evi niye boşaltıyoruz? Artık güven yok. İkinci katta dahi, üçüncü katta olsa yağmacılar fırsata çevirdiler. Böyle insan olmaz olsun. Bizim insanımız da dahil yağmacılar, başka yerlerden gelen insanlar dahil. Kimseye güven olmuyor” dedi.
6 Şubat Kahramanmaraş ve 20 Şubat Hatay merkezli depremlerden en çok etkilenen bölgelerden Samandağ’da evlerini terk etmek zorunda kalan yurttaşlar, hırsızlık ve yağma olaylarından endişe duyduğu için hasarlı binalardaki eşyalarını çıkarmaya çalışıyor.
21 yaşındaki Yusuf Altınok, yağmacılardan çekindikleri için sağlam eşyalarını güvenli bir bölgeye taşımak zorunda kaldıklarını anlatıyor.
“YAĞMACILAR, BİZİM İNSANLARIMIZ DAHİL HERKES BU İŞİ FIRSATA ÇEVİRDİ”
ANKA Haber Ajansı’na konuşan Yusuf Altınok, insanlarda vicdan kalmadığının altını çizerek, “Yağmacılar, bizim insanlarımız dahil herkes bu işi fırsata çevirdi. İnsanlarda vicdan kalmadı. O yüzden götürüyoruz (eşyaları)” dedi.
“ARTIK KİMSEYE GÜVEN OLMUYOR”
Samandağ’da çadırda yaşadıklarını belirten Altınok, “Artık kimseye güven olmuyor. Samandağ merkezde çadırda yaşıyoruz. Deprem felaketindeyiz, herkes yardım meselesinde, el ele birlikte bu zamanda verilir, bu zamanda gösterilir. Geldi, Allah razı olsun herkesten, diğer ülkelerden, diğer şehirlerden Allah razı olsun herkesten yardım ettikleri kadar ettiler” diye konuştu.
“EVİ NİYE BOŞALTIYORUZ? ARTIK GÜVEN YOK. İKİNCİ KATTA DAHİ, ÜÇÜNCÜ KATTA OLSA YAĞMACILAR FIRSATA ÇEVİRDİLER”
Yağmacılık ve hırsızlık yapanların depremi fırsata çevirdiğini dile getiren Altınok, “Evi niye boşaltıyoruz? Artık güven yok. İkinci katta dahi, üçüncü katta olsa yağmacılar fırsata çevirdiler. Böyle insan olmaz olsun. Bizim insanımız da dahil yağmacılar, başka yerlerden gelen insanlar dahil. Kimseye güven olmuyor” dedi.