Velilerin iznini almadan öğrencileri mevlide götürdüler

Muğla'nın Menteşe ilçesinde bazı ilk ve ortaöğretim okullarında öğrencilerin, velilerin izinleri olmadan Mevlid-i Nebi etkinliklerine götürüldüğü öğrenildi. Öğrencilerin götürülmesine tepki gösteren Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, etkinliğin ders saatleri içerisinde yapılmasının yasal olmadığını söyledi.

ANKA

Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, Muğla’da bazı öğrencilerin velilerin izni olmadan Mevlid-i Nebi etkinlerine götürülmesine; "Okullarda okutulacak dersleri gösteren haftalık ders çizelgelerinde yer almayan bir dersin ya da etkinliğin ders saatleri içinde yapılmasının yasal dayanağı yoktur" açıklaması ile tepki gösterdi.

Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, Muğla’nın Menteşe ilçesinde bazı ilk ve ortaöğretim öğrencilerin velilerin izinleri alınmadan Mevlid-i Nebi etkinlerine götürülmesini, yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi. Birdal’ın açıklaması şöyle:

“Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından tüm okullara gönderilen yazı ile ilköğretim ve ortaöğretim okullarında Mevlid-i Nebi etkinliklerinin düzenlenmesi talimatı verilmiştir. Bu kapsamda ilimiz Menteşe İlçesindeki bazı okullarda öğrencilerin veli izni olmadan dersten alınarak ders saati içerisinde söz konusu etkinliklere katılmaları sağlanmıştır. Öncelikle okullarda okutulacak dersleri gösteren haftalık ders çizelgelerinde yer almayan bir dersin ya da etkinliğin ders saatleri içinde yapılmasının yasal dayanağı yoktur. Ayrıca öğrencilerin ders saatleri içindeki etkinliğe katılmak istememeleri durumunda nereye gideceği, güvenliği, ailesine ve okula karşı öğretmenin sorumluğunun ne olacağı belirsizdir. Bu durumda öğretmenin müfredatla ilgili sorumluğunu nasıl yerine getireceği de belirsizdir.

"HİÇBİR ÇOCUĞUN AYRIMCILIĞA MARUZ KALMAMASI GARANTİ ALTINA ALINMALI"

Belirtmek isteriz ki okulların herhangi bir dini etkinliğin mekanı haline getirilmesi, Bakanlık birimlerinin okullara talimat göndererek öğretmen ve öğrencilerin söz konusu etkinliklere katılımını zorunlu tutması kabul edilemez. Çünkü okullar, farklı inanç gruplarının her birinin eşit değerde görülmesi gereken kurumlardır. Bu nedenle hiçbir çocuğun inancı ya da kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmaması garanti altına alınmalıdır.

Anayasa ve Mille Eğitim Temel Kanunu’nda belirtilen kamusal hizmet olan eğitim-öğretim faaliyetlerinin içeriğinin oluşturulması, uygulanmasının gözetim ve denetiminin devletin hizmet alanlı içerisinde olduğu, genel idari esaslara göre memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesi gerektiği ve devredilemeyeceği açıktır. Aksi halde eğitim-öğretim hizmetleri dini vakıf cemaatlerin vesayetine terk edilmesinin ciddi tehlikeli sonuçları olacaktır. MEB temel amacına uygun olarak öğrencilerimizi evrensel normlara ve insan haklarına göre yetiştirmek zorundadır. Öğrencilerimiz demokratik, laik ve bilimsel bir eğitim almalıdırlar. Eğitim-Sen olarak okullarda eşitsizliği ve ayrımcılığı derinleştiren bu ve benzeri uygulamalara son verilmesi ve okulların dini etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekanları olması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."