Van Gölü sahilleri işgal altında
Turkuaz rengi görüntüsü, mavi bayraklı plajı ve sahilleriyle tanınan Van Gölü, bir yandan kirlilikle bir yandan da kıyı kanunu hiçe sayılan yapılaşmalarla gün be gün yok oluyor. Van Gölü sahillerini resmi kurumların yanı sıra, özel ve tüzel işletmeler, yazlıklar işgal ediyor. Yurttaşlar yaz aylarında gölde faydalanmak için yer bulamazken, kıyı kanununa da çiğneniyor.
Yusuf Ziya CanseverVan Gölü’nün kirlilikten kurtarılması için 100 milyon lira maliyetli ‘Van Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ projesi tamamlanmasından sonra başlatılan dip çamuru temizliği devam ediyor. Tesisin devreye girmesinde sonra gölde şu ana kadar yaklaşık 500 bin metreküp balçık ve dip çamuru temizlendi. Ancak kıyılarındaki işgalle ilgili ise şu ana kadar hiç bir çalışma yapılmadı. Sahil şeridinin yerleşim yerlerine yakın ve kullanılmaya müsait alanları ‘sosyal tesis ve kampları’ adı altında parselleyen resmi kurumlar, sahili işgal etmeye devam ediyor.
Son olarak Edremit Belediyesi tarafından göl içerisinde yaptırdığı cafe, Ahlat İlçesinde ise Cumhurbaşkanı sarayı oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilen ‘Doğal sit alanı’ kanunu ise, özünde bu kanunun yeni yapılaşmanın önünü açacağı gibi eski yapıların kalıcı hale geleceği iddia edildi.
"TALANA AÇIK BİR ALAN HALİNE GELECEK"
Çıkartılan bu kararnamenin bir aldatmacadan ibaret olduğunu, Van Gölü sahillerinin imara ve talana açık bir alan haline geleceğini iddia eden TMMO İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şube Başkanı Mihail Atik, bu yasayla gölün korunacağını düşünmediğini, çıkartılan kanunun yeni projelere zemin hazırlamak ve art niyetli olduğunu ifade etti.
Atik, “5 Mart 2022’de ‘Doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak tescillendi. Burada dikkat çekici olan şey, ‘kontrollü kullanım’ ifadesidir. Bu koruma kanununa istinaden Bakanlık 21 Temmuz’da Van Gölü’nü bu kapsama aldı. Açık söylemek gerekirse Van gölü için talihsiz bir karardır. Bu yasayla yetki tamamen Belediyelere ve Milli Emlak Müdürlüklerine verildi.
Kanun çıkar çıkmaz göl kenarında yeni yapılar da hız kazandı” dedi. Gölün kıyısında sanayi tesislerinin kurulabilineceğine dikkat çeken Atik, “Bununla şunu diyorlar, Biz size açık kapı bıraktık. Siz kendi sanayi tesislerinizi belli yol ve yöntemlerle sürdürün. Yani, tabiri caizse barajlar için verilen ÇED raporu gibi. Yani ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğünün, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün vereceği olumlu görüşler doğrultusunda maden arama sahaları ve ocakları açılabilir” ifadelerini kullandı.
"YURTTAŞLARA YASAKLI HALE GELDİ"
Van Gölü’nde kıyı kanununun ihlal edildiğini kaydeden Van Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (VAN ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık ise, “Kıyı Kanunu uygulaması gereken kamu kurumları, gölün en gözde sahillerine eğitim, sosyal ve dinlenme tesisleri adı altında işgal ediyor ve çevresini de tel örgü veya duvarla çevriliyor.
Göl çevresinde Diyanet Vakfı, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma, Karayolları, DSİ’ye ait sosyal tesisler, Maliye, Su Sporları, Edremit Belediyesi’nin mesire yerleri, İl ve İlçe belediyelerin arıtma tesisleri, Oteller, cafeler ve Cumhurbaşkanı Sarayına bağlı eklentiler. Bunun yanında birçok otel gibi özel işletmeciler de yine valilik yada yetkili kaymakamlıklar tarafından verilen izinlerle kıyılar işgal edilmiş.
Van Gölü sahilleri adeta yurttaşlara yasaklı hale geldi. Yurttaşlar, kamu kurumlara ait sosyal tesislerden ücret karşılığında yararlanıyor. 3 bin 621 kıyı şeridi komple kapatılmıştır. Yurttaşların hiçbir şekilde Van Gölü'nden yararlanma hakkı kalmamıştır” diye konuştu.