Uzmanlar uyarıyor: 'Erken tanı ve tedaviyle işitme engeli önlenebilir’

İşitme engelinin erken tanı ve tedavi ile önlenebilir bir durum olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Merve Tunca, "Erken tanı için yenidoğan işitme taraması yapılmakta, bu tarama sonucuna göre gerekli durumlarda ileri tetkiklerle değerlendirmeler yapılmaktadır” dedi.

DHA

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Merve Tunca, 18-24 Eylül Dünya İşitme Engelliler Haftası nedeniyle işitme engeli tanı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

"1-4 YAŞ ARASINDA İMPLANTASYON CERRAHİSİ YAPILMALI"

Dr. Tunca, işitme cihazları, koklear implantasyon, BAHA gibi yöntemler ile işitmenin artırılmasının sağlanabildiğini söyledi.

Koklear implantasyon kararı verilen çok ileri işitme kayıplı hastalarda alıcı ve ifade edici dil gelişiminin sekteye uğramaması için beyin plastisitesi tamamlanmadan önce 1-4 yaş arasında implantasyon cerrahisi yapılmasının önerildiğini belirten Dr. Tunca, “Bu hastalarımızda en iyi sonucu 1 yaşında her iki kulağa koklear implantasyon cerrahisi yapılanlarda almaktayız. Bu nedenle tarama testlerinden kalan hastaların ivedilikle kulak burun boğaz uzmanlarına yönlendirilmesi, işitme ve buna bağlı konuşma engeli önlenmesinde kilit bir role sahiptir. Günümüzde işitme engeli, erken tanı ve tedavi ile önlenebilir bir durumdur. Erken tanı için yenidoğan işitme taraması yapılmakta, bu tarama sonucuna göre gerekli durumlarda ileri tetkiklerle değerlendirmeler yapılmaktadır” dedi.

"KONUŞMA GELİŞİMİNİN ETKİLENMEMESİ İÇİN..."

Dr. Tunca, erken tanı ve tedavi şansı sağlanamayan çocuklarda okuma, bilişsel, sosyal ve duygusal becerilerin gelişiminde gerilik izlendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Konuşmanın gelişebilmesi için çok ileri işitme kaybının erken tanısı bir zorunluluktur. Aile öyküsünde işitme kaybı olması, yenidoğan yoğun bakımda 5 günden uzun süren yatış öyküsü, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, iç kulakta toksik etkinliği olan bazı ilaçların kullanımı, annenin gebelikte geçirdiği bazı enfeksiyonlar, menenjit, kafa travması, uzamış sarılık, genetik sendromlar, nöromotor bozukluklar gibi faktörler işitme kaybı açısından risk oluşturmaktadır. Yetişkinlerde de gelişen ani veya dönemle ilerleyici işitme kayıp vakalarında kişi hayat konforundan giderek uzaklaşarak kendini oldukça zorlu bir sürecin içinde bulur. Bu yüzden bu hastalara bir Kulak Burun Boğaz uzmanına danışıp işitme kaybı şikayetinden kurtularak, konfora kavuşmalarını tavsiye ederiz. İşitme rehabilitasyonu gerek cihazlarla gerek cerrahi yöntemlerle sağlanabilmektedir. Her iki kulakta çok ileri düzeyde kayıp olması durumunda, işitme cihazından fayda görmeyen hastalarda koklear implantasyon cerrahisi yetişkin dönemde de yapılabilmektedir.”