Uzmanlar, ‘Fay hattına, zayıf zemine bina yapmanın sonucunu yaşıyoruz’ dedi
Kahramanmaraş depremleri, kentlerin doğru zemin üzerine kurulmasının önemini ortaya koydu. Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, “Güçlü zeminde, mühendislik hizmeti almış, ruhsatlı yapılar yapılmalı” uyarısı yaptı.
Dilan AyırkanTürkiye Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sarmaya çalışırken uzmanlar bundan sonrasında atılacak adımların ve tedbirlerin önemine dikkat çekti.
Uzmanlar, 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük depremin bu kadar yıkıcı sonuçlarının olmasında “zemin yapısının” etkisine vurgu yaptı.
NELER YAPILMALI?
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, “Deprem bölgesinin tamamı fay hattı üzerine kurulmuş” diyerek şu tespitleri yaptı: “13.5 milyon insan fay hattı üzerine yığılmış. Buralarda nüfus yoğunluğunun çok daha az olması ve yerleşim alanlarının fay hattından daha uzak olması beklenirdi. Bundan sonra yapılacak yapıların da olabildiğince fay hattından ötelenerek başka bir noktada üretilmesi gerek. Yatay ya da dikey mimariden öte güçlü bir zeminde, mühendislik hizmeti almış, ruhsatlı yapılar yapılması gerekiyor.”
"NÜFUS EŞİĞİ AŞILDI"
Olası İstanbul depremi için alınacak önlemleri de sıralayan Giritlioğlu, “İstanbul’da yatay mimariye geçilebilecek bir alan yok. Metropol uçtan uca dayanmış vaziyette. Burada olması gereken nüfusu azaltmaya gitmek. İstanbul’un nüfus eşiği planlamalara göre 2030’a kadar 16 milyondur. Şu an bile nüfus 20 milyonu geçmiş durumda. Biz hâlâ mega projelerle şehirlere nüfus yığıyoruz” yorumunu yaptı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşüm çalışmalarıyla keyfi imar planları yaptığını belirten Giritlioğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"HAZIRLIK ENGELLENİYOR"
“İstanbul İl Çevre Düzeni planımız var. Bakanlık kentsel dönüşüm kanununu araçsallaştırarak istediği yerde keyfi ayrıcalıklı imar planları yapıyor. Devasa yapılaşma yoğunlukları nüfus yükleri getiriyor buralara. Bunlardan kaçınmak gerekiyor, bilimsel planlamalara saygı duymak gerekiyor. 15-20 yıldır şehir planlamacıların adı yok, bütün planlama kararlarını siyaset veriyor. Rant siyaseti oldukça biz kentlerimizi depreme dirençli hale getiremeyiz.”
BİLİMİ ÖNCELEMEK HASARI ÖNLEDİ
Düzce, 1999’da yaşanan depremde büyük hasar gördü. Kentteki binaların yüzde 70-80’i deprem sonrası yönetmeliklere uygun olarak inşa edildi. Birinci derecede deprem bölgesinde yer alan kentte, özellikle yüksek katlı yapılaşmanın önüne geçmek için yatay kentleşme modeli uygulamaya alındı. Bu kapsamda hiçbir yapının zemin etüdü yapılmadan inşaatına başlanmadı.
Düzce’nin Gölyaka ilçesinde 23 Kasım 2022’de meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremde hiçbir can ve mal kaybı yaşanmamasında, yapılaşmada bilimin öncelenmesi etkili oldu.