Uzmanlar 15 yaşındaki Melike’nin eski nişanlısı tarafından öldürülmesini değerlendirdi: 'Bunun adı çocuk hakları ihlalidir'
Melike Arıbaş'ın ayrıldığı nişanlısı tarafından öldürülmesiyle çocuk gelin tartışması yeniden gündeme geldi. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Aşkın Topuzoğlu ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, konuyu Cumhuriyet'e değerlendirdi.
Rengin TemoçinAksaray’da Melike Arıbaş (15), ailesiyle birlikte gittiği bir nişan töreninde, ayrıldığı nişanlısı Muhammet Kılıç (22) tarafından tabancayla başından vurularak öldürüldü. Kızını korumaya çalışan Doğanay Arıbaş (42) da başından yaralandı. Muhammet Kılıç ise olay yerine yakın bir bölgede polis ekiplerince suç aleti ruhsatsız tabancayla birlikte yakalandı. Kılıç, Aksaray Adliyesi’ne sevk edildi.
Yaşananlar çocuk gelin tartışmasını tekrardan gündeme getirdi. Cumhuriyet, konuya ilişkin İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Aşkın Topuzoğlu ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’yle konuştu.
Melike Arıbaş’ın 14 yaşındayken Muhammet Kılıç’la nişanlandığı ve altı ay sonra nişanı bozdukları iddia edildi. Bunun üzerine aileler arasında tartışmalar yaşanırken Muhammet Kılıç’ın kızı ve ailesini sürekli tehdit ettiği, ailenin de bu konuda şikâyette bulunduğu öne sürüldü. Avukat Aşkın Topuzoğlu, “18 yaşından küçüklerin evlilik hazırlığı yapması, nişanlanması tamamen bir çocuk hakları ihlalidir. 18 yaşından küçüklerin evlenmesi de çocuk istismarıdır. 15 yaşındaki bir çocuğun nişanlandırılması ne çocuk haklarıyla örtüşür ne de yasal düzenlemelerle. Bu bakışın bir an önce değişmesi gerekiyor. Okulda olması gereken bir çocuğun nişanlı olması mümkün değil. Toplumumuzun artık duyarlı olması gerekiyor” dedi.
Canan Güllü ise “Erken yaş evliliklerinin zihnen makbul görünmesini sağlayan bir tarikat düzeni var. Bu bir dramın ötesinde fecaattir. İnsan hakları ihlalidir. Kadına karşı şiddetin aynı oranda çocuk hakları ihlalidir. Bunlara karşı önlem almamız gerektiğini söylüyoruz. Aile rızasının makbul sayılmacağını, rıza beyanı gibi kararların suç unsuru olarak kayda geçmesini istiyoruz” diye konuştu.