Ulu önder Atatürk’ün Türk kadınına kazandırdığı haklar sonsuza dek korunacak
Türkiye’nin cumhurbaşkanı kararıyla bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından geçen sürede 917 kadın öldürüldü.
Rengin TemoçinKadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre geçen yıl 315, bu yıl ilk iki ayda 67 kadın katledildi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınlar “Özgür ve eşit yaşamak istiyoruz” mesajı verdi.
Medeni Kanun hedefte
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü avukat Nazan Moroğlu:
“Son dönemde laik bilimsel eğitim, laik hukuk, Medeni Kanun çok yönlü hedef alınıyor. Kadını birey olarak görmeyen ve Medeni Kanunu yok sayan anlayışı devletin her kademesinde görüyoruz. TBMM’de kanunla onaylanan İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı’nın tek imzasıyla feshedilemez. Bu durum, ülkemizde kadın haklarında geri adım girişimlerinin ne kadar hızlandığının örneğidir. Hukuka, huzura hasret kaldığımız ülkemizde, kazanımlarımıza sahip çıkmak için, laiklik, eşitlik demokrasi ve Atatürk ilke ve devrimleriyle kazandığımız kadının insan hakları için mücadeleye devam diyoruz.”
‘Beraber yapacağız’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim:
Kadınlar artık özgür ve eşit yaşamak istiyor. Kadınlar için dünyanın dört bir yanında özgür şehirleri, özgür sokakları, özgür yaşamları biz kuracağız. Ancak bunu da yalnız yapmayacağız. Sizlerle birlikte yapacağız. Bu satırları okuyan bütün kadın kardeşlerim. Korkmayın.”
'Korkmayacağız, yılmayacağız'
29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı avukat Şenal Sarıhan:
“2024 yılı 8 Mart’ı kadın mücadelesinin her gün biraz daha yükseldiği bir dönemde yaşanıyor. AKP döneminde imzalanmış olarak İstanbul Sözleşmesi de esas olarak kadınların mücadelesiyle elde edilmiş bir sözleşmeydi. Erkek egemen toplumun direncine iktidarın da boyun eğmesi ve iktidarın da buna uygun politikalara doğru yönelmesiyle karşı karşıyayız. Gerek Medeni Yasa gerek Anayasa gerekse Türk Ceza Kanunu’ndaki daha eşitlikçi yasaların düzenlenmesi konusundaki tutum bugün elbette karanlık bir tabloya işaret ediyor. Ancak bu tablo karşında kadınların susmadığını ve çaba gösterdiğini görüyorum. Bu 8 Mart’ta bir sözü kendimize vermek durumundayız, korkmayacağız, gerçekten yılmayacağız.”