Ukrayna'da tahliye edilmeyi bekleyen Türk öğrenciler: Olumlu yanıt alamıyoruz

Müdahalenin beşinci gününde Ukrayna'da mahsur kalan ve tahliye edilmeyi bekleyen Türk öğrenciler güvende olmadıklarını belirtti. Gıda sıkıntısı çekmeye de başladıklarını söyleyen öğrenciler, tahliye çağrısında bulundu.

ANKA

Rusya'nın askeri müdahalede bulunduğu Ukrayna'da mahsur kalan Türk öğrenciler, müdahalenin beşinci gününde tahliye edilmeyi bekliyor. Güvende olmadıklarını belirten Kübra Karadağ, “Harkov’a yakın bir bölgedeyiz ve şu an patlama sesleri bizi tedirgin ediyor” diye konuşurken Poltava’da okuyan Ruken İpek Dağar, “İlk günden beri doğru dürüst uyuyamıyorum bile. Çıkabilenler özel araçla çıktı. Tahliye edilirsek daha güvenli olur diye düşündük. ‘Harkov’dan iki otobüs çıktı’ dediler ama biz Harkov’a iki saat uzağız. Belki buraya gelirler ya da bize otobüs ayarlarlar diye bekledik. Ama olmadı” dedi.

Ukrayna’da mahsur kalan kimi Türk vatandaşları kendi imkanlarıyla sınırlara ulaşmaya çalışırken kimileri tahliye edilmeyi bekliyor. Ukrayna’nın Harkov ve Poltava şehirlerinde yaşayan iki Türk öğrenci, yetkilere, tahliye çağrısında bulundu. Öğrenciler bu süreçte yaşadıklarını  anlattı.

“GIDA SIKINTISI ÇEKMEYE BAŞLADIK”

Ukrayna’nın kuzeydoğusunda bulunan Harkov şehrinde mahsur kalan öğrenci Kübra Karadağ, kendisini güvende hissetmediğini belirterek şöyle konuştu:

“Şu anda bulunduğum yerde kendimi hiç güvende hissetmiyorum. Ülkemden bir an önce bizi kurtarmasını istiyoruz. Gıda sıkıntısı çekmeye de başladık. Harkov’a yakın bir bölgedeyiz ve şu an patlama sesleri daha çok tedirgin ediyor bizi. Çoğu arkadaşımız kendi imkanlarıyla kaçmaya çalışıyor. Biz burada kaldık. Bizi kurtarmalarını bekliyoruz. Çok acilen tahliye edilmemiz gerekiyor. Hiç güvenli değiliz.”

“HENÜZ BURASI SAKİNKEN BİZİ TAHLİYE EDİN”

Ukrayna’nın doğusunda bulunan Poltava’da okuyan Ruken İpek Dağar ise tahliye için beklediklerini, ülkeden daha önce çıkmak istediklerini ancak okulun baskısından dolayı bunu yapamadıklarını söyledi.

Dağar, şunları söyledi:

“Yollara hâkim değiliz, araçlarla çıkamıyoruz. Burası düne kadar çok sakindi. Fakat dün bölge yakınlarında bir Rus tankı İHA ile imha edildi. Akşam saatlerinde ilk defa bizde de hava saldırısı için uyarı sireni çalındı. Ben evde tek başıma kalıyorum, ne yapacağımı bilemedim. Aileme durumdan bahsetmedim bile. Gece boyunca uyanıktım. Gidebileceğim yakın bir sığınak var mı, yok mu onu bile bilmiyorum.

“ULAŞTIĞIMIZ KİŞİLERDEN OLUMLU YANIT ALAMIYORUZ”

Çıkabilenler özel araçla çıktı. Biz, tahliye edilirsek daha güvenli diye düşündük. Çünkü öyle söylediler. ‘Harkov’dan iki otobüs çıktı’ dediler, biz Harkov’a iki saat uzaklıktayız. Henüz burada bir sorun yok diye, belki buraya da gelirler ya da bize otobüs ayarlarlar diye bekledik. Ama olmadı. Henüz burası sakinken bizi tahliye edin. En azından burayı arayıp bizim için otobüs ayarlayın. Biz, Sayın Çavuşoğlu'nun açıklamalarını dinledik. İnanıyoruz ki tahliye edecekler bizi. Ama onlar da bize hak versinler, ruh halimiz her an değişiyor. Ulaştığımız kişilerden olumlu yanıt alamıyoruz.

“DAHA FAZLA OTOBÜS GÖNDERDİLDİĞİNE DAİR HABERLER GÖRMEK İSTİYORUZ”

Biz, ‘Öğrencileri çıkardık’ haberleri görmek yerine ‘Daha fazla otobüs gönderdik’ haberleri görmek istiyoruz. Yol arıyoruz; acaba çıkış var mı, tehlikesi ne kadar diye. Size de söyledim. Gitmeye karar veriyoruz, harekete geçelim diyoruz çünkü sesimizi duysalar bile değişmiyor sonuç. Biz, hala burada habersiz bekliyoruz.

Şu an sizinle konuşurken bile polis arabalarının siren seslerini duyuyorum. İlla saldırmaları mı gerekiyor bize. Biz sabrediyoruz ama kızgınlığımızı da mazur görüp bizi de tahliye etmelerini istiyoruz artık.”