Tuz Gölü Lagünü'nün yanına otel inşa ediliyor! 'Doğal kaynaklarımız yok oluyor'
Türkiye'nin en sakin 11 kenti arasına giren Gökçeada yeniden arazilerine yapılacak otel ve taş ocağı ile gündeme geldi. Doğaseverlerin ekolojik kaygılarının üzerine açıklamalarda bulunan taş ocağı sahibi Nusret Avcı, gelen tepkiler üzerine dinamit patlatma işleminin iptal edileceğini ve çevre duyarlılığının ön planda olduğunu söyledi.
cumhuriyet.com.tr2016 yılında Türkiye'nin 11 sakin kenti arasına giren Gökçeada son dönemde arazilerinde başlatılan inşaatlar ile gündeme geliyor.
Gerçek Gündem'den Melike Çapan'a konuşan açılması planlanan taş ocağının sahibi Nusret Avcı, her projede ön duyarlılığının çevre olduğunu söyleyerek,taş ocağının bir dağın eteğinde, görsel anlamda bir kirliliğe sebebiyet vermeyecek bir bölge olduğunu ifade etti. Taş ocağının hiçbir noktadan gözükmediğini söyleyen Avcı, arkasındaki tepenin büyük bir kütle olduğunu ve binlerce yıl oradan taş alsan fark edilmeyeceğini savundu.
"DİNAMİT PATLATMAYI İPTAL EDECEĞİZ"
Taş ocağı ile ilgili yurttaşların dinamit patlatılacak tepkilerine de değinen Avcı, “Raporda da 28 günde bir patlatma olacağı yazılıyor. 28 günde bir patlamanın hiçbir yere bir zararı yok. Ancak biz de patlatma yapmayacağız. Şimdi maden mühendisimiz ile de görüşüyorum. Madem tepki var bu patlamayı kaldıralım diye düşünüyorum. ÇED raporunda bu şartı koyalım. Oradaki taşlar manevala ve keski ile çıkartılabilir taşlar” dedi.
Avcı çevresel etkiler üzerine iddiaları ise şöyle yanıtladı:
“2600 metrede flamingolarımız var. Bu flamingolara herhangi bir zarar verecek hiçbir aktivite yok. Bin yıldan beri bu ocak çalışıyor. Bu ocak var. Hiç gözükmeyen bir yer. Kocaman bir dağın eteğinde ve hiçbir taraftan gözükmüyor. Patlama ortadan kalktığı zaman orada yapılan çalışmaların hiçbir çevresel etkisi yok. Burası bir taş ocağı da değil. Burada doğayı yararak içinden toprağı atarak yüzlerce dönüm araziyi kaldırarak altından taş aramıyoruz.”
"DOĞAL KAYNAKLARIMIZ YOK OLUYOR"
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Herdem Aslan ise bölgedeki sulak alanların altyapı sorunları henüz çözülmeden inşaata başlanmasının, ekolojik bir yönetim anlayışı ile örtüşmediğini ifade etti.
Aslan, çok hassas bir ekosisteme sahip olan bölgeye her geçen gün yeni bir kirlilik faktörünün eklendiğini ve devletin kurumları arasındaki yetki kargaşası nedeniyle doğal kaynaklarımızın yok olduğunu belirtti.