Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli Lozan Antlaşması 99 yaşında
İsviçre’nin Lozan kentinde 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması, 99 yaşında. Anlaşmayı, Doç. Dr. Sevtap Demirci ve Uluç Gürkan değerlendirdi.
Çağdaş BayraktarTürk halkının Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşları öncülüğünde, emperyalizme karşı kazandığı Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nın uluslararası kabulü olan Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan kentinde imzalandı. Anlaşmayı, Atatürk Araştırma Merkezi Bilim Kurulu üyesi, siyasi tarihçi Doç. Dr. Sevtap Demirci ve eski TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan için “Tarihi hesaplaşmadır” diyen Doç. Dr. Sevtap Demirci, “Lozan, 150-200 yıldır uluslararası gündemi işgal eden Şark Meselesinin son bulduğu platformdur. Son sözün de Türkler tarafından söylendiği bir tarihi gerçekliktir. Türkiye’nin tapusudur, kuruluş senedidir, kurucu anlaşmasıdır. Osmanlı Devleti’nin tarihi misyonunu tamamlamasıyla ortaya çıkan Ankara Hükümetinin ve onun temsil ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yoldaki en önemli adımdır. Türk tarihi için gerçek bir dönüm noktasıdır. Lozan’ın ne anlama geldiğini görebilmek için sadece iki haritayı karşılaştırmak yeterli olacaktır” ifadelerini kullandı.
Demirci, Birinci Dünya Savaşı sonrası yapılan barış anlaşmalarının galiplerce hazırlanıp mağlup olanlara dayatıldığını anımsatırken Lozan’ın devletlerin eşitliği prensibiyle ve karşılıklı anlaşma, uzlaşma yoluyla yapılan anlaşma olduğuna dikkat çekti.
SEVR BATI'NIN BİLİNÇALTI
‘Bizleri sürekli Sevr paranoyası ile suçlarlar ama Sevr asıl Batı’nın bilinçaltında var’ diyen Uluç Gürkan, dönemin emperyalist ülke liderlerinin Türkleri Balkanlardan sonra Anadolu’dan da silmek istediklerini açıkça belirten sözlerine işaret etti. Bugün Türkiye’nin yeni bir kuşatma altında olduğunu söyleyen Gürkan, ikinci yüzyılına girmeye hazırlanan Lozan’ın önemini şu sözlerle ifade etti:
“Lozan Türkiye’nin toprak bütünlüğünün teminatıdır. Türklerin bir anlamda ‘Biz varız, bu topraklar bizden sorulur’ demesidir. Türkiye bugün yanlış politikaların da etkisiyle, Irak, Suriye ve Yunanistan’daki ABD üsleri üzerinden kuşatılmış durumdadır. Bazı kesimlerce Türkiye’den ‘NATO’nun güney kanadı’ diye bahsedilirdi. Bu eksen Türkiye’den Yunanistan’a kaydı ve Türkiye’yi doğrudan hedef almaya başladı.
Bugün hem Ege’deki dengeyi hem de Türkiye’yi ulus devlet yapısıyla ve mevcut sınırlarıyla korumakta Lozan hayati önemdedir. İkinci yüzyılında daha da güncellik kazanmıştır. Dünya’nın belki de en değerli ve stratejik noktasındayız. İşte Lozan, Türkiye’nin bu topraklarda bağımsız olabilmesinin ve bağımsız karar verebilmesinin dayanak noktasıdır. Yüz yıl önce olduğu gibi bugün buna engel olmak istiyorlar.”