Tunç Soyer, Yaşar Kemal’ı doğduğu köyde andı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, afet bölgesi Osmaniye’ye yaptığı ziyaret kapsamında 28 Şubat 2015’te hayatını kaybeden ölümsüz yazar Yaşar Kemal’in köyü Hemite’ye de (Gökçedam) gitti. Başkan Soyer usta yazar Kemal için “Bu toprakların büyük gururu büyük efsanesi, çınarı, dağı ne derseniz deyin” ifadelerini kullandı.
İZMİR / Cumhuriyetİzmir Büyükşehir Belediyesi’nin afet bölgesinde tüm birimleriyle konuşlandığı Osmaniye’ye giden Başkan Tunç Soyer, ülke edebiyatının en büyük yazarlarından Yaşar Kemal’i ölüm yıl dönümünü olan 28 Şubat’ta doğduğu köyde andı. Yaşar Kemal’in köyü Hemite’deki (Gökçedam) Yaşar Kemal Kültür Evi’ni ziyaret eden Başkan Tunç Soyer, köy meydanındaki kahvehanede halkla bir araya geldi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Şevket Meriç, İZBETON A.Ş. Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP Osmaniye İl Başkanı Halil Şükret Çaylı, Hemite (Gökçedam) Köyü Muhtarı Evren Cömert’in eşlik ettiği Başkan Soyer, burada üreticilerle sohbet etti. Deprem felaketi sonrasında bölgede İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen faaliyetlerden dolayı yurttaşlar Başkan Soyer’e teşekkürlerini iletti.
“OSMANİYE KARDEŞLİĞİMİZİ BÜYÜTECEĞİZ”
Büyükşehir belediyeleri arasındaki görev dağılımı çerçevesinde Osmaniye’yle eşleştiklerini hatırlatan Başkan Soyer, “Biz Osmaniye’yi istedik. Çok da isteyerek geldik. Bu kardeşliği devam ettirmek istiyoruz. Sadece afet nedeniyle değil. Bundan sonra da İzmir Osmaniye kardeşliğini büyüteceğiz. Sizlerle yakınlaşmamız için, sizlerin derdine derman olabilmemiz için gücümüz neye yetiyorsa yapacağız. Hep beraber yapacağız. Güzel günleri de paylaşacağız. Sırf bu acıları değil, sevinçleri de paylaşacağız” dedi.
İZMİR’İN MANDACILIĞINDAN ÖRNEK VERDİ
Devletin tarımdaki fiyat politikasından şikayet eden üreticilerle konuşan Başkan Soyer, “Devlet dediğin bunun planlamasını yapacak. Sütü sen kaça satacağını bileceksin. Nereye pazarlayacağını bileceksin. Hayvanı beslemek için yemi nereden alacağını bileceksin. Bunların hiçbirini bilmiyorsun. Kendi kaderinle baş başasın. Biz biraz da onun için buradayız. Biz bu hikayenin bir kader olmadığını biliyoruz. Bu iş planlama işi. Bu memleket bir tarım memleketi. Ve bu manda üreticiliğine sahip çıkmamız lazım. Biz sahip çıkacağız. Sütünüzü ayrı değerlendireceğiz, bunun ürününü ayrı değerlendireceğiz. İhracatı için yolunu açacağız. İzmir’de yaptığımız büyük bir fabrika kurduk. Günde 100 ton süt işliyoruz” diye konuştu.
ÜRETİCİDEN “BİZİ KÖLELİK DÜZENİNDEN ÇIKARIN” İSYANI
Konuşması sırasında bir üreticinin, “Bizi kölelik düzeninden çıkarın” ifadelerini kullanması sonrasında ise Soyer bu kez, “Çıkaracağız. Emin olun ki çok kolay. Mucizeler yaratmak gerekmiyor. Sadece adalet yetiyor. Sen emeğinin karşılığını alacaksın kardeşim. Hepsi bu. Bunu yapmak mümkün, biz de bunu yapmaya talibiz. Çok kısa sürede çok hızlı bir biçimde sizin ürettiğinizin karşılığını alacağınız bir sistemi kuracağız burada. Hep beraber yapacağız, hiç merak etmeyin. Çok kadim bir kültürün çocuklarıyız biz. Biz nelerin üstesinden gelmişiz. Bunun da üstesinden geleceğiz. Hep beraber güle oynaya, paylaşarak, paylaştığımızı büyüterek, göreceksiniz yapacağız bunu” dedi.
“BU TOPRAKLARIN BÜYÜK GURURU, BÜYÜK EFSANESİ”
Başkan Soyer basın mensuplarına yaptığı açıklamada da programın ilk durağının Hemite Köyü olmasıyla ilgili şunları söyledi: “Acılara ortak olmak için geldik. Hakikaten büyük acılar, sıkıntılar yaşandı. Maalesef bu sıkıntılar devam edecek. Yıkım çok büyük. Biz İzmir olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütün kurumsal kapasitesini buraya taşıyacağız. Osmaniye bundan sonra bizim kardeşimiz. Her Osmaniyeliye her İzmirliye sahip çıktığımız gibi sonuna kadar sahip çıkacağız. Dertlerine derman olmaya gayret edeceğiz. Sorunlarına çözüm bulmaya gayret edeceğiz. Onun için buradayız. Ama bu ziyareti öncelikle buradan başlatmamızın sebebi de Yaşar Kemal. Bu toprakların büyük gururu, büyük efsanesi, çınarı, dağı ne derseniz deyin. Onun ruhu şad olsun.”