TÜİK’in enflasyon verilerinin faturası: ‘Maaş zammının yüzde 3’ü kesildi’

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), gıda enflasyonunun ortalama yüzde 52,5 olarak gerçekleştiğini açıkladı. Bu doğrultuda asgari ücrete yapılması gereken zamma ilişkin Cumhuriyet TV’ye konuşan DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, kurda görülen sürekli yükselişe dikkat çekerek "Bugün asgari ücreti 500 dolara da yükseltseniz yarın bir anlamı kalmayacak" dedi. Serdaroğlu, bekledikleri asgari ücret rakamını ise “Bu şartlarda hiç değilse 17 bin lira olması gerekiyor” diyerek açıkladı.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı enflasyonunu aylık yüzde 0.04 olarak belirlendiğini duyurdu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) ise TÜİK’in mayıs ayına ilişkin açıkladığı enflasyon hesaplamasında, ücretsiz dağıtılan doğal gaz fiyat artışını dikkate almamasını, eleştirerek TÜİK’in ham verilerinden yararlandı ve yeniden enflasyon hesaplaması yaptı.

Bu hesaplamaya göre gıda enflasyonu ortalama yüzde 52,5 olarak aaçıklandı. Bu doğrultuda asgari ücret tutarının da ‘17 bin lira’ olması gerektiğini söyleyen DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, Cumhuriyet TV’ye konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

“TÜİK VERİLERİ KARARTIYOR”

DİSK-AR’ın neden alternatif bir enflasyon araştırmasına yöneldiğini açıklayan Serdaoğlu, Dünyanın hiçbir ülkesinde devletin bir kurumu bu kadar yıpratılmış durumda olamaz, TÜİK kendisini böyle bir duruma düşürdü. TÜİK veri karartırıyor, madde fiyat listelerini açıklamıyor, hükümetin talimatıyla hareket ediyor. Bu nedenle de biz alternatif açıklamalar yapmak zorunda kalıyoruz. Enflasyon ile ilgili madde fiyat listelerini de açıklamıyordu uzun bir dönemdir, biz dava açtık, davayı kazandık ama kazanmamıza rağmen hala açıklamamaya devam ediyorlar. Yargı kararlarına uymuyorlar, TÜİK nereden alıyor, hangi fiyata alıyor bu malları, geçen ay neymiş bu ay ne olmuş diye ısrarla sormamıza rağmen açıklamıyor, kendi kafasına göre rakamlar alıyor ifadelerini kullandı.

“DOĞALGAZ FİYAT ARTIŞI ALINMADI DİYE MAAŞ ZAMMINDAN YÜZDE 3 KESİLDİ”

Asgari ücrete yapılacak olan ara zammın yüzde 3’ünün şimdiden kesildiğinin altını çizen Serdaoğlu, “Biz enflasyonu gelir gruplarına göre yapıyoruz. Normal enflasyon rakamları ile gıda enflasyonu rakamları arasında bir fark oluşmaya başladı, çünkü gıdaya gelen zamlar çok daha fazla. Gıda enflasyonunun neredeyse her gelir grubu arasında 10 puanlık bir farkı var. En düşük gelir grubunun gıda enflasyonuna baktığımız zaman yüzde 77’lerin üzerine çıkıyor. En zenginin yani yüzde 20’lik dilimin de yüzde 38’ler civarında çıkıyor. Bu aradaki farkın değerlendirilmesi gerekiyor. Emeklilerinki ise neredeyse yüzde 58’ler civarında. Bu da insanların gelirini nereye harcadığını gösteriyor. TÜİK’in bunu baz alması gerekiyor. Mesela bir aylık mayıs ayı doğalgazını almadı diye işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, kamu çalışanlarının, memurların yıllarca alacağı zammı bugün kesmiş oluyor, yani siz bugün yüzde 3’ü kestiniz” açıklamasında bulundu.

“BİR KISIR DÖNGÜYE GİRİYORUZ”

Türkiye’deki esas probleme değinen Serdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Asgari ücret bir ülkede bu kadar önemli bir pozisyona gelmemeli, eğer gelirse her şeyi etkileyecek bir pozisyona gelmiş olur. Etin fiyatı 600-700 liraya çıkınca aldığınız ücretin hiçbir anlamı kalmaz. Biz şu öneriyi yapıyoruz: Asgari ücret, önemsiz bir ücret haline dönüşmeli, toplu sözleşme düzeni ülkede bir bütünsellik olarak hayata geçirilmeli, asgari ücretli çalışan sayısı yüzde 3’ü 5’i geçmemeli ve herkes toplu sözleşmesi üzerinden kendi ücretlendirme politikalarını belirlemeli. Eğer bunu yaparsanız asgari ücret bu kadar tartışmalı hale gelmez, Cumhurbaşkanı veya başka yetkililer de çıkıp sanki cebinden para veriyormuş gibi ‘asgari ücreti 500 dolara yükselteceğiz’ diyerek bunu bir seçim malzemesi olarak kullanmaz. Bugün asgari ücreti 500 dolara da yükseltseniz yarın bunun da bir anlamı kalmayacak. Dolar hızla yükseliyor, bugün 500 yapsanız yarın 400 dolara düşecek. Bir kısır döngüye giriyoruz, bundan çıkılması gerekiyor.”

“ŞU ANKİ RAKAMLARLA 17 BİN LİRA OLMASI GEREKİYOR”

Serdaroğlu, asgari ücrette olması gereken rakamı ise “Asgari ücret, uluslararası kriterlere göre 4 kişilik bir ailenin asgari geçim tutarına göre belirlenir ama Türkiye’de bekar bir kişi üzerinden belirleniyor. Eğer ailede asgari ücretle 2 kişi çalışıyorsa yoksulluk sınırına ulaşması lazım, bugün yoksulluk sınırı 34 bin liraysa onun yarısı kadar bir asgari ücretin temmuz ayında belirlenmesi gerekiyor ama bunun sürdürülebilir olması lazım. Temmuza kadar yoksulluk sınırı da değişebilir. Dar kalıp içerisindeki önerimiz bu kadar olabiliyor, ama bu şartlarda hiç değilse şu anki rakamlarla 17 bin lira olması gerekiyor diyerek dile getirdi.

“HESAPLAMA YÖNTEMLERİ SGK’YI KURTARMA ÜZERİNE KURGULANMIŞ”

En düşük emekli maaşının 7 bin 500 lira olduğunu hatırlatan Serdaoğlu, 7 bin 500 liraya tek başına da olsa yaşamak mümkün değil. Türkiye’de 13-14 milyon civarında emekli var ve asgari ücretin altında ücret alıyorlar, bunun düzenlenmesi gerekiyor. EYT’liler ile ilgili sorun hala çözülebilmiş değil, o mağduriyetlerin düzeltilmesi gerekiyor. Hem emekli olamıyorsunuz hem de emekli olduktan sonraki ücretle geçinemiyorsunuz. Emekli ücretleri baştan sona yenien düzenlenmeli. Şu günkü ücretlendirme sistemi hiçbir şekilde adil değildir. Hesaplama yöntemleri tamamen Sosyal Sigortalar Kurumu’nu kurtarma ve emeklileri açlığa makum etme üzerine kurgulanmıştır. Başka yerleden SGK’nın güçlendirilme yöntem varken bunu daha düşük emekli ücreti vererek sağlamaya çalışıyorlar. Şu anda emeklilerin hali içler acısı diyerek emeklilerin durumu anlattı.