TTB Tıp Bayramı'nda doktorların sorunlarını ve taleplerini Cumhuriyet'e anlattı: 'İktidar görmezden geliyor'
Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, 14 Mart Tıp Bayramında, hekimlerin taleplerini Cumhuriyet'e anlattı. Sağlık Bakanlığı'nı ve iktidarı deprem süresince yeterli sağlık hizmetlerinin verilmemesi yönünden eleştiren Ökten, deprem bölgesinde çok ciddi "bit ve uyuz salgını" olduğunu belirtti. Ökten, Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesine, "tıp eğitimi uzaktan yapılamaz" diyerek tepki gösterdi.
İrem KarataşDepremin etkilediği illerden biri olan Adıyaman'da bulunan Ökten, "Bu yıl Tıp Bayramında deprem bölgesindeki meslektaşlarımızla bir arada olduk. Verdikleri emekten ve özverili çalışmalarından dolayı onlara teşekkür etmek amacıyla sahadaydık. Depremin etkilediği çeşitli illerden gelen hekim arkadaşlarımızı ziyaret ettik ve sorunlarını dinledik" dedi.
İKTİDAR GÖRMEZDEN GELİYOR
14 Mart Tıp Bayramında doktorların taleplerini aktaran Ökten, "Daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da, Tıp Bayramında birçok sorunumuz var. Önce pandemi ardından deprem felaketiyle birlikte, bu sorunlar daha da ağırlaşmış durumda. Ekonomik ve özlük haklarımızın yıllar içindeki gaspı ve bu hakların yerine konulmaması, yaşadığımız şiddet, beş dakikada bir hasta muayene etmeye zorlanmamız, çalışma koşullarımızın düzeltilmemesi ve son yıllarda yaşadığımız yurt dışına beyin göçünü engellemek yolunda hiçbir adım atılmaması sorunlarımızdan bazıları. Bunları defalarca söyledik, birçok eylem yaptık ancak iktidar bunları görmezden geliyor" ifadelerini kullandı.
Türk Tabipleri Birliği'nin deprem felaketinin ilk gününden itibaren sahada çalıştığını belirten Ökten, "Gerek etkilenen illerdeki üyelerimiz, gerek başka illerden gönüllü olarak giden hekimler, sağlık hizmetlerini toparlamaya ve sunmaya çalıştık. Daha iyi bir sistem kurmanın yollarını aradık. Sağlık Bakanlığı ve iktidarın yıllar içinde yapmış olduğu yanlışlar, bizi bu noktaya getirdi. Pandemide, deprem felaketinden önce de sağlık sisteminde çok ciddi sorunlar vardı, depremle birlikte çok daha belirginleşti. Örneğin Hatay'da Dörtyol'da bulunan bir hastane dışında, sağlam bir sağlık hizmeti verecek yer yok. Orada gönüllü olarak giden arkadaşlarımız sağlık hizmeti vermeye çalışıyor" şeklinde konuştu.
"ÇOK CİDDİ BİT VE UYUZ SALGINI YAŞANIYOR"
Deprem bölgesinde hala temiz su sorunu yaşandığına değinen Ökten, "Hijyen koşulları kötü, temiz tuvaletler yok, seyyar tuvaletler oldukça pis ve temizlenmiyor. Bir aydan fazla süre geçmiş olmasına rağmen, bölgede çalışan arkadaşlarımıza Sağlık Bakanlığı tarafından çalışma alanı yaratılmıyor. Koruyucu sağlık hizmetlerini artırmak gerekiyor. Havaların ısınmasıyla salgın hastalıklarda artış gözlenebilir. Temiz su sağlanamadığı için bölgede çok ciddi uyuz ve bit salgını mevcut" şeklinde konuştu.
Ökten, sadece Sağlık bakanlığı değil iktidarın bütün olarak deprem bölgesinde başarısız bir sınav verdiğini, arama-kurtarma çalışmalarındaki aksaklık sebebiyle yaralılara müdahalenin zorlaştığını, can kaybının arttığını söyledi.
Ökten, Sağlık Bakanlığı'nı şu sözlerle eleştirdi:
"Bölgeye sadece hekim göndermekle sorun çözülmez, gönderdikleri hekimlere barınma,temizlik veyahut yemek konusunda ne yapacaklarını da söylemeliler. Hekimler büyük bir heyecan ile geliyor ancak burada yaşadıkları bir hüsran oluyor, nerede çalışacakları bile söylenmiyor."
"UZAKTAN EĞİTİMLE HEKİM OLUNMAZ"
Ökten, Hatay'da bulunan Mustafa Kemal Üniversitesi ve Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültelerinde, binalarında hasar olduğu gerekçesiyle eğitime son verildiğini aktardı.Tıp öğrencilerine yönelik bir çözüm üretilmesi gerektiğine değinen Ökten, yalnızca Tıpta Uygulama Kurulu'nun tıp fakültelerindeki eğitim durumunu saptamasının ardından, bu yönde kararlar alınabileceğini vurguladı.
Ökten bölgedeki plansız ilerleyişe "Fakülteler kapatıldı, öğrencilere istediğiniz yere gidebilirsiniz dendi. Ancak o öğrenciler alınacak mı alınmayacak mı? Asistanlar ne olacak? Ortada bir planlama yok. Zaten eğitimde uzaktan sisteme geçtiler. Tıp eğitimi uzaktan verilemez. Mutlaka hasta başında eğitim yapmak, laboratuvar çalışmaları yapmak gerekir" sözleriyle tepki gösterdi.