TRT istedi MEB tek seferde ödedi: Dikkat çeken protokol Sayıştay raporunda ortaya çıktı!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2023 yılına ilişkin Sayıştay denetim raporunda MEB ile TRT arasında imzalanan Eğitimde İş Birliği Düzenlenmesine Dair Protokol kapsamında MEB’in, TRT tarafından yapılacak işlerin karşılığında ödeyeceği tutarlar netleşmeden, TRT’ye ödeme yaptığı bilgisi yer aldı.

Taylan Gülkanat

Sayıştay’ın MEB’e ilişkin 2023 denetim raporunda dikkat çeken bulgular ortaya çıktı.

Raporda, Mesleki ve Teknik Liselerde örgün eğitime devam eden öğrenciler için işletmelere yapılan devlet katkısı ödemelerinde hatalı uygulamaların bulunduğu,“İşletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden örgün eğitim öğrencilerine ödenen ücretlere yönelik olarak işletmelere yapılan devlet katkısı uygulamasında; işletme personel sayılarının gerçeği yansıtmadığı, yirmi personele sahip işletmelere hatalı oranda ödeme yapıldığı, stajını okulda yapan ortaöğretim öğrencileri için bazı özel okullara devlet katkısı ödendiği, staj yapmayan beklemeli durumundaki bazı öğrenciler için devlet katkısı ödendiği, kamu kurum ve kuruluşlarına ödeme yapıldığı görülmüştür” ifadeleriyle açıklandı.

Yine e-Okul sisteminde yer alan işletmelerin personel sayılarının gerçeği yansıtmadığı, “Yapılan incelemelerde e-Okul sisteminde yer alan işletmelerin personel sayıları ile ilgili olarak; personel sayısı 0 veya 1 olarak görünen çok sayıda işletme olduğu, bu işletmeler arasında çok sayıda limited ve anonim şirketin bulunduğu ve farklı okullar nezdinde destek ödemesi alan işletmelerin personel sayılarının okullar itibarıyla sisteme farklı girilebildiği tespit edilmiştir" sözleriyle ifade edildi.

KDV ORANLARINDA FARKLILIK 

Raporda, Organize Sanayi Bölgelerine Yapılan Eğitim ve Öğretim Desteği Ödemelerinde Fatura Düzenlenmesi, KDV Hesaplanması ve Tevkifatı Konusunda Uygulama Birliği Bulunmaması durumuna ilişkin ise"OSB’lerce fatura düzenlenmediği, OSB’lerce ilgili milli eğitim müdürlükleri adına düzenlenen faturalardaki KDV oranlarının farklılık arz ettiği, bazı faturalarda KDV tevkifatı yapılırken bazılarında tevkifat yapılmadığı dolayısıyla bu hususlarda uygulama birliğinin olmadığı görülmüştür" denildi. Yapılan incelemelerde OSB’lere yapılan eğitim ve öğretim desteği ödemelerinde; bazı OSB’lerce fatura düzenlenmediği ve kendilerine e-Okulda yer alan öğrenci listesine istinaden ödeme yapıldığı, diğer taraftan bazı OSB’lerin düzenledikleri faturalarda KDV hesaplanmazken bazı OSB’lerin düzenledikleri faturalarda KDV oranının yüzde 10 olarak hesaplandığı, fatura düzenleyen ve KDV hesaplayan OSB’lerden bazılarına yapılan ödemelerde KDV tevkifatı uygulanırken aynı durumdaki bazı OSB’lere yapılan ödemelerde ise KDV tevkifatının uygulanmadığının tespit edildiği yazıldı. Söz konusu farklı uygulamaların Bakanlığın konu hakkında OSB’lere ödeme yapan birimleri yönlendirici herhangi bir düzenlemesinin bulunmamasından kaynaklandığı değerlendirildi.

VERGİ KAYBINA YOL AÇTI 

Parça Başı Ücret ve Üretim Teşvik Primi Ödemelerinin Kümülatif Gelir Vergisi Matrahına Dahil Edilmemesi durumu da raporda yer buldu. Yapılan incelemelerde, Bakanlığa bağlı bazı döner sermaye işletmelerinde elde edilen üretim teşvik primi ve parça başı ücret ödemelerinin personelin kümülatif gelir vergisi matrahlarına hiç dahil edilmediği ya da ücretin elde edildiği ay kümülatif gelir vergisi matrahına dahil edilmesi gerekirken sonraki aylarda gelir vergisi matrahına dahil edildiği ve Bakanlık birimlerinde bu konuda bir uygulama birliğinin olmadığının tespit edildiği belirtildi. Bu durumun gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarifenin doğru uygulanamamasına ve vergi kaybına yol açtığı ifade edildi.

YAKLAŞIK MALİYET HESABINDA HATA 

İşin Bünyesinde Yer Alan İmalatların Doğru Tespit Edilmemesi Nedeniyle Yaklaşık Maliyetin Hatalı Hesaplanması da raporda dikkat çeken bir başka bulgu oldu. Yapılan incelemelerde, bazı İl milli eğitim müdürlüklerince yapılan yapım işleri ihalelerinde, 

-Proje zorunluluğu gerektiren işlerde projelerin hazırlanmadığı,

-Projelerin hazırlanmamasından kaynaklı mahal listesi ve metraj listelerinin proje dayanaklarının olmadığı,

-İhale konusu işe ait proje ve mahal listelerindeki ölçü ve tariflere göre işin bünyesine giren imalatların hangi kısımda ve ne miktarda yapılacağının belirlenmesi amacıyla hazırlanması gereken metraj listeleri ile yapılan imalatlar karşılaştırıldığında farklar olduğu,

-Projelerinde öngörülmesi gereken imalatların metraj listesi ve mahal listesinde yer almadığı,

-Söz konusu eksikliklerden dolayı yaklaşık maliyetin olması gerekenden farklı hesaplandığının görüldüğü belirtildi.

Raporda yer alan Yapım İşleri İhalelerinde Uygulama Projesi Olmadan Anahtar Teslim Götürü Bedel Teklif Alınması'na ilişkin olarak ise, "Anahtar teslim götürü bedel sözleşme imzalanan yapım işlerinde, sözleşmenin tarafları arasında herhangi bir hukuki ihtilafa meydan verilmemesi için uygulama projeleri hazırlanmadan ihaleye çıkılmaması gerekmektedir" denildi.

AZAMİ SINIRIN ÜZERİNE ÇIKILDI 

Raporda, İl milli eğitim müdürlükleri tarafından ihale edilen bazı yapım işlerine ait bütün risklerin (all risk) sigorta poliçelerinde yer alan risk kalemlerinde muafiyet oranlarının, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nde belirtilen, uygulanabilecek azami muafiyet oranlarının üzerinde belirlendiği görüldü. Yapılan incelemeye ilişkin ise "İl milli eğitim müdürlükleri tarafından ihale edilen bazı yapım işlerine ait bütün riskler sigorta poliçelerinde yangın, hırsızlık, diğer doğal afetler ve diğer hasarlar kalemlerinde muafiyet oranının yüzde 2’nin üzerinde uygulandığı tespit edilmiştir. Ancak, bütün riskler sigorta poliçelerinde azami muafiyet oranlarının üzerinde oranlar belirlenmiş olması, yüklenicinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamakla birlikte karşılaşabileceği riski artırmaktadır. Ayrıca, muafiyet oranının yüksek olması, riskin gerçekleşmesi durumunda kamu idaresi ile yüklenici arasında hukuki ihtilafların oluşmasına sebebiyet verebilecektir" ifadeleri kullanıldı.

TUTAR BELİRLENMEDEN TRT’YE ÖDEME YAPILDI 

Raporda en çok dikkat çeken bulgulardan birisi de MEB ile TRT arasında imzalanan “Eğitimde İş Birliği Düzenlenmesine Dair Protokol” kapsamında TRT tarafından yapılacak işlerin niteliği ve bu işler karşılığında ödenecek tutarların belirlenmeden ödeme yapılması oldu. Yapılan incelemelerde, TRT’ye yapılacak ödemelere ilişkin harcama kalemlerinin niteliğinin ve tutarının net olarak belirlenmediği kaydedildi. TRT tarafından 2020-2023 yılları arasındaki yayınlar için yapılan muhtelif harcamalara ilişkin 15 milyon 395 bin 963 TL’nin bakanlıktan talep edildiği, bakanlığın ise yapılan hizmetin TRT imkanlarıyla karşılanıp karşılanamayacağı hususunda bir değerlendirme yapmadan geçmişe yönelik tüm ödemeleri tek seferde ödediği tespit edildi. Ayrıca protokolde uydu iletim ücretlerinin nasıl ve ne kapsamda ödeneceğine dair net bir hüküm bulunmadığı halde, TRT tarafından söz konusu döneme ait yayınlar için Türksat Uydu Haberleşme ve Kablo TV İşletme A.Ş.’ye ödenen 4 milyon 437 bin 561 dolar tutarındaki harcamanın da TRT’ye ödendiği görüldü. Ödemeye ilişkin yapılması gerekenler ise “Bakanlık ile TRT arasında imzalanan Eğitimde İş Birliği Düzenlenmesine Dair Protokol çerçevesinde Bakanlık tarafından TRT’ye hazırlatılan her bir içerik ve bu kapsamda yaptırılacak diğer işler hizmet alımı niteliğinde olup TRT’den alınacak hizmetin kapsamına, niteliğine ve bedeline ilişkin hükümlere protokolde net bir şekilde yer verilmesi ve ödemelerin bu doğrultuda gerçekleştirilmesi gerekmektedir” ifadeleriyle açıklandı.