Toplumsal eleştiriler içeren şarkı yapan imam, sürgüne gönderildi

Manisa’nın Kırkağaç ilçesindeki Ören Camisi’nde görev yapan imam Fatih Ardıç, toplumsal eleştiride bulunduğu "Caiz mi Hocam" isimli şarkısı yayınlamasının ardından Kırşehir’in Mucur ilçesine ‘hizmetli’ olarak atandı. Ardıç, "Diyanet’ten, çok büyük bir suçluymuşum gibi soruşturma Ankara'dan geldi. Normalde bizim görev mahallinde Manisa'dan müfettişler gelir. Sanki ben bir terör suçluymuşum gibi Ankara'dan başmüfettişler beni sorguladı; 3 saat, 3 buçuk saat sorgu oldu" dedi.

ANKA

Manisa'nın Kırkağaç ilçesindeki Ören Camisi’nde görev yapan ve kendi bestelerine çektiği klipleri Youtube kanalında yayınlayan Fatih Ardıç’ın, toplumsal eleştiride bulunduğu “Caiz mi Hocam” isimli şarkısını yayınlamasının ardından tayini çıktı.

Ardıç, Kırşehir’in Mucur ilçesine ‘hizmetli’ olarak atandı.

Ardıç, "Diyanet’ten, çok büyük bir suçluymuşum gibi soruşturma Ankara'dan geldi. Normalde bizim görev mahallinde Manisa'dan müfettişler gelir. Sanki ben bir terör suçluymuşum gibi Ankara'dan başmüfettişler beni sorguladı; 3 saat, 3 buçuk saat sorgu oldu" dedi.

Ardıç, konuya ilişkin şunları söyledi:

  • Merkezde görev yapıyordum. TOKİ Camisi'nde geçici görevlendirmedeydim, aslen kadrom da imam olarak Kırkağaç merkezde, Ören Camii’ndeydi. Müzik, içimde bir uktedir. Bu toplumumuzun hassasiyetlerine, doğusuyla batısıyla örfümüze ve adetlerimize dikkat ederek güzel klipler çektim, kendi bestelerimi yayınladım. Hem bu musiki tutkumu yenmek hem de bir din görevlisi olarak sanata ve kültüre de katkı sağlamak istedim. Lakin derdimi anlatmadım. En son yaptığım eserimden bir önceki eserimden dolayı sürgün yedim. ‘Caiz mi Hocam’… Halkımızın sorunlarını; gençlerimizin, esnafın, emekçinin, çiftçinin sorunlarını kaleme aldım, yüreğimde o acıyı hissederek. Onların duygularını hissederek güzel bir beste yaptım. Kesinlikle derdim şan şöhret değildir. Kırkağaç halkı beni tanır. Bu yönde gelirim olursa bir fakirin, bir garibin sofrasına bir kase zeytin, bir kase peynir olmak niyetiyle bu yola çıktık.

"BÜYÜK BİR SUÇLUYMUŞUM GİBİ SORUŞTURMA ANKARA'DAN GELDİ"

  • Soruşturma sürecinde de müfettiş beyler dedi ki ‘İmam adam türkü söyler mi’ dediler bana. Ben de dedim ki ‘Kur'an'da mı yazıyor, hadislerde mi yazıyor?’ ‘Millet ne der?’ .’Millet gayet olumlu bakıyor bana Kırkağaç'ta’ dedim. ‘Kırkağaç halkı beni seviyor, destekliyor’ dedim. Türküyü de sanata ve kültüre destek amaçlı halkımızın da hassasiyetlerine dikkat ederek yaptım ve cezalandırıldım. Halkımızın bilgilerine arz ederim. Diyanet’ten, çok büyük bir suçluymuşum gibi soruşturma Ankara'dan geldi. Normalde bizim görev mahallinde Manisa'dan müfettişler gelir. Sanki ben bir terör suçluymuşum gibi Ankara'dan başmüfettişler beni sorguladı; 3 saat, 3 buçuk saat sorgu oldu. ‘Caiz mi Hocam’ın altına yorum yazmışlar, ‘Burada kimi kastediyor’ diye bana yorum soruyorlar. Ben insanların yorumuna karışamam ki ben herhangi bir kurum, herhangi bir siyasi parti, herhangi bir şahsı orada da belirtmedim.