Tokatlı meyve üreticileri fabrikanın belirlediği taban fiyatı protesto etti: '2 lira fiyat, köylüyle dalga geçmekten başka bir şey değil'
Tokat’taki meyve suyu fabrikası, geçen sene kilosunu 3 liradan aldığı meyvenin yılki taban fiyatını 2 lira olarak açıkladı. Tokatlı meyve üreticileri, fabrikanın bu kararını protesto etti. Bir üretici, “2 lira fiyat, köylüyle dalga geçmekten başka bir şey değil. Markette bir litre suyun 3 lira olduğun günde ‘2 liradan sizin malınızı alacağım’ demek komik” dedi.
ANKATokatlı meyve üreticileri, bölgedeki meyve suyu fabrikasının kilo başına 2 lira olarak açıkladığı taban fiyata ve maliyetlerdeki artışa, Tokat’ın Kömeç köyünde meyvelerini yere dökerek tepki gösterdi.
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz’ın da destek verdiği protestoya, Tokat’ın Kömeç, Emirseyit, Akyamaç ve Kemalpaşa köylerinden üreticiler katıldı. Ellerinde maliyetlerin geçen sene ile bu yılki farkını gösteren dövizler taşıyan üreticiler, burada yaptıkları basın açıklamasında fabrikanın verdiği taban fiyatı ve maliyetlerdeki artışı protesto etti.
"2 LİRA FİYAT, KÖYLÜYLE DALGA GEÇMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"
Bir üretici şöyle konuştu:
“Son altı, yedi aydır girdi maliyetlerimiz çok yükseldi. Buna karşılık sattığımız ürünlerdeki beklentimiz bu doğrultuda gelişmedi. Geçen sene meyve suyunun taban fiyatı 3 lirayken bu sene 2 liradan taban fiyatı oldu. Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. Böyle bir ortamda sanayi adamlarımızın, güçlü fabrikalarımızın çiftçiye bunu bu şekilde layık görmelerini abesle karşılaşıyoruz. Amacımız, sadece köylünün ayakta durması. Boşalan köylerin tekrar dolması için, tarımın devam etmesi için, meyve ağaçlarımızın kurumaması için muhakkak fabrikaların bizi desteklemesi lazım. 2 lira fiyat, köylüyle dalga geçmekten başka bir şey değil. Markette bir litre suyun 3 lira olduğun günde ‘2 liradan sizin malınızı alacağım’ demek komik.”
"KÖYLÜNÜN SESİNİ DİKKATE ALSINLAR"
Açıklamaya destek veren Kadim Durmaz ise şunları söyledi:
“İlimizde, Türkiye’nin gururu, Tokatlıların da gurur duyduğu bir meyve suyu fabrikamız var. Oradan da binlerce insanın ekmek, aş yediğini biliyoruz. Yaşadığımız pandemi süreci gösterdi ki nesillerin sağlıklı devam edebilmesi için doğru gıdanın ve temel üretimin dikkate alınması lazım. Az önce bir çiftçi, ‘Sanki biz üretimde son nesil gibiyiz’ dedi. Gübre geçen sene 160 liraymış, bu sene 750 liraya çıkmış. Zirai ilaç geçen 500 lirayken bu sene bin 600 liraya çıkmış. Sanayicilerin mutlaka üreticinin, köylünün sesini dinlemesi gerekiyor. ‘Bunu bize reva görmeyin’ diyor. Köylü, ‘Bizim aldığımız gübrenin fiyatını satan belirliyor, ilacın fiyatını satan belirliyor, mazotun fiyatını devlet belirliyor ama biz bir yıl bunun içerisinde 7/24 çalışıyoruz ancak ürettiğimiz ürünü satarken gözümüzü kapatıp elimizi uzatıyoruz’ diyor. Bu sesin dikkate alınmasını istiyorlar. Temel istek ve talep bu.”