TMMOB: Ülkemizin geleceğine dair umutlar tek tek sönüyor!
Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Dayanışma Günü sebebiyle TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, "Boşuna mı okuduk?" başlıklı bir basın açıklaması düzenledi. TMMOB İzmir İKK sekreteri Aykut Akdemir, işsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları gibi nedenlerden dolayı Türkiye'de çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının hala en öncelikli sorunları olduğuna dikkat çekerek, "Her yeni günde, onlarca genç, eğitimleri dışında bir alanda çalışmak, daha iyi bir hayat yaşayabilme ihtimaline tutunarak, yurtdışına gidiyor. Gençlerimiz göç ettikçe, ülkemizin geleceğine dair umutlar da tek tek sönüyor" dedi.
İZMİR / Cumhuriyet19 Eylül Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Dayanışma Günü kapsamında TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Mimarlık Merkezi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, TMMOB İzmir İKK sekreteri Aykut Akdemir, Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Toprak, mimarlar, mühendisler ve yurttaşlar katıldı. TMMOB İzmir İKK sekreteri Aykut Akdemir tarafından okunan açıklamada, mühendis ve mimarların ekonomik ve özlük haklarına değinilerek mesleğin bilinçli olarak değersiz hale getirilmeye çalışıldığı vurgulandı.
“DAYANIŞMA GÜNÜMÜZEYAŞADIĞIMIZ BÜYÜK SORUNLAR DAMGA VURUYOR”
19 Eylül 1979 tarihinde TMMOB’nin çağrısıyla gerçekleştirilen iş bırakma eylemi, maden ocaklarından enerji santrallerine, fabrikalardan şantiyelere, kamu kurumlarından limanlara kadar pek çok iş yerinde üretimin durması sonucu mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi öz güçlerinin farkına vardığı tarih olduğunu aktaran Aykut Aydemir, “19 Eylül’ün mirasını yaşatmak için ilan ettiğimiz TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günümüz kutlu olsun! Maalesef dayanışma günümüze, coşkulu kutlamalar yerine, yaşadığımız büyük sorunlar damga vuruyor. İçerisinde bulunduğumuz mesleki, ekonomik ve toplumsal koşullar bizlere ‘boşuna mı okuduk’ sorusunu sorduruyor” diye konuştu.
"SORUNLARIMIZ GİDEREK BÜYÜYOR"
Mimar, mühendis ve şehir planlamacıların da özlük haklarını sorunlarının başında geldiğini ifade eden Aydemir, “Üzülerek görüyoruz ki, bugün geldiğimiz nokta hem bizler için hem halkımız için daha da zor koşullara davet çıkarıyor. İşsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının hala en öncelikli sorunları olmaya devam ediyor. Kamusal yatırımların ortadan kalkması, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, sermayenin ihtiyaçlarının halkın ihtiyaçlarının önünde tutulması nedeniyle mesleğimiz sistematik olarak değersizleştiriliyor. Bir dönemin en gözdesi olarak görülen mesleklerimiz, bugün diplomalı işsizliğin, güvencesiz bir geleceğin, açlık ve yoksulluk sınırı altında ücretlerle çalışmanın sembolü haline getiriliyor. Bu şartlarda yaşamak hem insanlık hem meslek onurumuzu ayaklar altına alıyor” ifadelerini kullandı.
“GENÇLER YURTDIŞINA GİDİYOR”
Genç mühendis ve mimarların da yurt dışına gittiğine dikkat çeken Aykut Aydemir, “Genç meslektaşlarımız, kendilerini yetiştiren bu ülkeden, hayatlarından, ailelerinden vazgeçmek zorunda kalıyor. Her yeni günde, onlarca genç, eğitimleri dışında bir alanda çalışmak, daha iyi bir hayat yaşayabilme ihtimaline tutunarak, yurtdışına gidiyor. Gençlerimiz göç ettikçe, ülkemizin geleceğine dair umutlar da tek tek sönüyor. Meslek itibarımız yerle bir edilirken, özlük haklarımız da giderek budanıyor. Gerek kamuda gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımızın koşullarda daha da zorlaşıyor” dedi.
“MESLEKTAŞLARIMIZ SİYASİ BASKI VE SÜRGÜN TEHDİDİ ALTINDA”
AKP iktidarının politikalarını eleştiren Aydemir, “Tek adamın himayesine girmiş bir düzende, kamu kurumlarında çalışan meslektaşlarımız siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında, düşük ücret, kadro sorunu, özlük haklarının ihlal edilmesi, düşük ek göstergeler gibi birçok sorun ile yüz yüze kalıyor. Güvencesiz-sözleşmeli istihdam modellerine yönelme, atamalarda liyakatin ortadan kalkması ve nihayet hukuksuz-keyfi ihraçlar gibi nedenlerle kamudaki teknik personelin iş yükü artarken, iş riski de giderek büyüyor. Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın tamamına yakını yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması gibi sorunlardan doğrudan etkileniyor. Mühendis, mimar ve plancılarının büyük çoğunluğu asgari ücrete çalışıyor. İş bulamayanlar, meslek dışı alanlarda garsonluk, tezgâhtarlık gibi işlerde çalışmaya mecbur kalıyor. Staj sorunu nedeniyle işe girişlerde ve tecrübe süreçlerinde daha yolun başında çalışma hayatı tıkanıyor. İşsizlik, esnek çalışma, güvencesizlik, sağlıksız çalışma koşulları ve reel ücret kaybı gibi sorunlar özel sektörde çalışan tüm meslektaşlarımızı tehdit ediyor” şeklinde konuştu.
“BURADAYIZ, MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ”
Sorunlarının çözümlerinin dayanışmayla ve ortak akılla bulunabileceğini ifade eden TMMOB İzmir İKK sekreteri Aykut Akdemir, “Bizler, TMMOB ve bağlı Odalarımızdaki faaliyetlerimizle, kendi sorunlarımızın dışındaki toplum ve kamuyu ilgilendiren birçok sorunun çözümünde çaba harcıyoruz. Kentlerimizi, doğamızı ve yaşam alanlarımızı rant ve talandan koruyoruz. Kamu zararı doğuracak, toplumun güvenliği ve sağlığını tehlikeye atacak yanlış plan ve projeleri engellemeye, düzeltmeye, değiştirmeye çalışıyoruz. Afetler ile yıkılmayan, dirençli, sağlıklı, güvenli kentlerin inşa edilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Mesleklerimizin toplumsal ve kamusal yönünü unutmadan ısrarla, inatla bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yani kamu ve toplum için çok çalışıyoruz. Şimdi de kendi sorunlarımızın çözümü konusunda kamudan ve toplumdan destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“MESLEK İTİBARIMIZIN AYAKLAR ALTINA MÜSAADE ETMEYELİM”
Meslektaşlarına çağrıda bulunan Aydemir sözlerini şöyle noktaladı: “Biliyoruz ki, bu ülkenin geleceği, onun için hiç durmadan aklın, bilimin ve tekniğin ışığında fedakârca çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarına ihtiyaç duyuyor. Mesleğimiz için böyle önemli bir günde hep birlikte, kararlı bir adım daha atarak öne çıkıyoruz ve tüm meslektaşlarımıza, emekçi halkımıza bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin, haklarımız ve geleceğimiz için mücadelemizi büyütelim. Mühendis, mimar ve şehir plancılar olarak meslek itibarımızın ayaklar altına müsaade etmeyelim. Nasıl ki bu ülke kurulurken meslektaşlarımız oradaydı, bugün de Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, bir asır boyunca yaptıklarımızı sürdürmeye, aklın ve bilimin öğrettikleriyle ilerlemeye devam etme kararlılığındayız. Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır. Bu yüzden biliyoruz ki, meslek itibarımıza, meslek sorunlarımıza ve çözümüne sıkı sıkı tutunmak demek, ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de tutunmak demektir. Bu bilinç ve sorumlulukla hareket ediyor, tarihimizin her döneminde olduğu gibi bugün de bu sorumluluğu almaktan, ülkemiz ve halkımız için taşın altına elimizi koymaktan çekinmiyoruz. Bizler, mesleğimizi bilimden, üretimden ve toplumdan yana kullanan bir mücadele geleneğinin sürdürücüsüyüz. Bu anlayışla TMMOB’nin bilim ve tekniği esas alan, kamu yararını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavrını korumaya devam edeceğiz. Ülkemizin ve meslektaşlarımızın dayanışmaya ve birlik içinde olmaya en fazla ihtiyaç duyduğu bu dönemde 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü’nü mücadelemizi büyüterek kutluyoruz. Yaşasın TMMOB örgütlülüğü! Yaşasın mücadelemiz!”