TİP, aday tanıtım toplantısı düzenledi: ‘Ezber bozmaya devam edeceğiz’

TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, “Biz ezber bozmaya devam edeceğiz. Siyasette oluşmuş bu statükoyu bozmak istiyoruz. İmam hatipteki çocukları kazanacağız, cemaatlere sıkıştırılmış genç kadın arkadaşlarımızı, merdiven altı atölyelerde hiç solun kendilerine el uzatmadığı kadın kardeşlerimizi kazanacağız” dedi.

ANKA

Türkiye İşçi Partisi, (TİP) bugün Ankara'da aday tanıtım toplantısı düzenledi. 

TİP'in 13 Ocak 2024'te gerçekleştirdiği yerel Yönetimler Çalıştayı'nın sonuç metninin katılımcılarla paylaşıldığı toplantıya, TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, Çankaya Belediye Başkan adayı İrfan Değirmenci ve belediye başkan ve belediye meclis üyesi adayları katıldı.  

"BİZ ARTIK İKTİDARI İSTİYORUZ"

Toplantıda konuşan TİP Genel Başkan Yardımcısı Ergün, şunları söyledi:

"Türkiye İşçi Partisi konuşuluyor. Ezber bozuyoruz, şaşırtıyoruz, 'ne yapıyor bunlar' deniyor. 'Nereden çıktı aday çıkarmak, nereden çıktı iddialı şekilde seçimlere girmek' deniyor. Biz ezber bozmaya devam edeceğiz. Siyasette oluşmuş bu statükoyu bozmak istiyoruz. Biz parayla, şantajla, koltukla, makamla geri adım atacak insanlar değiliz. Bize, 'Bu işler böyle yapılmaz' diyen arkadaşlar var. Evet, çok iyi biliyoruz arkadaşlar, 50 yıldır muhalefettesiniz. 50 yıldır nasıl muhalefette kalınabileceğini sizden öğrendik. Biz artık iktidarı istiyoruz. 50 yıldır mevcut durumu değiştirememişsiniz, girdiğiniz mahallelerden çıkamamışsınız, o mahallelerde kendi iktidarınızı aynı sağ partilerin yaptığı gibi rant merkezi haline getirmişsiniz. Bizim de buralardan çıkamamamızı istiyorsunuz.

"KENDİ MAHALLEMİZE SIKIŞMAYACAĞIZ"

Bu sadece muhalefete dönük değil AKP'ye dönük de bir meydan okumadır. Maalesef Türkiye'de solun/sosyalistlerin yapamadığını mahalle mahalle gezerek, ev toplantıları yaparak, gerekirse camilerin ve paranın gücünü kullanarak ama o çalışmayla örgütlendiklerini biliyoruz. Bizim bu statükoyu değiştirmek için aynı şekilde mücadele etmemiz gerekiyor. Parayla, camiyle değil ama aynı emekle karış karış gezerek mücadele etmemiz gerekiyor. Kendi mahallemize sıkışmayacağız. İmam Hatip'teki çocukları kazanacağız, cemaatlere sıkıştırılmış genç kadın arkadaşlarımızı, merdiven altı atölyelerde hiç solun kendilerine el uzatmadığı kadın kardeşlerimizi kazanacağız. Emekçileri her türlü gericilikten kurtarmak için bu adımı atıyoruz."

"PATRONLARIN PARASIYLA MUHALEFETÇİLİK OYNAMAYA YOKUM"

Toplantıda söz alan TİP Çankaya Belediye Başkan Adayı Değirmenci ise şöyle konuştu:

"Ekranda ezilenlerin, emekçilerin hallerini anlattım. Baskılara rağmen anlattım. Herkes gelmiş, stüdyolar kurmuş Hatay'a. Etrafını çevirmişler güvenlik şeridiyle içeri Hataylıları sokmuyorlardı. Biz gittik, sokağa bir masa bir sandalye attık. Dedim ki Hataylılara, 'Bir yıldır ne yaşadığınızı siz biliyorsunuz. Bir vekil seçtiniz, hapisten çıkartmıyorlar, Meclis'e göndermiyorlar. Gelin konuşun.' Hataylılar geldi, saatlerce sadece onlar konuştu o televizyonda. Bu yayın bile, 'Ne yaptın televizyona dönünce' diyenlere bir yanıt oldu. Milletvekilleri hapisten çıkarılmayan, Can Atalay'a özgürlük diyen Hataylıları konuşturdum televizyonda. Muhalif medyanın patronları, 'İşini iyi yapıyorsun, yapmaya devam et. Bu ekranda olman senin kariyerin açısından çok önemli' dediler. Kariyerin iyi giderse çok rahat yaşarsın, güzel tatillere gidersin, bir başına mutlu olursun. Mutlu eder mi bu İrfan Değirmenci'yi? Etmez. Patronların parasıyla muhalefetçilik oynamaya yokum. Düzen devam etsin diye muhalefetçilik oynamaya yokum.

Çankaya Belediyesi'nin çok büyük bir bütçesi var. Bu bütçeyle 4 bin Çankayalıya 2 ayda bir 4 bin lira para verip sosyal yardım yapıyorum demek olmaz. Bu bütçeyle Çankaya'da yaşayan emeklilerin ömürlerinin en güzel zamanlarında sosyalleşebilecekleri yerler açmadıysan hala, bu bütçeyle Çankaya'da yaşayan gençlerin ücretsiz faydalanabileceği, 7/24 açık merkezleri hala kurmadıysan, üniversite öğrencileri 'Çankaya'da acaba nerede kalacağız biz' diye tereddüt ediyorsa o zaman burada bir sorun var demektir. O zaman o para doğru harcanmıyor demektir. O parayı hep birlikte doğru harcayacağız, siz denetleyeceksiniz."