Tarlabaşı Toplum Merkezi'ne açılan kapatma davasında AKP'lilerden provokatif eylem

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne (TTM) açılan kapatma davası, bugün İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Davayı izlemeye gelen ve aralarında Metin Külünk'ün de bulunduğu bazı AKP'liler, mahkeme önünde provokatif eylemde bulundu. AKP'liler, adliyede görevli polis memurları ve güvenlik görevlileri tarafından mahkeme önünden uzaklaştırıldı.

Fahrettin Öztürk

Davanın 7'inci duruşmasına İçişleri Bakanlığı  ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri ve TTM vekilleri katıldı. 

Duruşmaya dernek gönüllülerinin yanı sıra derneğin kapatılmasını isteyen bazı AKP'liler ile eski AKP Milletvekili Metin Külünk de izleyici olarak katıldı. 

AB Türkiye Delagasyonu da davayı takip etti. Mahkeme, talep edilen ek bilirkişi raporunun geldiğini belirtti. 

“KAPATILMASI İÇİN KANIT YOK”

Dernek avukatı Sermin Cansu Demir, sosyal medya paylaşımlarının bağlamından koparıldığını savunarak, Birleşmiş Milletler Çocuk Komitesi'nin Türkiye hakkındaki raporunda; "Çocuk haklarını savunan STK’ların üzerinde baskılar sona erdirilmeli" ifadelerine yer verildiğini belirtti. Avukat Demir, "Biz kimsenin nefretini beslemek için burada değiliz. Derneğin kapatılmasına dair delil, beyan, belge yok" şeklinde konuştu.

“CİNSEL YÖNELİM DEĞİŞİKLİĞİ KABUL EDİLEMEZ”

Dava sonucunda verilecek karardan etkilenme ihtimali olduğunu düşünen ve bu nedenle davaya müdahil olmak isteyen Hüseyin Hacıoğlu isimli kişinin avukatı, cinsel yönelime dair değişikliklerin kabul edilemez olduğunu söyleyerek, müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istedi. Avukat, ayrıca Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Özlem Doğan'ın da tanık olarak dinlenilmesini istedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme, dosyaya müdahillik talebinde bulunan şahsın talebini reddederek, dernek hakkında devam eden soruşturma dosyalarının akıbetlerinin sorulmasına karar vererek, duruşmayı 6 Mayıs 2024'e erteledi.

DAVANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan davanamede, derneğin 'kanuna ve ahlaka aykırı' hale geldiği iddiası yer alıyor. Davanamede yer alan dernekler denetçilerinin raporunda derneğin, LGBTİ+’larla ilgili ifadeleri hukuka aykırı ve ayrımcı bir şekilde 'müstehcenlik' olarak yer alırken; LGBTİ+’ların temel hak ve özgürlükleri de 'toplumda kısaca LGBTİ olarak bilinen kişilerin cinsel eğilimlerini normalleştirmek suretiyle çocukların cinsel kimliklerini etkilemeye çalışması' ifadeleri ile derneğin feshi isteniyor.

PROVOKASYON GİRİŞİMİ

Dava çıkışında aralarında eski AKP Milletvekili Metin Külünk'ün de bulunduğu bir grup AKP'li, mahkeme önünde dernek üye ve gönüllülerine sözlü tacizde bulundu. AKP'li gruptan kim olduğu öğrenilemeyen bir şahıs ise kendilerini uzaklaştırmaya çalışan polis memuruna hakarette bulunarak, TTM üyelerine karşı sözlü tacizlerini sürdürdü. AKP'li grup, adliyede görevli polis memurları ile güvenlik görevlileri tarafından mahkeme önünden uzaklaştırılırken, Özlem Doğan'ın da dernek üyelerine bağırarak parmak sallayıp tehdit ettiği görüldü.

“TTM UMUDU BÜYÜTÜYOR”

Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yapan TTM Gönüllüsü Naci Emre Boran, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün burada Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği -bilinen adıyla Tarlabaşı Toplum Merkezi'ne- 'hukuka ve ahlaka aykırılık' gerekçeleriyle açılan 'derneğin feshi' davasının 7. duruşması için bir aradayız.

Yaklaşık 2,5 yıldır hukuksuz ve hiçbir gerçekliği olmayan iddialarla biz, çocuk ve insan hakları mücadelesi verenleri, hak ihllalerine karşı duranları, ses çıkaranları, Tarlabaşı’nda ve dünyada başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanıp bunun için emek veren bizleri susturmaya ve korkutmaya çalışıyorlar.

Bu uzun yolda bizi yalnız bırakmayan, desteğini ve dayanışmasını her zaman hissettiğimiz sizlere teşekkür ederiz. Neşenin, saygının, umudun ve nezaketin her an hissedildiği Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin, bahsi geçen suçları işlemediği, bu suçları yoktan var edenler tarafından dahi biliniyor olmasına rağmen, TTM yine bu asılsız suçlamalar nedeniyle kapatılma tehdidi altındadır.  Fakat bu suçları yoktan var edenler, şunu da bilmelilerdir ki; TTM yalnızca bir taş duvardan ibaret değildir. TTM insan haklarının ihlal eden ve tüm kırılgan gruplara yaşamın her alanını daraltmaya çalışanlara karşı, hergün kendisini de umudunu da büyütmektedir.

17 yıldır Tarlabaşı’ndaki tüm kırılgan grupların ihtiyaç duyduğu güvenli alanı Tarlabaşı’nda yaşatmaya çalışan bizler, hak ihlallerine ve şiddete maruz bırakılan çocukların, kadınların ve LGBTİ+ların yaşamlarını savunmak, bir arada yaşamı ve dayanışmayı büyütmek için, bir kez daha yineliyoruz; Tarlabaşı Toplum Merkezi Kapatılamaz!"