Tarikatçının 6 yaşındaki kızını evlendirmesine ilişkin davaya engelleme: Yayın yasağı!

Toplumda infial yaratan İsmailağa cematinde 6 yaşındaki çocuğun 29 yaşındaki adamla “zorla” evlendirilmesi davasının ilk duruşması dün görüldü. 40 ilin baro ve kadın derneklerinin müdahillik talepleri kabul edilmedi. Genel ahlâk gerekçesiyle de davaya gizlilik kararı verildi ve yayın yasağı getirildi.

Rengin Temoçin

Türkiye’nin gözü dün İstanbul Kartal’daki Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen utanç davasındaydı. 6 yaşındaki kızı H.K.G,’yi kendisinden 23 yaş büyük tarikat üyesiyle “zorla” evlendiren İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel ve küçük kıza yıllarca cinsel istismarda bulunan Kadir İstekli dün “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” ve “cinsel saldırı” suçlarından ilk kez hâkim karşısına çıktı. 

BASINA İZİN VERİLMEDİ 

Anne ve babanın 18 yıldan az olmamak kaydıyla, Kadir İstekli’nin ise 30 yıldan az olmamak kaydıyla hapsinin istendiği istismar davası için adliyede yoğun güvenlik önlemi alındı. Polis barikatıyla kapatılan koridora sadece avukatlar ve milletvekillerinin girişine izin verildi. Davayı takip eden basın mensupları koridora alınmadı. Bu nedenle tartışma yaşandı. Duruşmaya, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı, Mücadele Derneği (UCİM), Türkiye Barolar Birliği (TBB) yönetim kurulu üyeleri, İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç ile 40 ilin barolarından temsilciler katılma talebinde bulundu. 2. Ağır Ceza Mahkemesi salonu küçük olduğu için duruşma konferans salonuna alındı. 

Saat 10.00’da başlaması beklenen duruşma saat 11.10’da başladı. Duruşmada tutuklu sanıklar Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel hazır bulundu. 

ANNE MAZERET BİLDİRDİ

Tutuksuz sanık Fatıma Gümüşel mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. Mağdur H.K.G. ise talimatla daha önce ifade verdiği için duruşmada yer almadı. Mahkeme, iddianameyi okumadan önce derneklerin, siyasi partilerin ve baroların davaya katılım taleplerini aldı. SEGBİS kaydı da açılmadı. Duruşmanın usule aykırı başlatıldığını savunan avukatların ısrarının ardından mahkeme heyeti, SEGBİS kaydını açtı ve iddianame okunmaya başlandı. 

"BU TOPLUMSAL BİR DAVA"

Duruşmaya katılan avukatlar taleplerinde, “Bir çocuğun bir kadının haklarını savunmak için buradayız. Adalet tecelli edene kadar mücadele edeceğiz” dedi ve duruşmanın açık olmasını talep etti. TBB adına konuşan avukat Sibel Suiçmez ise “Bu toplumsal bir dava” diye konuştu. Emek Partisi, TİP, CHP, HDP’li vekiller ve AKP İstanbul Kadın Kolları Başkanlığı da davaya müdahil olmak istedi. Sanık Kadir İstekli’nin avukatı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dışındaki katılma taleplerinin reddine karar verilmesini talep etti. Duruşmanın kapalı yapılmasını istedi. Fatıma Gümüşel’in avukatı ise müvekkili hakkında hakaretler edildiğini belirterek “İslama ve Müslümanlara olan kinini kusmak isteyenleri bu salonda gördüm” diye konuştu. Yusuf Ziya Gümüşel’in avukatının müvekkili için “üstat” ifadesini kullanması dikkati çekti. Savcı da genel ahlâk gerekçesiyle duruşmanın kapalı yapılmasını talep etti. 

Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dışındaki tüm katılma taleplerinin reddine karar verdi. Ayrıca heyet duruşmanın kapalı olarak devam edilmesine, yayın yasağı ve gizlilik kararı getirilmesine hükmetti. 

27 ŞUBAT’A ERTELENDİ

Salondakiler karara “Ayıp”, “Yazıklar olsun”, “Siz de yargılanacaksınız” diye tepki gösterdi. Salon boşaltıldı. Kapalı devam edilen duruşmada sanık Yusuf Ziya Gümüşel sağlık sorunlarını gerekçe göstererek savunma yapmadı. İstekli ise konuşmadı. H.K.G.’nin kardeşlerinin tanık olarak dinlenmesi için zorla getirme kararı veren heyet duruşmayı 27 Şubat’a erteledi.

"ÇOCUĞA İSTİSMARIN KAPILARI AÇILACAK"

Dava öncesi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Sol Feminist Hareket, Türkiye İşçi Partisi, CHP ve EMEP ile Türkiye genelinden baro temsilcileri Anadolu Adliyesi önünde toplandı. Kadınlar,  “H.K.G. yalnız değildir”, “Cemaatlere karşı hiçbir çocuk, hiçbir kadın yalnız değildir” sloganları attı. “Çocuk susmadı, Biz de susmayacağız!” yazılı pankart açılırken Sol Feminist Hareket “Kadınları, çocukları nefessiz bırakan tarikatlarınızla hesaplaşacağız” dedi. 

NÖBETE ÇAĞIRDI 

Ardından duruşmayı takip için salona geçen kadın dernekleri ve avukatlar müdahil olmak isterken gizlilik kararıyla dışarı çıkarıldı. Karara baro ve STK’lerden tepki geldi. UCİM Genel Başkanı Saadet Özkan  “İstismarcılar dava sonucunda ceza almazlarsa birçok çocuğa istismarın kapıları açılacaktır. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Bu davayı İslam düşmanlığı işine sokanlara söylüyorum, bu iyilerle kötülerin savaşıdır. Merhametli, milletini seven insanlarını bir sonraki celse burada adalet nöbetine çağırıyorum” dedi. İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç ise “6 yaşındaki bir çocuğun istismarı yürekleri dağladı. Biz her daim istismara uğrayan çocukların sesi olacağız. Adliyenin dışında duruşmayı bekleyen yapıları gördünüz. Biz avukatlar olarak çocuklar için kadınlar için var olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

"SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Hiranur Vakfı yöneticilerinin çocuğa yönelik istismarda bulunmalarına ilişkin dava devam ederken Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı avukat Süreyya Turan açıklamada bulundu. Turan, sürecin takipçisi olacaklarını belirterek şöyle dedi: “6 yaşında bir kız çocuğuna yapılan sistematik taciz ve istismarın  üstü 18 yıl  kapatılmış ancak yaşanan infial ve tepkiler üzerine tutuklama kararı verilebilmiştir. Mayıs ayında yapılacak olan duruşma da bugüne çekilebilmiştir. Davada gizlilik kararı verilmesi bu davayı takip etmemize engel olamayacaktır. Çocukların ve kadınların taciz ve istismara daha fazla maruz kalmamaları için her kim olursa olsun ifşa edilmeleri ve hak ettikleri cezaları almaları bütün çocukların güvenliği için gereklidir. İstismara dur demek ve suçluların cezalandırılması için buradayız ve davayı takibe devam edeceğiz.”

ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞMIŞLARDI 

6 yaşından itibaren 22 yıl boyunca cinsel istismara maruz kalan H.K.G’nin hikâyesini Birgün yazarı Timur Soykan ortaya çıkardı. Her satırı dehşete düşüren haber toplumda infial yarattı. 2004 yılında 6 yaşında olan H.K.G. öz babası tarafından tarikat üyesi olan komşusu Kadir İstekli ile “imam nikâhı”yla zorla evlendirildi. Sözde nikâhtan bir gün sonra küçük kız babası tarafından gönderildiği İstekli’nin evinde cinsel istismara uğradı. Küçük kıza 13 yaşındayken nişan, 14 yaşındayken ise düğün yapıldı. Düğünden sonra İstekli’yle birlikte yaşamaya başlayan H.K.G. 14 yaşındayken hamilelik şüphesiyle doktora götürüldü. Doktor istismarı fark edip polise haber verdi. 

TAKİPSİZLİK VERİLMİŞTİ

Başlatılan soruşturma kapsamında istenen kemik testine H.K.G. yerine 21 yaşındaki bir tarikat üyesi kadın sokuldu. H.K.G.’nin yaşı büyük çıkınca savcılık takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı. H.K.G., 17 yaşına geldiğinde anne oldu. H.K.G. yıllarca kendisine “oyun” olarak anlatılan cinsel istismarla ilgili gerçeği bir gün radyoda dinlediği çocuk gelinlerle ilgili bir yayınla öğrendi. H.K.G., 18 yaşında resmi nikâhla evlendiği İstekli’den 2020’de şikâyetçi oldu. H.K.G., evlendirildiği dönemdeki fotoğrafları, kendisini istismar eden kişinin ses kaydını ve kemik yaşının tespitinde yapılan sahteciliğin belgelerini savcılığa sundu. İddianameyi hazırlayan savcı değiştirildi. 10 yıl önce de üzeri örtünmek istenen istismar olayı, H.K.G.’nin mücadelesi sonucunda dün yargıya taşındı. 

TARİKATÇILARDAN DESTEK GÖSTERİSİ

Çocuğa yönelik cinsel istismarı protesto için eylem yapan kadınların yanı sıra Hiranur Vakfı üyeleri de adliye önündeydi. Sarık ve cübbeli grup “Yusuf Hocamız yalnız değildir” sloganı atarak tekbir getirdi. Sanıklardan Gümüşel’in müritleri “Hocamıza özgürlük” yazılı pankartlar taşıdı.