Şüpheli birliktelik: Motokurye Göçer'in ölümünün ardından Somali-Türkiye ilişkileri merak konusu oldu

Somali’yle Türkiye arasındaki ekonomik ve askeri işbirliği dikkat çekici. Rüşvet, silah kaçakçılığı ve yolsuzluk iddiaları var.

Rıfat Kırcı

Yunus Emre Göçer’e aracıyla çarpıp ölümüne yol açan Somali cumhurbaşkanının oğlunun serbest bırakılmasının ardından gözler Somali-Türkiye ilişkilerine çevrildi.

2011 yılına kadar iç karışıklıklarla da uluslararası kamuoyunun gündemine gelen Somali dünyanın yardımına muhtaç haldeydi. Türkiye ile ilişkiler de tam bu dönemde gelişmeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin başbakanıydı ve 2011 yılının Ağustos ayında Somali’nin başkenti Mogadişu’ya ziyarette bulundu. Ramazan ayına denk gelen ziyaretinde Erdoğan “Müslümanlara” iftar çadırını Somali’de açma çağrısında bulundu. Erdoğan’ın çağrısı karşılık buldu. Yüzlerce dernek ve vakıf yardım kampanyaları başlattı. En önemli dokunuşu ise Türk sermayedarlar yaptı. Başkent Mogadişu’da kritik iki sözleşme imzalandı. Birisi liman diğeri havaalanı işletmesi olmak üzere Somali’nin dünyaya açılan kapısı artık Türklerin elindeydi. 

LİMANDA ANLAŞMA

Yatırımların artmasında kırılma noktası sayılabilecek adımlardan birisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Albayrak grubunun Mogadişu Limanı’nı 20 yıllığına kiralaması oldu. Her iki hükümetin çabalarıyla Mogadişu limanı ihalesiz şekilde 2011 yılında Albayrak grubuna kiralandı. Liman işletmesinin Albayrak’a geçmesinden birkaç yıl sonra yapılan araştırmalarda limandaki gelir bölüşümünün adaletsiz olduğu ve ödemelerde netlik olmamasına dikkat çekildi. Somali’nin limandan elde ettiği gelirler ticaret artışına rağmen azalmıştı. Albayrak’ın ödemeleri eksik yaptığı ve hükümet bakanlarına rüşvet verdiği yönünde çeşitli haberler Somali gündeminde yer aldı. 

Başkent Mogadişu’da liman Albayraklara verilirken uluslararası havaalanı ise Kozuva Grup’a ait Favori LLC firmasına verildi. Kozuva bu havaalanının işletme hakkını 2013 yılında 15 yıllığına kiraladı. Favori LLC firmasının da işletmede gelirlerinden Somali’ye vermesi gereken payı ödemediği belirtiliyor. Öyle ki 2016 tarihli bir Birleşmiş Milletler raporunda, Favori LLC’nin işletme gelirlerini yüksek göstererek kârdan vermesi gereken payı eksik yatırdığı belirtiliyor. Türkiye, Somali’de birçok askeri anlaşmaya da imza attı. Somali ulusal ordusunun 10 bin üyesinin eğitimi için bir askeri üs kuruldu. Bu üssün inşası için 50 milyon dolar harcandı ve 2017 yılında açılışı yapıldı. 

SİLAH KAÇAKÇILIĞI

Başkent Mogadişu’nun limanı ve havaalanı Türk sermayedarlarının kontrolünde. Hem Kozuva yönetimindeki havaalanında hem de Albayrak yönetimindeki limanda kaçakçılığa yönelik operasyonlar gündemi meşgul eden konulardan. BM uzmanlarının denetimine göre 2021 yılında Somali’ye uygulanan silah ambargosu bir Türk taşımacılık firmasının Mogadişu’ya taşıdığı zırhlı araçlarla delindi. 

2023 yılının mayıs ayında da Somali istihbaratı hem Mogadişu Limanı’nda hem de havaalanında yasadışı silah taşımacılığı tespit etti. 

Somali yetkilileri yaptığı açıklamada izinli ithalat gibi gözüken ve ticari konteynerler içinde gizlenmiş askeri donanım ile patlayıcı malzeme sevkıyatı yapıldığını açıkladı. Olay üzerine gözaltılar açıklandı. Ancak Kenyalı olduğu belirtilen bir iş insanının rüşvet vererek kaçtığı da belirtiliyor.

CEMAATLARIN İLGİSİ YOĞUN

Somali’ye ilgi duyan yapılar arasında sadece sermaye grupları değil aynı zamanda tarikat vakıfları da bulunuyor. Çoğunluğu Müslüman olan Somali’de cemaat vakıfları su kuyusu, mescit, gıda yardımı gibi yardım çalışmalarında bulunuyor. Cemaatlar aynı zamanda burada da eğitime el atmış durumda. Somalili binlerce yoksul çocuk cemaat vakıflarının açtığı okullarda eğitiliyor. Somali’de İsmailağa’dan Süleymancılara birçok cemaat yoğun faaliyet gösteriyor.