Soyer: Sorun değil, çözüm ürettik

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depremzedelere yapılan yardımları, kentin kanayan yarası olan ağır kokunun nedenlerini, çözümlerini ve Buca Cezaevi arsası hakkındaki görüşlerini Cumhuriyet’e anlattı.

Mehmet İnmez

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile kentte nisan ayından bu tarafa etkili olan koku sorununu, depremzedelere yapılan yardımları ve yıkılan Buca Cezaevi’nin yerine yapılması planlanan AVM ile ilgili konuştuk. Seçimlerde aldığı oy oranının arttığını da anlatan Soyer, yaptığı hizmetlerin karşılığını anketlerde ve tek başına yürüdüğü sokaklarda gördüğünü anlattı. 

* 30 Ekim tarihinde İzmir büyük bir deprem yaşadı. AKP’liler ve Cumhurbaşkanı sizin depremzedeler için bir şey yapmadığınızı söylüyor. Yaptıklarınızı görmek istemiyorlar mı yoksa bir kasıt mı var? 

İlk günden itibaren vatandaşın yanındaydık. Binlerce insan çadırda iken sokakta tek bir çadır bırakmadık. Bir kampanya açtık. Türkiye tarihinin en büyük imecelerinden biriydi. Çadırda kalan yurttaşa 10 bin TL para verdik, en azından 4-5 kirasını karşılasın, kışı çadırda geçirmesin diye. Bu para belediyenin cebinden çıkmadı. İzmir’i davet ettik, İzmirlinin yapacağı bağış kadar da biz büyükşehir olarak harcama yaptık. Muazzam para toplandı. Otuz gün içerisinde bütün çadırları kaldırdık. Daha sonra iki büyük çalışma başlattık. Bir tanesi 10 üniversite katılımı ile 84 akademisyenle birlikte kentin yeraltı fotoğrafını ortaya çıkaracak çalışma. Çalışma bittiğinde İzmir’de hangi faylar ölü, diri, kısa, uzun hepsini tespit ederek bizden sonraki nesillere en azından net envanter bırakmış olacağız. Bu şehrin geleceği nasıl planlanmalı, nerede yapılaşma yapılacağı sorularının net cevaplarını ortaya koyacağız. İkinci olarak bina envanteri çalışması yaptık. İnşaat mühendisleri odası ile birlikte vadeli kentin bina envanterini çıkaracağız. Binanın kapısına plaket asacak, yapım tarihini, ruhsatını, müteahhitin adını ve depreme dayanıklılığını yazacağız. Herkes oturduğu bina ile ilgili bilgi sahibi olacak. Diğer bir çalışma ise emsal artışı... Konutla ilgili bina bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı verdik. Bu hatlara yüzde 40’lara varan emsal artışı oldu. Türkiye’ye örnek model çıkardık. Kat maliklerinden arsa payı hissedarlığına dönüştürdük. Çare ürettik. Kredi kullanımına teminat veriyoruz. Mağdur vatandaşların derdine derman olacağımız bir model olarak devreye soktuk. Depremzedelerin yanındaydık. Bundan sonra da yanlarında olacağız. Yaptıklarımızı görüp görmeme konusunda Cumhurbaşkanından saklamak istiyorlar. Bilmiyorum asıl onların açıklaması gerekir.

* İzmir’de aylardır koku sorunu yaşanıyor. Geçici çözüm için mücadele ettiniz. Kokunun asıl nedeni nedir? Ne zaman koku ortadan kalkacak?

İzmir Körfezi yüzyıllar boyunca bu şehrin foseptiği gibi kullanılmış maalesef. Örneğin Güzelyalı’nın adı “Kokaryalı” olarak bilinir. Bu ismi biz koymadık. İzmir’de koku sorunu yüzyıllar öncesine gidiyor. Sonra büyük kanal projesi ile birlikte önemli bir hamle yapılmış, başarı sağlanmış. Körfeze akan foseptik, kanalla toplanmış. İzmir’e girdiğimizde bizi karşılayan o koku, bu yolla bitmiş. Fakat uzun yıllar boyunca arıtma tesisi maalesef bakım görmemiş. Arıtma kapasitesi aşağı düşmüş. Ara istasyonlar kurulup küçük arıtmalar yapılabilirmiş. Bunlar yapılmamış. Körfezin en sığ noktasına deşarj edilmiş, bu da yanlış. Çamur kurutma tesisi kurulduğu günden itibaren hiç çalışmamış. Hatalar ve yanlış tasarımlar nedeniyle şu an 2.5 milyon metreküp çamur birikmiş. Arıtmanın çamurunu oraya bırakmışlar. Burası şu an koku kaynağı. Bütün bunlar nedeniyle koku sorunu giderek tırmanmış. Bu sene daha çok yükseldi. Sonra hızlı bir çözüm ile kriz masası kurduk. Koku master planı hazırladık. Acil çözüm üretmek için bazı adımlar attık. Örneğin çamuru oraya dökmüyoruz, Manisa’da tesise döküyoruz. Çamur havuzlarının üstünü kireçle örttük. Çamuru toprağa dönüştürecek bir teknolojiyi uygulayarak çalışma başlattık. Yağmur suyu ile pis suyu ayrıştırdık. 400 kilometrelik çalışma bittiği zaman körfeze yağmur ve pis su ortak akışı olmayacak. Özetle hepsinin çözümü var. Nisan ve mayıs ayında 800 olan şikâyet sayısı şimdi 50-55 civarında. Acil çözüm projeleri ile koku sorununda mesafe kat ettik. Kalıcı çözümlerle iki sene içerisinde tamamlayacağız. 

* 62 yıl hizmet veren Buca Cezaevi yıkıldı. Cezaevi arazisi üzerine AVM yapılması gündemde. Siz oraya ne yapılmasını önerirsiniz? 

Israrla söylüyoruz. Buca çok sıkışmış bir coğrafya. Hayata geçireceğimiz Buca metrosu ilçe için tarihi bir çözüm olacak. Neredeyse bölgede yeşil alan yok gibi. İlçede bir yeşil alan bulursak onun üzerine gitmek lazım. Cezaevi bence rekreasyon alanı olsun istiyorlarsa millet bahçesi olsun. Bu şehrin yeşile ihtiyacı var. Onlar da bunu düşünüyorlarsa konut yapmasınlar, rekreasyon alanı yapsınlar. 

* Hiç anket yaptırıyor musunuz? 

Bana olan desteği rakamların yanı sıra sokağa indiğim zaman da görüyorum. Benim gayretimi, samimiyetimi, bu kentin refahını adil paylaştırma çabamı görüyorlar. Sokağa indiğimiz zaman o sıcaklığı görüyorum. Rakamlar bunu teyit ediyor. Günde altı saat uyuyorum. Bazen sokaklarda tek başıma yürüyorum. Onların bana olan yaklaşımı müthiş. O sevgi hissini anlatmak imkânsız. “Bu işi yapmak için doğmuşum” diyecek kadar mutluyum.

"KREDİ İMZALANMADI"

Depremzedeler için dünya bankasından 344 milyon dolarlık bir kredi fırsatı sağladınız. Kredi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzalamaması nedeniyle kullanılamadı. Neden imzalamadı sizce?

O bir felaket... Çok üzülüyorum. Çok yazık çünkü beş yıl ödemesiz 25 yıl vadeli, yüzde 1’in altında faizli Dünya Bankası kredisi için başvurduk. 250 milyon dolar talep ettik ve bize 344 milyon çıktı. Ve görüşmeleri dört ayda bitirdik. Çevre Şehircilik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, İller Bankası ile beraber müzakere yaptık. Sonunda bir tek cumhurbaşkanın onayı gerekiyordu. Bütün hikâye bitti. İmza atılacak hale geldi. Cumhurbaşkanı ile görüştüm, “Bakarız” dedi. Yapmadı. Sonrası maliye bakanlığı uzmanları Dünya Bankası’na giderek başka bir pakete dönüştürdüler. Cumhurbaşkanı onaylamış olsaydı 344 milyon doları almış çoktan inşaatlara başlamıştık. Depremzedeler için 6 bin konut yapılacaktı ama olmadı.