Son Dakika... Meral Akşener'den HDP çıkışı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Akşener, "Siirt'te bir HDP çalışanı, ziyaret ettiğimiz esnafa gelip burası Kürdistan dedi. AKP ve küçük ortağı feveran etmeye başladı. Bu kişi HDP çalışanı. Aylardır ne diyoruz? HDP'yi PKK yanında konumlandırıyorum" dedi.
cumhuriyet.com.trİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasına başlamadan önce İYİ Parti'ye geçen isimlere rozet taktı.
Siirt'te bir kişinin 'burası Kürdistan' söyleminin eleştirilmesini hatırlatan Akşener, marketteki kişinin HDP çalışanı olduğunu öne sürdü.
Akşener, "Mektup kardeşliği var elbette öyle olacak. Kaç gündür PKK'nın gündemini konuşan bir iktidar mensupları ve PKK'lıların söylemini gündeme getiren bir iktidar mensubu yöneticileri. İnanamıyorum. Sayın Bahçeli ile Sayın Öcalan arasındaki mektup arkadaşlığını zaten biliyorduk, Sayın Soylu'nun da bu sistemin bir paydaşı olduğunu öğrenmiş olduk" dedi.
Akşener daha sonra yapılan uyarının ardından Öcalan için kullandığı 'sayın' ifadesini farkında olmadığını dile getirip özür diledi.
Akşener'in öne çıkan başlıkları şu şekilde:
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR"
Kadın ayrılmak istediğinde saldırıya uğruyor, 'hayır' dediğinde cinayete kurban gidiyor. Çünkü Türkiye'de kadın 'hayır' dediğinde onun iradesini koruyacak olan yok. Kadınlar sadece fiziksel değil psikolojik şiddetin de kurbanı oluyor. 'O saatte orada ne işi var, onun psikopat olduğundan haberi yok muydu?' deniliyor. Biz bu yüzden bıkmadan usanmadan İstanbul Sözleşmesi Yaşatır diyoruz. İstanbul Sözleşmesi adım adım geliyorum diyen cinayetleri önleyen bir sözleşmedir. Şiddete meyilli olanları toplumdan ayıklayıp, kadınları koruyan bir sözleşmedir.
Ülkeyi yönetenler hiç utanmadan İstanbul Sözleşmesini yırtıp attılar. Bu ülkenin kadınları yerine birkaç Taliban kafalının aklına uymayı tercih ettiler. 21. yüzyılda Türkiye'yi yöneten şu zihniyete bakar mısınız? Ülkemizde bugün kadına şiddetin en büyük dayanağı İstanbul Sözleşmesi'ni kaldıran sizlersiniz. Kadına şiddet uygulayan ruh hastaları, kadın katilleri sizinle gurur duyuyor olabilir, tacizciler, ahlaksızlar sizinle gurur duyuyor olabilir. Şunu bilin ki bu ülkenin kadınları, gençleri sizinle gurur duymuyor. Bizler, bu ülkede azınlık değil çoğunluğuz. Ölçmez isterseniz sandık orada. Yetkiyi aldığımızda daha çayım masaya gelmeden İstanbul Sözleşmesi imzalanmış ve en keskin bir şekilde uygulanır olacak.
"HDP'Yİ PKK YANINDA KONUMLANDIRIYORUM"
Sayın Erdoğan sarayında 'uçan Türkiye' masallarıyla oyalanırken Türkiye'nin gerçekleri karşısında sesini çıkaran herkes ya yalancı, ya terörist ilan ediliyor. Biz artık bu dümenleri yemiyoruz. Dün 'milletin adamıyım' diyenlerin bugün millete nasıl sırt çevirdiklerini görüyoruz.
Geçen hafta Siirt ve Batman'daydım. Bizim ziyaretlerimizi artık havuz medyası da yakından takip ediyor. AK Parti ve küçük ortağı bizim ziyaretlerimizden rahatsız. Millet bizi çağırıyor onları da kaşıntı tutuyor. Bizim bu ziyaretlerimizi kendilerince baltalamak için her yolu deniyorlar. Gün geliyor para verip slogan attırıyorlar, gün oluyor bizimle konuşan vatandaşlarımıza bile tebelleş oluyorlar. Havuz medyası da bunları çekmek için ortamda hazır bulunuyor.
Bu sefer değişik bir şey oldu. Siirt'te her zaman ki AK Parti atroksiyonu dışında bu defa bir HDP çalışanı ziyaret ettiğimiz bir esnafa gelip 'Burası Kürdistan' dedi. Birden İçişleri Bakanı ve küçük ortak mensupları feveran etmeye başladı. Nasıl olur da 'Burası Kürdistan' dermiş. Neye şaşırıyorsunuz? Bu kişi bir HDP çalışanı. Biz aylardır ne diyoruz? 'HDP'yi PKK'yı yanında konumlandırıyoruz' diyoruz. HDP, PKK ile arasına mesafe koymalıdır diyoruz. Kürdistan söylemi terör örgütünün. Bu durumda bizim için şaşırtıcı bir yanı yok.
Cumhur İttifakı mensupları sırf bize saldıracaklar diye PKK'nın ajandasını Türkiye'nin gündemine taşıdılar. Siirt'teki Kürdün gündemi yoksulluk, işsizlikken bunlar onu konuşacaklarına Apo'nun gündemini konuşuyorlar. E mektup kardeşliği var ne yapalım, elbette öyle olacak.
Batman'daki vatandaşımız geçim derdindeyken bunlar hamaset peşinde koşuyorlar. Kaç gündür PKK'nın söylemini gündeme getiren iktidar mensupları.. İnanamıyorum böyle bir akılsızlığa. Sayın Bahçeli ile Sayın Öcalan arasındaki mektup arkadaşlığını zaten biliyorduk da, sayın Soylu'nun da bu sistemin paydaşı olduğunu bu olayla öğrenmiş olduk.
Kabadayılık yapan tosunlara sesleniyorum; 2011'i hatırlayın. Ne yaşandı bu ülkede, Sayın Bahçeli'ye ne dendi bu ülkede... Elinize zülfikar verilmişse gelin kafamı kesin de görelim. AK Parti'nin havuz medyası verdiğim yanıtı yetersiz buldu, İçişleri Bakanı konuşana kadar MHP'den tık yoktu, İçişleri Bakanı konuştu bu arkadaş dedikodu yapıyor. İçişleri Bakanlığı dedikodu yapmaz. Bizim üzerimizden makamını muhafaza etmek için atraksiyon yapıyorsun ama seninle ilgilenmiyoruz.
ÖZÜR DİLEDİ
Bir arkadaşım uyardı Sayın Öcalan demişim. Sizden ve milletimizden özür diliyorum. Aklımın ucundan geçmez bebek katiline sayın demek. Dediysem hatırlamıyorum.
"İKTİDAR OTURUP SEYRETTİ"
Dünyanın en güzel coğrafyasında, en bereketli topraklarında yaşıyoruz. Tarım ve hayvancılık bizim en büyük zenginliğimiz. İktidar, çiftçimize pandemi döneminde bile sahip çıkmadı. Tarım sektörünü de sahipsiz bıraktı. AK Parti'nin tarım politikası adeta bir tutarsızlık politikasına dönüştü. Dünyada lider olduğumuz fındıkta hükümetin açıkladığı 26.5 liralık fiyat üreticinin maliyetinin bile altında kaldı. Yabancı bir firma çıktı fiyatı 25 liraya çekti. İktidar oturup seyretti.
“İŞTE SİZE BÜYÜK EKONOMİST SAYIN ERDOĞAN’IN VİZYONU”
Sayın Erdoğan geçen Ekonomi Reform Paketi’ni açıkladığın günden bu yana ne oldu? Merkez Bankası görevden alındı, Hazine ve Maliye Bakanını gören yok. Enflasyon aldı başını gidiyor.
Hakkını yemeyelim dünyada bu akıl dolu stratejiyi uygulayarak fiyat istikrarını bir kenara koyuyoruz diyen başka ülkelerde var. Mesela Venezuela, Arjantin, İran, Sudan, Lübnan, Etiyopya ve Angola. Listenin güzelliğine bakar mısınız?
İşte size büyük ekonomist Sayın Erdoğan’ın ekonomi vizyonu. Kıskananlar çatlasın… Sayın Erdoğan görüyorum ki okulda bazı branş derslerini kopya ile geçmişsin.
O nedenle sorumlu siyaset anlayışımız gereği ekonomideki bazı temel olgular ile ilgili seni aydınlatma ihtiyacı duyuyorum. Sandığının aksine enflasyon öyle kenara konulacak kadar önemsiz bir problem değildir.