Son Dakika... Erdoğan'dan 'yeni anayasa' mesajı: 'Mevcut anayasanın yeni Türkiye'yi taşıması mümkün değildir'
Son dakika haberi... AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine sonrası yaptığı konuşmada "Mevcut anayasanın yeni Türkiye'yi taşıması mümkün değildir. 85 milyon olarak yeni yüzyılda yeni anayasa ülküsünü gerçeğe dönüştürmemiz gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı. Erdoğan "Gençlere takdim edilen tuhaf tiplerin toplumsal yozlaşmanın Truva atı oldukları açıktır. Türkiye'yi son 10-12 yıldır bu kepazelikten uzak tutarak ne kadar isabetli karar verdiğimizi görüyoruz" sözleriyle Eurovision'ı hedef alırken, İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesi dolayısıyla 1 günlük milli yas ilan edildiğini duyurdu.
cumhuriyet.com.trAKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Kabine Toplantısı sona erdi.
Basına kapalı yapılan toplantı, yaklaşık 3 saat sürdü.
Toplantı sonrası konuşan Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:
"Yamalı bohçaya dönüşen 1982 Anayasası ile ağır aksak bugünlere kadar gelebildik. Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü üzülerek ifade ediyorum darbe anayasası ile karşıladık ve geçirdik.
Bunu Türk siyaseti adına bir eksiklik olduğunu daha önce de gündeme getirdim. Karşımızda insicamı bozulmuş, bütünlüğü kaybolmuş, ileri demokrasi ve radikal vesayetin izlerini aynı anda taşıyan bir anayasa bulunuyor.
Bu hakikati sadece biz değil hukukçular da sık sık ifade ediyor. Mevcut anayasanın yeni Türkiye'yi taşıması mümkün değildir.
85 milyon olarak yeni yüzyılda yeni anayasa ülküsünü gerçeğe dönüştürmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunu kendimiz için istemiyoruz, Türkiye'nin milletimizin buna ihtiyacı var.
Siyaset kurumu sivil anayasa yapabilecek kudrete, toplumsal temsiliyete sahiptir. Türk demokrasisi yeni ve sivil anayasasını ülkemize kazandırmalıdır.
Yeni anayasa sadece siyasetin konusu da değildir. Sivil toplum, akademi, baro, gazetecilerin ve darbelerin mağdur ettiği tüm kesimlerin de süreci sahiplenmesini arzu ediyoruz.
"AKINCI TİHA İRAN'DA AKTİF GÖREV ÜSTLENDİ"
Türkiye'nin tarih yazdığı alanların başında hiç kuşkusuz savunma sanayi vardır. 2002 yılında yüzde 80 oranında dışa bağımlı iken bugün savunma ihtiyaçlarımızın neredeyse tamamını yerli ve milli imkanlarla karşılıyoruz. Bundan 10 sene önce 1,2 milyar dolar olan savunma ihracatımız 4,5 kat artışla 2023 yılında 5,5 milyar dolara yükseldi.
Geçen sene 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü ihraç ettik. SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız. Afrika'dan Avrupa'ya 50'den fazla ülke Türk şirketlerinin ürettiği İHA'ları kullanıyor. İHA, sadece askeri alanlarda değil tabii afetlerde, arama kurtarma faaliyetlerinde kritik rol oynuyor.
İran Cumhurbaşkanı sayın Reisi ve beraberindeki heyetin vefat ettiği helikopter kazasında İHA'ların önemi bir kez daha ortaya çıktı. Bayraktar Akıncı TİHA İranlı kardeşlerimizin talebi üzerine arama kurtarma çalışmalarında aktif görev üstlendi.
Bölgede 7,5 saat arama tarama faaliyeti yaptı. Görevini başarıyla tamamladıktan sonra da ülkemize döndü. Savunma sanayimizin ülkemizdeki belli çevreler tarafından sık sık hedefe konduğunu biliyoruz. Özveriyle çalışan savunma şirketlerimize ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.
"TÜRKİYE UZATILAN HİÇBİR ELİ HAVADA BIRAKMAZ"
Yunanistan Başbakanı sayın Miçotakis'in ülkemize yaptığı resmi ziyaret ilişkilerimizde yeni sayfa açma irademizin en son göstergesi oldu. Komşuluk hukuku çerçevesinde Yunanistan'la temaslarımızın artmasından memnunuz. Sayın Miçotakis'in bizimle aynı hissiyatı paylaştığını görüyoruz. Yunanistan'la kısa sürede kat ettiğimiz mesafe bölgemizdeki diğer ülkeler için de örnek teşkil etmektedir. Türkiye uzatılan hiçbir eli havada bırakmaz.
Gürcistan'la işbirliğimizi geliştirme irademizi de sayın Başbakan ve heyetinin ziyaretinde bir kez daha ortaya koyduk. Organize suç şebekeleri ve FETÖ ile mücadelede Gürcistan'ın bundan sonra daha fazla desteğini görüyoruz.
"3 ÇOCUK ÇAĞRIMIZIN ÖNEMİ BUGÜN DAHA İYİ ANLAŞILIYOR"
TÜİK'in 2023 yılı doğum istatistikleri endişe vericidir. Buna göre 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızı 2023 yılında 1,51'e gerilemiştir. Yani nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altındayız.
Açık söylüyorum bu Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir bir felakettir. Biz bu tabloyu gördüğümüz için sürekli 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyorduk. Maalesef zaman öngörülerimizde bizi haklı çıkardı. En az 3 çocuk çağrımızın önemi bugün daha iyi anlaşılıyor. Nüfus millet olarak en büyük gücümüzdür bunu korumak zorundayız. Önümüzdeki dönem bu konularda daha kararlı olacağız.
EUROVİSİON'I HEDEF ALDI
Küresel dayatmanın en bariz olduğu alanların başında cinsiyetsizleştirme politikaları geliyor. Bunun dünyada nasıl vahim boyutlarına önceki hafta düzenlenen Eurovision yarışmasında şahit olduk. Gençlere takdim edilen tuhaf tiplerin toplumsal yozlaşmanın Truva atı oldukları açıktır.
Bunun bilinçli bir politika olduğu herkes tarafından kabul ediliyor. Türkiye'yi son 10-12 yıldır bu kepazelikten uzak tutarak ne kadar isabetli karar verdiğimizi görüyoruz.
Ülkemizde 31 Mart seçimleriyle el değiştiren bazı yerel yönetimlerin ilk icraatlarından biri görüyoruz ki içki tüketiminin yaygınlaştırılması oluyor. Milletin onca talebi ve beklentisi varken bu toplantıları kaygı verici görüyorum. Belediyelerin görevi gazetecileri özel uçaklar tutup şarap festivaline götürmek değil gençlerimizi alkol belasından uzak tutmaktır. Aile müessesesi ile bireyin ruh ve vücut sağlığını tehdit eden her türlü politikanın karşısındayız. Güçlü aile yapısının tesisi için üzerimize düşen her görevi sorumluluk bilinciyle adım adım fert fert planlayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
"İRAN HALKI KARDEŞİMİZDİR"
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı kardeşim sayın İbrahim Reisi ve heyet üyelerinin vefatından derin üzüntü duyduk. Hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Kabine toplantımız esnasında Cumhurbaşkanı vekili sayın Muhammed Muhbir ile telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Taziyelerimizi kendilerine ifade ettik. İran sınır komşumuz, İran halkı da kardeşimizdir. Asırlardır aynı coğrafyayı paylaşıyor, barış içinde yanyana çalışıyoruz. İran'ın Filistin davasına verdiği güçlü desteği her zaman takdirle karşıladık. Astana sürecinden itibaren İran'la yakın diyalog içindeydik.
"MİLLİ YAS İLAN EDİLMESİNİ KARARLAŞTIRDIK"
İran'a karşı uygulanan tek taraflı yaptırımlara katılmayarak komşuluk hukukumuzu yerine getirdik. Merhum Reisi'yi 24 Ocak'ta Ankara'da ağırlamış, ilişkilerimizi ileriye taşımıştık. Helikopter kazasından sonra İran makamlarıyla temasa geçerek arama kurtarma çalışmalarına katkı vermek için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Kabine toplantımızda İran halkının yaşadığı derin acıyı paylaşmak üzere ülkemizde 1 günlük milli yas ilan edilmesini kararlaştırdık. İranlı kardeşlerimizin tekrar başı sağolsun diyoruz."