Son dakika | Müslüme olayında tutuklanan dede böyle konuşmuştu
Son dakika | Yörük kızı Müslüme’nin cansız bedeninin bulunmasının ardından yapılan soruşturmada tutuklanan dede Hasan Yağal, arama çalışmalarını yakından takip etmiş ve açıklamalarda bulunmuştu.
IHAKonargöçer yaşam sürdüren Sarıkeçili Yörükler, Konya Bozkır bölgesinden kışı geçirmek için Mersin'in Gülnar ilçesi Yanışlı bölgesine geldi.
Burada 10 Kasım'da çadır kuran 7 çocuklu Mehmet ve Selvi Yağal ailesinin 2,5 yaşındaki kızı Müslüme aynı gün saat 17.00 sırlarında bisikletiyle oynarken ortadan kayboldu.
Aile ve çevredekilerin yaptığı aramada bulunamayan küçük kız için haber verilmesi üzerine jandarma, itfaiye, AKUT, UMKE, belediyeler ve AFAD'a bağlı ekipler sevk edildi. Bölgede 200 kişiden oluşan profesyonel ekiple, belediye, çeşitli kurum ve gönüllülerin katıldığı 300 kişi 12 kilometrelik vadi, orman ve dağlık alanda defalarca arama çalışması yaptı. Çalışmalara iz takip, kadavra ve kokuya duyarlı köpekler, insanlı keşif uçağı, termal droneler de destek verdi ancak küçük kızın cansız bedeni 10 gün sonra 19 Kasım'da çadırın yaklaşık 7 kilometre arka tarafında 500 metre yükseklikte orman ve kayalık alanda bulundu. Yapılan otopsi sonrası minik Müslüme'nin cenazesi Karaman'da toprağa verildi. Bu gelişmeler üzerine ise o gün şehir dışında olan abla hariç tüm aile bireyleri geçtiğimiz Cuma günü gözaltına alındı. Gülnar İlçe Jandarma Komutanlığında ifadeleri alınan aile bireylerinden dede Hasan, babaanne Müslüme, baba Mehmet, anne Selvi ve 4 çocuğu ilçe devlet hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilerek Hükümet konağında bulunan Gülnar Adliyesi'ne sevk edildi.
Savcılık tarafından ifadesi alınan 7 aile üyesi serbest bırakıldı, dede Hasan Yağal ise nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadesi alınan dede Yağal tutuklanarak cezaevine gönderildi.
TUTUKLANAN DEDE ARAMA ÇALIŞMASI SIRASINDA BÖYLE KONUŞMUŞTU
Arama çalışmalarını da yakından takip eden dede Hasan Yağal, Müslüme'nin kaybolmasının ardından geçen 4 gece sonrasında yaptığı açıklamada, "O günden beri sağ olsun devletimiz tüm gücüyle arıyor ama yok. Ben sürüye gitmiştim, çocuk arabayı çok severdi, arabaya bineceğim diye babasının arkasından kaçmış, anası tutmuş, alıkoymuş ağlarmış. Ondan sonra da çadırı düzenleyeyim diye onunla uğraşırken, geç mi haberi oldu, erken mi haberi oldu, bilmiyorum, bir bakmış çocuk yok. Çocuk çok hareketliydi, çok akıllıydı. Zayıf bir çocuktu ama hareketliydi" demişti.