Son dakika | Erdoğan: TL mevduatları 23.8 milyar liranın üzerinde arttı
Son dakika | AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dolar kurunun 'bir ara' 10 liranın altına düştüğünü söyleyerek "Merkez Bankamız aceleci hareket etmeyecek. Kademeli bir şekilde geldiği yere doğru inşallah dönecek" dedi. Erdoğan ayrıca, "Vatandaşımız hızla kapılara dizilerek dolarlarını bozdurmaları kendi paralarına olan güvenin en büyük göstergesi. Bu son gelişme de bütün vatandaşlarımızın TL'ye güvenmesi gerektiğini gösteriyor" dedi. Erdoğan, TL mevduatlarının 23.8 milyar liranın üzerine çıktığını da söyledi.
cumhuriyet.com.trAKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber, ATV, A Para ve A News'in "Gündem Özel" ortak canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan 'kur korumalı TL mevduatı'na ilişkin olarak, "Programın açıklanmasından beri Türk lirası mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23,8 milyar liranın üzerinde arttı. Kur düzeyi serbest piyasa işleyişi içinde olması gereken yere gelecektir. Para yatağında akar. Şimdi yatağını buluyor, buldu daha iyi olacak. Acele etmiyoruz ve bir ara biliyorsunuz 10'un da altına düştü. Şu anda 11 civarında zannediyorum. İstikrarlı şekilde gerek Maliye Hazine gerekse Merkez Bankamızın dayanışması, bizlerin katkıları, istişari kurullarımızla yerli yerine oturtacağız. Sabırla devam etmekte fayda var" dedi.
Kur korumalı Türk lirası (TL) vadeli mevduat hesabının açıklanmasının ardından TL'nin yaklaşık yüzde 50 değer kazandığının hatırlatılması ve "Böyle bir gelişmeyi öngörüyor muydunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, bu gelişmenin yurttaşların Türk lirasına güvendiğini gösterdiğini, Trabzonlu bir vatandaşın bu konuda, "Ya kaybettim ama Türk lirası değer kazansın yeter bana" dediğini, bunun güzel bir gösterge olduğunu söyledi.
Muhalefete yüklenen Erdoğan, "Türkiye'de şu anda ana muhalefet ve yavruları, Türk lirasını bir kenara koyup daha çok dolara, avroya endekslenmek istiyorlar" görüşünü dile getirdi.
Kur korumalı TL mevduatının yurttaşlar için iki garantiye sahip olduğunu aktaran Erdoğan, "Bir, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, iki, Hazine. Yani vatandaşın kaybı olmayacak. İstikrarın sağlanması adına yeni geliştirilen bu aracın Anayasa'ya aykırılık teşkil etmesi söz konusu değil" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
- Dünya büyük bir kriz ile karşı karşıya kalmışken Türkiye ayakta kalmayı başaran ender ülkelerden oldu. Dövizdeki artışın da düşmesiyle Türkiye ekonomisi güvenini sürdürdü.
- Bu son gelişme bütün vatandaşlarımızın TL'ye güvendiğini, güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Bir Trabzonlu vatandaşımızın para konusunda TL'ye "Kaybettim ama TL değer kazansın yeter bana" dedi. Bu güzel bir göstergeydi. TL gücünü ekonomik altyapımızdan, üretim kapasitemizden ve finansal sektörümüzün sağlamlığından alıyor. Ana muhalefet ve yanlıları TL'yi bir kenara koyup daha çok dolara, avroya endekslenmek istiyorlar. Asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alarak bunun değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu çok ciddi bir yanlış. MB'de başkanlık yapmış bir insanın kalkıp "Dövize taviz vermeyin, TL kayba gidecektir" demesi çok daha çirkin. Sonra geri vitese taktı. Ama bunu artık millet yutmaz.
"MEVDUATLAR İVMELENEREK ARTMAYA DA DEVAM EDİYOR"
- Son dönemlerde yurtiçi, yurtdışı, bu tür hareketler, kurlarda görülen ve tasarruf sahiplerinin güvenini bozmaya yönelik, rasyonel olmayan hareketlerdi. Biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da teveccüh göstererek hızlı şekilde TL'ye geçişin, o sabah kapılara dizilmeleri ve TL'yi oraya getirip dövizleri bozarak TL'yi almaları, bunlar da vatandaşımızın kendi milli ve yerli olarak parasına olan güvenin en güzel göstergesiydi. Programın açıklanmasından beri TL mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23.8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor.
"SEBZE-MEYVE FİYATLARINA YÖNELİK DENETİMLER GERÇEKLEŞTİRİLDİ"
- Gerek Hazine ve Maliye, gerekse Ticaret Bakanımıza, hatta Tarım Bakanlığımıza bu talimatları verdik. Kontrollerimizi sıklaştıracak ve bunlara asla taviz vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızı spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Denetimlerin sıklaştırılmasıyla vicdan sahibi olan bütün marketler, zincir marketler, süper marketler, hepsi de çıkarken fiyatları, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı hızla bu etiketleri değiştirmeleri lazım. Aksi takdirde, atılması gereken adımlar neyse atacağız. Çünkü burada garip gureba, fakir fukara ezilmeyecek. Fiyat artışlarıyla insanımızın huzurunu kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz. Serbest piyasayı bozucu, arz-talep dengesiyle açıklanamayacak fiyat artışlarını devlet olarak yakından takip ediyoruz. Tedarik zincirinin tüm halkasını inceliyoruz. Özellikle sebze-meyve fiyatlarına yönelik 9 büyükşehrimizde 10 toptancı halimizde denetimler gerçekleştirildi.
GEZİ DİRENİŞİNİ VE KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI
- Yalandan sürekli olarak nemalanan Bay Kemal, gelin sıfıra indirin faizi, biz CHP grubu olarak her türlü desteğe hazırız. Geçenlerde faizi yükseltin diyor. Bugün faiz arttırın diyenlere Gezi provakatörlerini serbest bırakın diyenler aynı mahfillerdir. Bunlar Soroscu, bütün derdi bu ülkeyi faizden para kazanmak suretiyle zengin olanlarla fakiri daha fakir yapanlar aynı safta. Buna fırsat inşallah vermeyeceğiz. Şu anda indiriyoruz. İnşallah Merkez Bankası'nın attığı adımlarla çok kısa zamanda enflasyonun da nasıl aşağı indiğini hep beraber gözleyeceğiz. Bütün meselem faiz ve sömürünün karşısında durmak. Sömürülen fakir, garip gureba vatandaşım. Ona fırsat vermeyeceğiz.
"FIRSATÇILARA GÖZ YUMMAYACAĞIZ"
- Rekabet Kurumu'nun bazı somut tespitler üzerine kesmiş olduğu cezalar var. Fırsatçılara göz açtırmayacağız. Devlet olarak bu noktada kesin kararlıyız. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığımızca perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zincirinin tüm aşamalarına yönelik bugüne kadar 100 bine yakın ürün denetlendi. Yapılan inceleme sonucunda fahiş fiyat uyguladığı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen firmalara da en ağır idari para cezaları veriliyor.
- Denetimler yoğun şekilde ve tüm yönleriyle devam ediyor, bunlara da gereken cezalar veriliyor. Geçtiğimiz günlerde stokçuluk yaptığı değerlendirilen bir otomobil bayisine en üst sınırdan ceza verildi.
TÜSİAD'ın açıklamalarına tepki
- Ülkesinin ve milletinin hayrına olan her şeye düşman olanlar yine iş başında. Ekonomik bağımsızlık mücadelemizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. İstihdamı yatırımları, özellikle ihracatı önceleyen politikalarla adım atıyor ve STK'larımızın da buna uygun aksiyona geçmelerini bekliyoruz. Bahsettiğiniz STK ile haziranda görüşme yapmışlar. Hazirandan sonraki olay ise, bu olayın patlak verdiği gün Bay Kemal kalkıp mesaj atıyor. Attıysa siz de bu işin bilgimiz dışında olduğunu söylemeniz lazım. Söyleyin ki millet kimin kim olduğunu öğrenmiş olsun. Bakıyorsunuz Türkiye'nin en önemli kuruluşu, Odalar ve Borsalar Birliği garip garip açıklama yapıyor. Ona bağlı kuruluşlar buna benzer açıklamalar yapıyor.
"BAŞBAKANLIĞIM DÖNEMİNDE FAİZ 4.7-4.6'YA KADAR DÜŞMÜŞ, ENFLASYON DA 6.7'YE KADAR İNMİŞTİ"
- Bizim dayanışma halinde olmamız gerektiği en hassas dönemde bu açıklamalar yapılırken kimse "baskı" diyemez. En büyük baskıyı gören her zaman hükümettir. Böyle bir gün siyaset yapma günü değildir. Parana değer biçiyorsan, gerçekten yerliysen, milliysen gereğini yapacaksın. Demek ki sen ne yerlisin ne milli. Biz Türkiye'ye özgü bir ekonomi modeli inşa ediyoruz. Ülkemizin ekonomik bağımsızlığı için çalışıyoruz. Faiz düzeni zulüm düzenidir, faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar ve biz de bu düzene savaş açtık. 19 yıldır bunlarla savaş halindeyim. Hiçbir zaman da bu can, bu tende olduğu sürece faizcilere hiçbir zaman 'Yürüyün' diyemem, ne yanlarında ne de arkalarında yer alamam. İnandığımız bu noktada değerler silsilesi içerisinde faizin yeri yok. Başbakanlığım döneminde faiz 4.7-4.6'ya kadar düşmüş, enflasyon da 6.7'ye kadar inmişti.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE YOL HARİTASI
- 2020'de salgın nedeniyle küresel ekonomi yüzde 3.1 oranında daralma yaşadı. Bu dönemde G-20 ülkeleri arasında Türkiye, Çin'le birlikte, büyüyen 2 ülkeden biri oldu. Türkiye'de öyle bir ana muhalefet ve yavruları var ki Türkiye'nin G-20'den dışlandığını söyleyecek kadar ileri gittiler. Arz-talep dengesizlikleri enflasyonun küresel düzeyde ciddi oranda yükselmesine neden oldu. ABD'de enflasyon kasımda yüzde 6.8 ile son 39 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. IMF enflasyonun 2022'nin 2. yarısından itibaren gerileyeceğini bekliyor. Piyasalarda sağlıksız fiyat oluşumları durumunda TCBM doğrudan müdahalelerde bulunuyor. 5 müdahale yapıldı, muhalefet hemen saldırdı. MB'nin bu yetkisi yasal olarak var. Gerekli gördüğü hallerde kullanır bu yetkisin. Lafa geldiğinde "MB bağımsız değil" diyorsun, bu bağımsızlığını sana sorarak mı yapacak? MB'yi ziyaret etmek istedin Bay Kemal, bana mı sordu MB? Çıktın dışarıda hemen MB'nin aleyhinde konuşmaya başladın. Yakışıksız bir iş yapıyorsun. Alıyorsun bilgiyi, sonra o bilgiyi dışarıda aleyhe satıyorsun. TÜİK'e gitmek istediler, TÜİK gayet güzel bir cevap verdi: Siz imtihanı kaybettiniz MB'de. Ben bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak savunma sanayiinde veya savunma bakanından istenen bilgi olduğunda ben savunma bakanıma, "Gidin bilgilendirme yapın" dedim. Gitmişlerdir, bilgilendirme yapmışlardır. Ama bütün bu iyi niyetler hep boşa çıkmıştır. Sonra bunlar gerek dışişleri bakanım, gerek savunma bakanım aleyhinde her türlü çirkinliği yapmışlardır.
HDP VE CHP'Yİ HEDEF ALDI
- Siyasi ahlaktan uzak bir yapı. Temsilcileri de ortada. Bay Kemal, Meral hanım ve onun yanındakiler. HDP'yi söylemeye gerek yok, onlar siyasi terörist. Bu millet bunları daha fazla kaldıramaz. İnşallah 2023 seçimlerinde gereken dersi vermek suretiyle geldikleri yere göndereceklerdir. Milletin kendilerine teveccüh göstermediklerini görünce sinirleri bozuluyor, öfkeden çıldırıyorlar. Bunlar siyasette etik, ahlak, seviye bırakmadılar. Bir genel başkana bu el hareketi yakışır mı? Orası milletin meclisi kutlu bir çatı, edebini takınmak zorundasın. Bay Kemal'in ruh halini sağlıklı bulmuyorum. Şirazesini dengesini kaybetti. Sözlerine baktık, şehit yakınına küfreden milletvekilini ne yapacağız? O da senin ortağın. Bu saygısızlıkların görmezden gelinecek durumu yok. Şehit yakınına küfreden hadsizin de takipçisi olacağız, en ağır bedeli de ödeteceğiz. Bu hareketi yapanın Gazi mecliste yeri olamaz. Bunların milletin hayrına bir işi olamaz. 2023 inşallah ülkemiz için çok çok hayırlı olacak inşallah. En azından bunlardan kurtulacak. Kocaeli'ndeki davaları devam ediyor. Devletin arazilerine çökmeleri. Yaptıkları korsancılık. Bunlar yenilir yutulur şeyler değil, millet bunun hesabını soracak.
TURKOVAC AÇIKLAMASI
"Uzun süreden beridir ülkemizde aşı üretimi için zihinsel çalışmaları yürüttük. Salgın bir yerde de hızlandırıcı faktör oldu. Bilgi birikimimizi araştırma labaratuvarlarından çıkıp fabrikada üretim hattına soktuk. Hızlı bir şekilde Covid aşısı üretebilen 9 ülkeden biri olduk. TURKOVAC aşımız labaratuvar sonuçlarında iyi sonuçlar almıştı. İnsanlar üzerinde yaygın şekilde kullanılacak aşının, sağlıkla ilgili tüm ürünlerin sıkı şartları var. Bütün şartları yerine getirdik. Aşımızın etkinlik ve güvenini test ettik. Aşımız tüm insanların kullanımı için üretiliyor. 2 ithal aşı mevcuttu. 2 aşının güvenirliği ve etkisi konusunda şüpheye gerek yok. Yine de ithal ürün olması nedeniyle yerli aşımızı bekleyen bir grup vatandaşımızın olduğunu biliyor, görüyoruz. Bu vatandaşlarımız yersiz de olsa endişelerinden sıyrılıp gönül rahatlığıyla aşılarını olmalıdır. Aşımız koruyucu etkisin ispat etti. TURKOVAC aşımız vatandaşlarımızın kullanımına sunulacak. Başta aşı temin etmekte zorlanan ülkelere göndereceğiz. Geçen hafta Afrika ülkeleriyle yaptığımız topantıda ülkelerin liderlerinden yoğun talep aldık. Bunların hepsini karşılamak istiyoruz. Gelişmiş dediğimiz ülkeler bu konuda ellerini oldukça sıkı tutuyorlar. Bundan asıl zarar görenlerin kendi hassas ekonomileri ve vatandaşlarının olduğu farkında değillermiş gibi davranıyorlar. Türk milleti aşıya aç olan bu insanların talebine duyarsız kalmayacaktır. Türkiye olarak 50 yıl sonra tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilen aşımızın her safhasında kendi araştırmacılarımız yer aldı. Kullanım onayının alınmasıyla birlikte aşı çeşitliliğimizi arttırdık. Vatandaşlarımıza, hatta insanlığın hizmetinde değerlendireceğiz. Hıfzıssıha projesini de Ankara'da hayata geçiriyoruz. Esenboğa Havalimanı'na yakın bir yerde kapalı alana sahip projenin ihale süreci önümüzdeki hafta tamamlanacak. Onun da müjdesini bu hafta vermiş olayım."
"YÜZDE YÜZ YERLİ İMKANLARLA DEVAM EDEN TÜRKSAT 6-A UYDUMUZU UZAYA İNŞALLAH GÖNDERECEĞİZ"
- Temennimiz odur ki bu yıl içerisinde bu problemi çözelim ama bu konudaki gerek Adalet Bakanlığımız gerek Aile Bakanlığımız bu çalışmayı yürütüyorlar. Kadınların mevcut haklarından geriye dönüş anlamına gelebilecek bir çalışma asla söz konusu değildir. Tüm tarafları koruyacak, çocuğu gözetecek, kadın ve erkek arasında ortak denge gözetecek bir husus geliştireceğiz. Herkesin içine sinecek bir sonuca varıncaya kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Önümüzdeki yıl içinde nafakayı da içine alacak şekilde boşanma hukukuna bağlı konuları, yeni mağduriyetlere yol açmayacak şekilde tümüyle ele alacağız.
- Uydu ve uzay teknolojileri uzmanlık altyapı gerektiren projeler. Ülkemizde uydu ve uzay eko sistemi nitelikli insan kaynağı, altyapısı kurulmasına ilişkin olarak son yıllarda önemli adımlar attık. TÜRKSAT bu adımların lokomotifi oldu. 4. ve 5. nesil uydu projelerinde nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine yönelik eğitim ve teknoloji programları uygulandı. Uydu sistemlerinin üretim, entegrasyon, test altyapılarına ilişkin önemli yatırımlar yapıldı. Savunma Sanayi Başkanlığı ve Türksat işbirliği ile uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezinde Türksat 6A projeleri şu anda yürütülüyor. Elon Musk'la bu görüşmeleri yaptığımızda o da adeta mutluluğunu bizimle paylaşmış oldu. İki adet haberleşme ekipmanı Türksat ve Aselsan tarafından üretildi. Türkiye'nin uzaydaki hakları denilince 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ı rahmetle yadetmek gerekiyor. Uzayda frekans elde etmenin ilk adımlar atıldı o dönemde. Yüzde yüz yerli mühendislik ve yerli imkanlarla devam eden Türksat 6-A uydumuzu uzaya inşallah göndereceğiz. Bu konuda hatta ihracat yapabilme konmuna geleceğiz.
"AFRİKA ÜLKELERİN BİZE GÜVENİ VAR"
- Göreve geldiğimizde 12 Afrika ülkesinde büyükelçiliğimiz vardı. Şu anda 49 ülkede bizim büyükelçiliğimiz var. Adeta şu anda onlar da bizimle ciddi rekabet içindeler. Onların da Türkiye'de 39 yanılmıyorsam büyükelçiliği var. Bunları aynı şekilde devam ettiriyoruz. Hedefimiz daha ileri gitmek, sayıları çoğaltmak. Türkiye olarak Afrika'da hemen hemen bütün ülkelere büyükelçilik açmak suretiyle Afrika'nın her yerinde olmak istiyoruz. Yeraltı, yerüstü zenginlikleriye Afrika ile kazan kazan esasına dayanarak yürüyelim istiyoruz. Emperyal güçler yıllarca Afrika'yı sömürdü. Türkiye beraber kazanalım demek suretiyle oralarda. Afrika ülkelerin bize bu noktada güveni var. Beraber yapalım diyorlar.