Sis şiiri kimin? Sis şiiri hangi kitapta yer alıyor?
Bugün gerçekleştirilen AYT sınavında 'Sis' şiiri ile ilgili sorunun cevabı öğrenciler tarafından merak edildi. Sınava giren öğrenciler Sis şiirinin kime ait olduğunu araştırmaya başladı. Peki, Sis şiiri kimin? Sis şiiri hangi kitapta yer alıyor?
cumhuriyet.com.tr“Sis” adlı şiiri, Yahya Kemal'in de “Sis”e bir karşılık olarak yazdığı “Siste Söyleniş” şiirleri de başkent İstanbul'u betimler. Peki, Sis şiiri kimin? Sis şiiri hangi kitapta yer alıyor?
SİS ŞİİRİ KİMİN?
Fikirleri ve şiirleri ile Cumhuriyet devrine de ışık tutan Tevfik Fikret "Sis" isimli şiirinde de aslında yönetimi ve devrin sıkıntılarını eleştirmektedir.
İstanbul'u bir kişi gibi düşünerek onunla konuşur ve böylece dönemin genel bir manzarasını çizer. ''Sis'' şiiri, orijinal hali ve günümüz Türkçesiyle Ahmet Muhip Dranas'ın hazırladığı Tevfik Fikret'in ''Rübab-ı Şikeste'' isimli kitabında yer almaktadır.
SİS ŞİİRİ
Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,
beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan
ağırlığının altında herşey silinmiş gibi,
bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü;
tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar
onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!
Ama bu derin karanlık örtü sana çok lâyık;
lâyık bu örtünüş sana, ey zulümlér sâhası!
Ey zulümler sâhası... Evet, ey parlak alan,
ey fâcialarla donanan ışıklı ve ihtişamlı sâha!
Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan,
Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi!
Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden
sefahate susamış bağrında yaşatan.
Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde
sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.
Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak,
ey bin kocadan artakalan dul kız;
güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli,
sana bakan gözler hâlâ üstüne titriyor.
Dışarıdan, uzaktan açılan gözlere, süzgün
iki lâcivert gözünle nekadar canayakın görünüyorsun!
Canayakın, hem de en kirli kadınlar gibi;
içerinde coşan ağıtların hiç birine aldırış etmeden.
Sanki bir hâin el, daha sen şehir olarak kuruluyorken,
lânetin zehirli suyunu yapına katmış gibi!
Zerrelerinde hep riyakârlığın pislikleri dalgalanır,
İçerinde temiz bir zerre aslâ bulamazsın.
Hep riyânın çirkefi; hasedin, kârgüdmenin çirkeflikleri;
Yalnız işte bu... Ve sanki hep bunlarla yükselinecek.
Milyonla barındırdığın insan kılıklarından
Parlak ve temiz alınlı kaç adam çıkar?