Şehir plancıları deprem bölgesinde konutların yüzde 10'unun yapıldığını belirtti: Kentsel planlama hiçe sayılıyor
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) “Bir Yılda Yıkım Yaşanan Kentlerin Yeniden İnşa Edileceği Vaat ediliyordu; Peki 1 Yılda Neler Oldu?” başlıklı bir rapor hazırladı. Raporda, depremden 18 gün sonra “planlama meslek alanının” cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile devre dışı bırakıldığının altı çizildi.
Sena YaşarŞPO, depremin birinci yılının ardından “Bir Yılda Yıkım Yaşanan Kentlerin Yeniden İnşa Edileceği Vadediliyordu; Peki 1 Yılda Neler Oldu?” başlıklı bir rapor hazırladı. Yıkım yaşanan kentlerin “bir yılda ihya edilerek yeniden ayağa kaldırılacağını” söyleyen iktidar temsilcilerinin eleştirildiği raporda, şu başlıklar dikkat çekti:
- Benzer yıkımların yaşanmaması için şehir planlama süreçlerinin sağlıklı işlemesi gerekirken, depremin üzerinden 18 gün geçmişken planlama meslek alanı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile tamamen devre dışı bırakıldı.
- Acele yer seçim kararlarıyla kimi bölgelerde kalıcı konut inşaatlarına başlandı. Bütünleşik riskler gözetilmeden yer seçimleri yapıldığı için yangın, sel gibi farklı doğa olaylarına karşı kırılgan alanlarda ya da sadece zemini sağlam yerlere kentleşme süreçleri ve bağlantıları düşünülmeden binalar yapılmaya başlandı.
Parseller ‘star mimarlara’
- Deprem bölgesi, yaklaşık inşaat maliyetlerinin oldukça üstünde bedellerle müteahhit gruplara paylaştırıldı. Kentlerin önemli mekanları planlamanın temel ilkeleri düşünülmeden parsellenerek “star mimarlara” sunuldu.
Hızlı performans görüntüsü: ‘rezerv alan’
- “Rezerv alan ve riskli yapı ilanı” gibi idari işlemlerle yıkıma uğrayan alanlarda yapılaşma kararları verildi. Bunlar hızlı bir performans görüntüsü sunmak için yapıldı. Plan hazırlama, askı ve itiraz süreçlerini devre dışı bırakarak planlamayı bir zaman kaybı olarak gören bu aceleci yaklaşım, vadettiği hedeflere ulaşamadı.
En erken 4 yılda tamamlanacak
- Depremde yaklaşık 680 bin konut, 170 bin iş yeri; toplam 850 bin bağımsız birim kullanılamaz hale geldi. 2 Şubat 2024’te resmi makamların açıklamalarında ise 75 bin afet konutunun mart ayı sonuna kadar depremzedelere teslim edileceği açıklandı. Bir yılın ardından kullanılamaz hale gelen bağımsız birimlerin sadece yaklaşık yüzde 10’u oranında konut inşa edilebildi. Bu durum şaşırtıcı değildir. TOKİ’nin 2003-2022 yılları arasındaki yıllık ortalama 58 bin 500 adet konut üretim performansı, tüm çabalara karşın yaklaşık yüzde 30 oranında artırılabilmiş ve bir yılda 75 bin konut inşa edilmiştir. Son açıklamalara göre söz verilen tüm kalıcı konutların ve iş yerlerinin inşasının ise en erken 4 yıl içinde bitirilebileceği anlamına gelmektedir.
‘Fransa büyüklüğünde yer yıkıldı’
Rapora ilişkin Cumhuriyet’e özel açıklama yapan ŞPO Genel Başkanı Dr. Gencay Serter, 6 Şubat depremlerinde “neredeyse Fransa kadar yüzölçüme sahip bir alanda yıkım yaşandığının” altını çizdi. Yıkımların çok boyutlu sorunlarına dikkat çeken Serter, “Süreç, siyasete endeksli yürütülerek heba edilmiştir” dedi. Serter, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Biz, büyük bir alanda kalkınma hamlesiyle birlikte yürütülecek bölgesel ve kentsel planlama seferberliğinin ilan edilmesini beklerken, iktidar planlama meslek alanını ve plancıları tamamen devre dışı bıraktı. Bunu, akıl tutulması olarak görüyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük yıkımlarından birini yaşadık ve kentlerin geleceği şu anda planlar olmadan planlama disiplini hiçe sayılarak şekillendirilmeye çalışılıyor.Bu senaryonun başarılı olamayacağı ve gelecekte bambaşka sorunlar yumağının yıkım yaşamış bölgelerimizde meydana çıkacağı açık. Kapsamlı bir planlama hamlesinin acilen ele alınması ve süreci yönetecek ayrı bir birimin kurulmasını talep ediyoruz.”