Seçil Erzan davasında ara karar açıklandı: Tutukluluğa devam!
Yüksek kar getirili özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen Seçil Erzan’ın tutukluluk halinin devamına hükmedildi.
Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla açılan fon vurgunu davasında, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük'ün tutukluluklarının devamına karar verildi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme, müştekiler Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Fernando Muslera ve Arda Turan'ın bir sonraki celse hazır edilmeleri için son kez süre verilmesine aksi takdirde haklarında zorla getirilme kararı çıkarılmasını karara bağladı.
Duruşma, 8 Mart 2024 tarihine ertelendi.
ANBEAN NELER YAŞANDI?
Davanın bugün saat 10.30’da başlaması beklenen üçüncü duruşması, saat 11.30’da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda kimlik tespitiyle başladı.
Tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük, duruşmaya jandarma eşliğinde getirildi. Tutuksuz bazı sanıklar da duruşmaya katıldı. Tanıklar Semih Kaya, Merve Yılmaz ve Tanın Yılmaz da duruşmada hazır bulundu.
Bugünkü duruşmaya, kimlik tespitlerinin ardından Seçil Erzan'a söz verilerek başlandı.
Seçil Erzan, bugünkü savunmasında şunları söyledi:
“Maddi gerçeğin ortaya çıkması için, fazla para aldığını söylediğim kişilerin HTS kayıtlarım, MASAK raporları, hesaptan çekilen tüm paraların tespit edilmesini istiyorum. Yardım edin. Söylediğim şeylerin ispat edilmesi için ne gerekiyorsa yapılsın. Benim en yakınımdaki kişi bile Fırat'ı tanımıyorum diyor. Ali Yörük, Emre Çolak'tan para aldığında, Seçil banka müdürü olarak sorumlu diyor. Ben banka müdürü olarak sorumluyum. Ama bunlar bulunmalı. Ben, Florya şubede çalıştığım dönemde oluşan mağduriyetlerinden dolayı birbirimize olan güvenimiz, ben banka müdürü Seçil Erzan olarak aldım paraları. Ben o gün o koltukta oturmasaydım, ben bir saat önce işten ayrılmış olsaydım Selçuk İnan bana para vermezdi. Ne çıkıyorsa çıksın ortaya istiyorum. Canımla buradayım. Malı mülkü geçtim annemi bıraktım. Herkes ne aldığını söylesin ki her şey ortaya çıksın. Daha fazla faiz almış olan insanlara para yetiştirmeye çalışıyordum. Çok korkuyordum.
“BANKA BUNU TESPİT EDEBİLİRDİ”
Bankada çok döviz işlemi oluyordu, aynı gün paralar çekiliyordu. Banka bunu tespit edebilirdi. Teftiş etseydi Emre Çolak olmazdı. Ben anlatmaya çalıştım fon falan yok ortada dedim. O an teftiş gelseydi bunlar olmayacaktı. İş çığırından çıktı. Daha fazla faiz isteyen insanlara para vermek için daha fazla para istemeye başladım. Bu paralar bende değil."
“PARALARI BANKANIN İÇİNDE VERDİM”
Hazırlanan ek iddianameyle ana dosyaya mağdur olarak giren Nuran Şengüler, beyanında, “Florya Şubesi açıldığından beri müşterisiyim. Bana fondan bahsetti. Fonda açık olduğundan bahsetti. Seçil benim de oraya dahil olmamı söyledi. Mevduatımdaki parayı çektim. 5 milyon TL ve 56 bin dolar para verdim. 312 bin liramı geri verdi ama sonra o parayı yine benden aldı. 3 bin, 5 bin TL arada bana getiriyordu ihtiyacım olduğunda. Ben çok mağdur oldum. Ben paraları bankanı içinde verdim. Bana ilk fon demedi. Sonradan fon dedi."
Nuray Şengüler, müşteki avukatları tarafından kendisine sorulan soru üzerine, “Parayı çantayla götürdüm, bankanın arabasına götürelim dedi. Bankanın GSM'li arabasına ben taşıdım. Bankanın arabası olduğu için götürdüm” dedi.
“İLK OLARAK 300 BİN DOLAR VERDİM”
Tanık olarak mahkemede dinlenen Semih Kaya, “2011 yılında Galatasaray'da oynamaya başladığımda kulüp tarafından Denizbank Florya şubesinde adıma özel bankacılık hesabı açıldı. 2023’ten beri hesabımı başka bir bankaya taşıdım. 2022’nin Nisan ayında Seçil Erzan, saklama fonu adı altında bir gizli fondan bahsetti. Benim o dönemde hesabımda 300 bin dolar para vardı. Bu parayı bu yatırım fonuna dahil ettim. Bana karşılığında resmi bir belge de sundu. Üzerinde Denizbank amblemi ve Seçil Erzan’ın imzası vardı. Daha sonra Mayıs ayında, içinde 1.2 milyon dolar olan mevduat hesabı açtım. Sanırım Seçil Erzan o parayı görünce kendisine aktarmamı istedi. Mevduat süresinin bitmesine 60 gün gibi bir süre kala mevduatı bozdum ve saklama fonu için Seçil'e teslim ettim. Karşılığında da belge aldım.
Daha sonra kendisi Temmuz ya da Ağustos’ta Levent Büyükdere şubesine geçti. Levent’te 1.2 milyon dolar ve 300 bin doları teslim ettiğim için hesabımda yeterli para yoktu. O gün yurt dışında bulunan, daha önce takımlarında oynadığım için Çek Cumhuriyeti'ndeki hesabımı aktardım. Oradaki hesabımda 2.2 milyon euroluk bir rakam teslim ettiğimi hatırlıyorum. Çek Cumhuriyeti'ndeki paramı ne zaman buradaki hesabıma aktardım hatırlamıyorum.
"3 BUÇUK MİLYON DOLARA YAKIN ALDIM"
Seçil Erzan’dan aldığım miktarlar 3.5 milyon dolara yakın. Şu ana kadar aldıklarım. Bunları parça parça aldım. Hepsini Denizbank Büyükdere şubedeki hesabıma yatırdım. Bu para dışında da bir şey almadım. Fon adı altında olduğu için başka bir düşüncem olmadı."
GPS'Lİ ÇANTA SORULDU
Bodrum'dan ev satın alınması konusuna ilişkin sorulan soruya yanıt veren Semih Kaya, “Ödemelerin hepsi hesabımdan yapıldı. Elden ödeme yapmadım. Sadece 100 bin dolar komisyon şeklinde elden verdim” dedi. Atilla Baltaş'ın GPS'li çantasına ilişkin ise Kaya, “Yaklaşık 200 bin dolarlık bir ödeme almıştım. O parayı kendi hesabıma yatırdım. Seçil Erzan, çantanın bende kalabileceğini söyledi. Ben de çantayı aldım arabamın bagajına attım. O çantadaki parayı o gün hesabıma yatırdım. 17 Kasım olması gerekiyor. Arabadan ses duydum. Çantaya baktığımda GPS'i gördüm. Gece saat 02.00, 03.00 gibi Seçil'i arayıp, bunun ne olduğunu sordum ve şikayetçi olacağımı söyledim. Kendisi de çantanın Atilla Baltaş'a ait olduğunu söyledi. Daha sonra ben Atilla Baltaş'ı arayıp sordum, ‘Benim param sende ne arıyor' dedi. Ben de aynı şekilde durumu anlattım. Şüphelendiğim için ‘şikayette bulunacağım' dedim ama fon konusunda hiç şüphelenmedim çünkü Seçil Erzan bana vermişti. Atilla Baltaş ile Seçil Erzan'ın ofisinde birebir görüşme yaptık. Kendisi daha önce çantasının çalındığını söyledi, bu yüzden çantalarına GPS taktırdığını söyledi. Şikayet dilekçesini gösterdi. Ben de haklı dedim. Seçil Erzan da, Atilla Baltaş için ‘çok saf kalpli biri' dedi.”
“EVİNE BİR KEZ GİTTİM”
Seçil Erzan’ın evine bir kez gittiğini söyleyen Semih Kaya, “Mart ayında ödeme alamadığımız bir dönemdi. Ödeme çıktığını söyleyerek beni evine çağırdı. O dönem kamptaydım. Çıkamayacağımı düşünüp beni çağırdığını düşünüyorum. Çıktım gittim. 15 dakika kadar evinin önünde konuştuk. Her şeyin düzeleceğini söyleyip beni ikna etmeye çalıştı” dedi.
“MATEMATİĞİNDE BİR SIKINTI VAR”
Semih Kaya toplamda 4.1 milyon doları Seçil Erzan’a verdiğini ve Erzan’ın kendisine 10 milyon dolar alacağını söylediğini anlattı. Mahkeme başkanının, “Aranızda husumet var mıydı?” sorusu üzerine Semih Kaya, “Benim ona bir düşmanlığım yoktu. Husumetimiz de yoktu” dedi. Mahkeme başkanının, “Sanık en çok parayı sizin aldığınızı söylüyor. Buna ilişkin ne diyeceksiniz?” diye sorunca tanık Semih Kaya, “Herhalde matematiğinde bir sıkıntı var. Kendi tarafından sürekli bir kurgu planlanıyor” dedi.
“BASKI KURMADIM ŞİDDET UYGULAMADIM”
Seçil Erzan'ın avukatı tarafından, “Paranızı almak için mi baskı yaptınız” sorusu üzerine Semih Kaya, “Baskı yapmadım” dedi. Avukatın ısrarlı sorularının üzerine Semih Kaya, “İlk duruşmada benim Seçil Erzan'ı tehdit ettiğim, şiddet uyguladığım söylendi. Avukat hanım televizyonda da bunları söyledi. Ancak Cuma günü yapılan duruşmada Seçil Erzan bunları yapmadığımı söyledi” dedi.
“SELÇUK İNAN’I BEN DAHİL ETMEDİM”
Selçuk İnan’ı kendisinin fona dahil ettiğine dair çıkan haberlerin gerçek olmadığını söyleyen Kaya, Seçil Erzan ile yaptığı bir yazışmayı okudu. Yazışmada Seçil Erzan’ın, “Selçuk İnan’ı hoca söyledi” dediği kısmı okuyan Semih Kaya, Seçil Erzan’ın kendisini ikna etmek için bankanın üst düzey yöneticilerinden olan Mehmet Aydoğdu ile arasında geçen bir maili de okudu. Semih Kaya mailin ekran görüntüsünü gösterince, mahkeme başkanı görüntünün mahkemeye verilmesini istedi
“SEÇİL ERZAN KİM Kİ BANA EV ALACAK”
“Yaklaşık 14 yıl boyunca futbol oynadım. Gerekli anlaşmaları yaptıktan sonra, benim imza attığım rakamlara bakıldığında böyle bir şeye ihtiyacım olmadığı anlaşılır. Seçil Erzan kim ki bana ev alacak. Ben mal mülke sahibim zaten”
“ÇEVRESİNDE SEVİLEN BİRİYDİ”
Semih Kaya’nın ardından tanık olarak dinlenilmek üzere duruşma salonuna alınan, Seçil Erzan’ın eski sevgilisi avukat Candaş Gürol, Seçil Erzan ile Denizbank'ın Levent Büyükdere şubesine yeni atandığı dönemde tanıştıklarını söyleyerek, ilişkilerinin başlarda iyi olduğunu, Seçil Erzan'ın da hem bankada hem de çevresinde sevilen biri olduğunu söyledi.
“GEÇEN SENE BU ZAMANLAR DEĞİŞMEYE BAŞLADI”
O dönemde Seçil Erzan'ın herhangi bir yanlışını görmediğini de belirten Candaş Gürol, “Seçil, geçen sene bu zamanlarda değişmeye başladı. Gizli telefon görüşmeleri başladı. Çözemediğim durumlar oldu. Görüşemez olduk. Birkaç kez benim yanımda telefonu açtığında ‘Candaş burada' diyerek telefonu kapattığı oldu. İster istemez aldattığından şüphelenmeye başladım, kavga etmeye de başladık. Bu durumlardan dolayı ayrılma durumu söz konusu oldu” ifadelerini kullandı.
Mağdur İsmail İbrahim Çağlar'ın müvekkili olduğunu söyleyen Candaş Gürol, Seçil Erzan'dan ayrıldığı dönemde Çağlar'ın kendisini aradığını ve bir fon olduğunu ve bu fona para yatırmak istediğini söylediğini ifade etti.
“PARAYI MÜVEKKİLİMİN ODASINA BIRAKTIM”
Müvekkili İbrahim Çağlar’ın 3 milyon dolar para yatıracağını ancak bu parayı kendi üzerinden çekmek istemediğini söyleyen Gürol, “Bana dedi ki ‘Parayı kendi üzerimden getirmesem, senin üzerinden getirsem olur mu?’ 3 milyon dolar gibi büyük bir para. Ama İbrahim abiyi kıramadım. Bu şekilde para geldi. Ben Seçil'i aradım, İbrahim abiye böyle bir şey dedin mi diye sordum, ‘Evet, Büyükdere şubesi olarak bir fon var' dedi. Birkaç kez Seçil'le konuştum. Parayı İbrahim abiyle birlikte götürecektik ama İbrahim abinin cenazesi oldu. ‘Candaş sen git al, benim ofisime bırak’ dedi. ‘Denizbanktan gelecekler alacaklar' dedi. Parayı alıp İbrahim abinin odasına bıraktım. Haber verdim bıraktığımı” diye konuştu.
“FATİH TERİM İLE HELALLEŞTİK”
Mahkeme başkanının sorusu üzerine Fatih Terim ile ilişkisini anlatan Candaş Gürol, “Seçil’i tanımadan bir sene önce Fatih Terim ve ailesinin avukatıydım” dedi. Mahkeme başkanı Candaş Gürol’un savcılığa verdiği ifadeyi okuyarak, “Fatih Terim’e kırgınım” kısmını sordu. Gürol, “Biraz duygusal ifade vermişim. Sonrasında Fatih hocayla konuştum. Bankaya para yatırdığını söyledi. Ancak özel bir fondan bahsetmedi. Ben hocaya kırgın olsam ne olur olmasam ne olur. Sonrasında konuşup helalleşip ayrıldık” dedi.
Seçil Erzan ile ikisini Fatih Terim’in tanıştırmadığını söyleyen Candaş Gürol, “Vesile oldu diyelim. Sadece şöyle iyi bir kızımız var dedi” dedi.
Gürol, kendisine sorulan sorulara verdiği cevapta, Seçil Erzan'a, "Gelirin bir banka müdürüne göre biraz yüksek gibi" diye sorduğunu, Seçil Erzan'ın ise aileden varlıklı olduğunu söylediğini, bu cevap üzene soruşturup araştırmadığını belirtti.
Mahkeme, duruşmaya 45 dakikalık ara verdi.
“SEÇİL’İN SAÇINI ÇEKTİM”
Seçil Erzan’ın kuzeni Merve Yılmaz, tanık olarak verdiği ifadesinde, “Biz parayı verdik. Bankada kendimize ait bir özel bankacılık hesabımız olduğunu zannediyorduk. Daha sonra Seçil o hesabın bize ait olmadığını söyledi. Fatih Terim ve futbolcuların dahil olduğu fon olarak biliyordum. 14 Mart'ta diğer banka çalışanlarının da duyabileceği şekilde bir tartışma oldu. Yıllardır bizi kandırdığını öğrendiğimde bankaya gittim. Seçilin odasına girdim, Seçil beni görünce irkildi ve Seçil'in saçını çektim” dedi.
“SEÇİL'İN ÖZENDİĞİ HER ŞEYE ZATEN SAHİPTİM”
Seçil Erzan'ın avukatının sorusu üzerine Merve Yılmaz, “Ben varlıklı bir ailede doğdum. Seçil'in özendiği her şeye ben zaten sahiptim. Böyle bir şey yapmaya ihtiyacım yoktu. Ben sadece annem ve babamın parasıyla işlem yaptım. Ama Seçil bana fonda açık olduğunu ve para girmemiz gerektiğini söylüyordu. Ben de eniştemden borç alarak Seçil'e verdim” ifadelerini kullandı.
“SEÇİL'E KUŞKUSUZ GÜVENDİM”
Tanın Yılmaz, tanıklık beyanına herkese iyi seneler dileyerek başladı. Kimya mühendisi olduğunu söyleyen Tanın Yılmaz, “Ben Seçil'e kuşkusuz güvendim. Denizbank'ın Florya şubesine hesap açtırmamla Seçil ile olan ilişkim başladı. Ben Seçil Erzan'a kendi özel bankacılık hesabı açmasını istedim ve hesaba yatırması için para verdim. Özel bankacılıktan yararlanabilmek için yeterli bilgim yoktu. Bu yüzden Seçil'e veriyordum parayı. Seçil o zaman Florya şubede görevliydi. Özel bankacılık hesabımız Güneşli şubede olduğu için yakın diye Seçil'e veriyordum. Özel bankacılık hesapları mobil bankacılıktan gözükmüyor bildiğim kadarıyla. Hesaptaki parama mobil bankacılıktan hiç bakmadım. Sorgulamadım” dedi.
“SEÇİL’DE BİTMEK BİLMEYEN BİR PARA TALEBİ VARDI”
Tanın Yılmaz devamında ise, “2012 yılından itibaren ben Seçil Erzan'a 1 milyon 800 bin dolar verdim. 500 bin dolar aldım. Hala 1 milyon 265 bin dolar alacağımız var. Eşimle benim hesabım farklıydı. Bu olayda anormallik olduğunu ilk kez 2023 Ocak ortası fark ettim. Seçil'de bitmek bilmeyen bir para talebi vardı. Depremin olduğu 6 şubat sabahında bile benden para istedi. Fon olayını da, Seçil 8 Mart'ta eşim Merve Yılmaz'a fonu söylüyor. Futbolcular ve Fatih Terim'in bu fonda olduğunu söylüyor. Ben bunu 14 Mart tarihinde öğrendim” diye konuştu.
“HADDİNİZİ AŞMAYA BAŞLADINIZ”
Seçil Erzan'ın avukatı, Tanın Yılmaz'a nasıl para kazandığını sorunca, Tanın Yılmaz sinirlenerek, “Yaptığım ticaretten kazandım bu nasıl hadsizlik. Artık haddinizi aşmaya başladınız” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme ise 15 dakikalık ara verdi. Rezan Epözdemir ise mahkeme başkanına bağırarak, “Kimse mahkeme salonumda meslektaşımıza hakaret edemez. Tanık, meslektaşımıza hadsiz diyor, sesinizi açıp tek kelime etmiyorsunuz” dedi.
“İKNA İÇİN ÜST DÜZEY YÖNETİCİDEN MESAJ”
Semih Kaya, mahkemedeki tanıklık ifadesinde ayrıca Seçil Erzan'ın kendisini ikna etmek için Denizbank'ın üst düzey yöneticisi Mehmet Aydoğdu ile arasında geçtiğini söylediği maili de gösterdiğini iddia etti.
Semih Kaya, Mehmet Aydoğdu’nun Seçil Erzan’a, “Seçil selam, detay anlattığım üzere … SK açık uçlu fonumuzda nominalin 10.000.000 USD yasal süreyi beklemeden maksimum 1 ay içerisinde peyderpey çıkışının yapılıp muhasebeleşmesi uygundur. Saygılarımla M.A” şeklinde mail gönderdiğini, bu maildeki SK kısaltmasının da kendi isim ve soy isminin kısaltması olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı, iddiaya konu mail görselinin çıktısının alınarak dosyaya konmasını istedi.
"MAİL SAHTE. SUÇ DUYURUSU YAPILACAK"
Öte yandan Denizbank yetkilileri, bu e-postanın gerçeği yansıtmadığını söylenerek, söz konusu mail ile ilgili konunun muhatapları hakkında suç duyurusında bulunacaklarını belirtti.
"ÖZEL BİR FONDAN BAHSETTİ"
Semih Kaya’nın menajeri Fırat Özdemir, mahkemedeki tanık ifadesinde, 2008'den beri Seçil Erzan'ın müşterisi olduğunu belirterek, Erzan'ın, 2022'in Aralık ayında kendisini aradığını ve bankaya davet ettiğini söyledi.
Seçil Erzan'ın kendisine özel bir fondan bahsettiğini ve bu fona sadece kendi müşterilerini sokmak istediğini söyleyen Özdemir, Erzan'ın Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu gibi isimlerin de bu fonda olduklarını söylediğini iddia etti.
TOPLAMDA 1 MİLYON 14 BİN DOLAR ZARARIM VAR
Toplamda 3 sefer olmak üzere toplamda 3 milyon 400 bin dolar verdiğini söyleyen Özdemir, 10 gün sonra bu parayı 4 milyona tamamlamasını söylediğini belirtti. Fırat Özdemir, Erzan'ın kendi evine gittiğini ve parayı evinde teslim ettiğini anlattı. Ocak ayı başında kendisine bir ödeme yaptığını söyleyen Özdemir, Ocak ayının sonunda ise 1 milyon 400 bin dolar daha ödeme yaptığını söyledi.
Toplam zararının 1 milyon 14 bin dolar olduğunu belirten Özdemir, "Seçil Erzan demek Denizbank demekti. Sadece Seçil'in şahsına değil Denizbank’a güveniyorduk. Seçil benden borç istemişti ertesi gün geri verdi. Bunu güvenimi sağlamak için yaptığını düşünüyorum" diye konuştu.
“FIRAT'A SÜRPRİZ YAPMAK İSTEDİM”
Tanık ifadelerinden sonra mahkeme tekrar sanıklara söz verdi. Seçil Erzan, tanık anlatımlarından sonra söz alarak şunları söyledi:
“Herkese borcum varmış, ‘biz 6 aydır Seçil'den haber alamıyoruz' demişler. Fazla para aldı dediğim herkes ,Fırat Özdemir ile tanışmam da Semih Kaya bana dedi ki, ‘Fırat benimle çok ilgilendi bana çok iyiliği oldu. Onu getirsem değerlendirir misin' dedi. Hatta ‘ben zaten araba alacağım, araba parası alıp veriyim' dedi. Fırat'a ben sürpriz yapmak için çağırdım. ‘Al bu parayı sana veriyorum' dedim. Paraları aldığım tarihlerdeki kamera kayıtları, HTS kayıtları çıkarsa maddi gerçek ortaya çıkar zaten.
“ATİLLA BALTAŞ BENİ BORÇ BATAĞINA DÜŞÜRDÜ”
Atilla Baltaş ile diğerleri beni bu borç batağına düşürdü. Üzerimde sigara söndürmeye çalıştılar. 8 Mart akşamı dedim ki ‘ben yanlış yaptım. Size fon dedim ama değil' dedim. 8 Mart akşamı her şeyi detaylı anlatamadım. ‘Yanlış bir şey yaptım, dedim, Tanın ve Merve'den destek bekledim. Kolumdan saat alındı evet. Kimseyi dolandırmak gibi bir amacım yoktu. Bu parayı nasıl çıkaracağız, birlikte çıkaralım. Benim bu hayatı yaşamam için arkamda 10 tane korumam olmalıydı. Silahlarım olmalıydı. Kurtarmaya çalışırken tefecilerin elinde kaldım. Kapanın elinde kalıyordu. Bagajı açıp paraları alıyorlardı.
Bölge müdürüm beni bir gün çağırdı, son bir hafta çalışamıyordum. Levent’e geçtikten sonra bunlarla uğraşmaktan işimle ilgilenemiyordum. Ayhan Akman gece 12’de 1’de arıyordu. Sabahın 5’inde Arda arıyordu.
“İYİ BİR İNSANDIM”
Ben Candaş’ı mağdur ettim. Ben iyi bir insandım. Herkes bana yardım etsin, birlikte bulalım. Annemin bana ihtiyacı var. Beni kapatın, camları kapıları kapatın ama annemin yanında olayım.
“ERTESİ GÜN TEFTİŞ GELSEYDİ...”
Bankadan 33 milyon kredi kullandırıyorum, ertesi gün teftiş gelseydi o paralar gitmeyecekti. Ben zaten banka çözecek sanıyordum. Son güne kadar ‘çözeceksiniz değil mi' dedim. Herkese yazdım, ‘kim ne kadar fazla aldıysa söylesin' dedim ama herkese ben borçlu çıktım. Nasıl ispat edeceğiz.”
ADLİ KONTROL TALEBİ
Seçil Erzan'ın avukatı Nazlı Nadide Karaaslan, mahkemeye bazı isimler vererek, bunların tanık olarak mahkemeye çağırılmalarını talep etti.
Avukat Karaaslan, müvekkilinin iyi niyetli biri olduğunu ve mağdur olduğunu söyleyerek, adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini istedi. Ali Yörük'ün avukatı da müvekkilinin tahliyesini talep etti.
DURUŞMA ERTELENDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme, Seçil Erzan ile Ali Yörük’ün tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 8 Mart'a erteledi.
SEÇİL ERZAN'IN BANKA HESAP HAREKETLERİ İSTENDİ
Mahkeme, Seçil Erzan'ın Denizbank'taki banka hesap hareketlerinin mahkemeye gönderilmesine, Seçil Erzan'ın kırık cep telefonu hakkında, varsa banka çalışanları ve yöneticileriyle yazışmalarıyla ilgili ek rapor alınmasına, sanıklar Ali Yörük, Atilla Yörük, Nazlı Can ile Hüseyin Eligül'ün tüm bankalardaki hesap hareketlerinin Bankalar Birliği'nden sorulmasına karar verdi.
SEMİH KAYA HAKKINDA ARA KARAR
Mahkeme heyeti, ara kararlarında Sanık Ali Yörük ile tanık Semih Kaya arasındaki hesap hareketlerinin ve dekont asıllarının Denizbank'tan istenilmesine, Denizbank'a yazı yazılarak, Seçil Erzan ile aynı dönemde çalışan Fatin Seven'in kimlik bilgilerinin mahkemeye bildirilmesinin istenmesine ve yazıya cevap verildiğinde Fatin Seven'in tanık sıfatıyla zorla getirilmesi için yazı yazılmasına hükmetti.
BAZI MÜŞTEKİLERE SON İHTAR
Mahkeme, tanıklar Çevik Çeviker, Selçuk Oğuztürk, Okan Turan, Nilgün Arabacı ve Hakan Kıran'ın zorla getirilmelerine karar vererek, müştekiler Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera'nın avukatlarına, bir sonraki duruşmada müvekkillerini mahkemede hazır etmeleri için son kez süre verdi.
Önümüzdeki duruşmada da gelmedikleri takdirde haklarında zorla getirilme emri düzenlenmesine karar verildi.
Mahkeme, sanıklar Asiye Öztürk, Kerem Can, Atilla Yörük ve Nazlı Can hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamına karar verdi.