Sağlık emekçileri iş bıraktı: Memurlar açlık, yoksulluk ve sefalete mahkum edildi

İzmir’de sağlık çalışanları, Genel Sağlık-İş Sendikası’nın tüm yurtta gerçekleştirdiği eylem kapsamında bir gün süreyle iş bıraktı. İzmir Şube Sekreteri Ali Kemal Akgül, “TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunulan memur maaş artışı önerisi, memurların açlık, yoksulluk ve sefalete mahkumiyeti için atılan tehlikeli bir adımıdır. Tehlikelidir, çünkü toplumsal barışı tehdit etmektedir. Tehlikelidir çünkü yandaşlara aktarılan mali kaynakların büyüklüğü ortadayken, devleti temsil eden memura sadaka anlamına gelmektedir” dedi.

ANKA

Tüm yurtta bir gün süreyle iş bırakma eylemi gerçekleştiren Genel Sağlık-İş Sendikası’na üye sağlık çalışanları, İzmir'de de iş bırakarak basın açıklaması yaptı. Genel Sağlık-İş Sendikası İzmir Şubesi öncülüğünde Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi bahçesinde toplanan sağlık çalışanları, gerçek enflasyon rakamlarının çok altında olan maaş artışlarıyla memurun alım gücünün her yıl azaldığını kaydetti. 

"MÜCADELEMİZ TEK KALEM MAAŞ İÇİN"

Genel Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube Sekreteri Ali Kemal Akgül, "Bugün bu meydana ilk çıkışımız değil, görünen o ki son da olmayacak. Siyasi iktidar sahiplerinin 21 yıldır sistemli bir şekilde kamu emekçilerini açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmesini bu meydanlardan birçok kez dile getirdik ancak onlar sesimizi duymamakta ısrar ettiler. Bugün yine sözün bittiği yerde, meydanlarda, eylemdeyiz. Bin 150 odalı sarayı devletin itibarı olarak görenlere, halkı aç yatarken yandaşlarına halkın kaynaklarını akıtan kifayetsiz muhterislere, kendilerini bu ülkenin sahibi sanarak, 21 yılda yerleştirdikleri sadaka kültürünü normalmiş gibi sunanlara, bu meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz. Devletin itibarı, halkın refah seviyesi ile kamu çalışanlarının emeğine verilen değer ile ölçülür. Eğer gerçekten devletin itibarını düşünüyorsanız, memurları yoksulluğa mahkum edemezsiniz. Kamu emekçilerinin yoksul olduğu bir ülkede refahtan da itibardan da bahsedilemez. Fakir kitlelerin daha da fakirleştirilmesi yolunda atılan her adım, 'Türkiye Yüzyılı' diye parlatmaya çalıştığınız kişisel ikbal hırsınızın tabutuna çakılan bir çivi olarak yankı bulacaktır. Ülkenin bu kötü ekonomik durumu içerisinde mücadelemiz, sadece ve sadece yoksulluk sınırı üzerindeki tek kalem maaş içindir. Yönetemediğiniz ekonominin faturasını biz memurlara kesemezsiniz" dedi.

"MAAŞ ARTIŞLARI ENFLASYONUN ALTINDA"

Memurun alım gücünün her yıl azaldığını ifade eden Akgül, "‘Türkiye'nin Yüzyılı’ kandırmacası ile yeni bir döneme girildiği görüntüsünü veren siyasi iktidar, önceki icraatlarını aratmayacak şekilde karanlıktaki kamu emekçilerini zifiri karanlığa gömmüştür. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunulan memur maaş artışı önerisi, memurların açlık, yoksulluk ve sefalete mahkumiyeti için atılan tehlikeli bir adımdır. Tehlikelidir, çünkü toplumsal barışı tehdit etmektedir. Tehlikelidir çünkü yandaşlara aktarılan mali kaynakların büyüklüğü ortadayken, devleti temsil eden memura sadaka anlamına gelmektedir. 2002 yılından bu yana iktidara sahip olanlar, her zam döneminde yandaş basının 'memura müjde' başlıkları eşliğinde milleti harap ve bitap düşürmeye devam etmiştir, etmeye de devam etmektedir. Gerçek enflasyon rakamlarının çok altında olan artışlarla memurun alım gücünü adeta kasıtlı ve maksatlı olarak her yıl azaltmıştır.

"KAMU EMEKÇİSİ DAHA FAKİR"

Büyük şehirlerde kiralarını ödemek için maaşlarının tamamını vermek zorunda kalan kamu emekçileri için, maaşlarıyla yaşam maliyetlerini karşılamak artık imkansızdır. Siyasi iktidar ve onun yandaşlığı dışında hiçbir faaliyeti bulunmayan sözde yetkili sendika yüzünden kamu emekçisi, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılındaki alım gücünün çok gerisinde kalmıştır. Bugün daha dün aldığımız yumurtadan daha az alıyoruz, ekmekten daha az alıyoruz, sütten, etten bugün daha az alıyoruz. 'Büyük Türkiye', 'Türkiye Yüzyılı' gibi laf oyunlarıyla kitlelere 'cambaza bak' oynatan iktidar sahipleri, bugün kamu emekçisini daha fakir hale getirmiştir.”

"DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

"Sefalet zammınıza boyun eğmeyeceğiz. Emeğimizin hakkı için direndik direnmeye de devam edeceğiz" diyen Akgül, "Sendikamız Genel Sağlık-İş çatısı altında örgütlenen binlerce sağlık emekçisiyle birlikte haksızlıklar karşısında alanlarda olmaya devam edeceğiz, haklı sesimizi tüm yurttaşlara duyurmak için haykırmaya, eylemler yapmaya, kamu emekçisinin yanında olması gereken bir sendikanın ne yapması gerekiyorsa, onu yapmaya devam edeceğiz. Hakkımızı alıncaya kadar meydanlarda olacağız. Rüzgârın karşıdan estiği zamanlarda burada olduğumuz gibi, hesap döndüğü zaman da tam burada olacağız. Tüm bunları söylemek, sağlık emekçilerinin haklı taleplerini dile getirmek amacıyla acil sağlık hizmetlerini aksatmayacak şekilde tüm Türkiye genelinde bir gün süreyle iş bıraktık. Genel Sağlık İş olarak, sağlık emekçilerinin insan onuruna yaraşır yaşam ve çalışma koşullarına kavuşmaları için her zaman her meşru alanda mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.