Sadece askıda ekmek yetmez...
KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet Ege için yazdı...
cumhuriyet.com.tr2010 yılında kamuoyu önünde Anayasa değişikliğine “evet” oyu vereceğini “yetmez ama evet” sloganıyla açıklayan birçok isim vardı.
Bilmem hatırlar mısınız?
10 yıl sonra geldiğimiz nokta ise “evet ama sadece askıda ekmek yetmez”
Yetmez elbet.
Mesela o askıya daha birçok şey eklemek ister aslında.
Hadi başlayalım beraber o zaman.
“Askıya hukuk ve demokrasi” ekleyelim ilk olarak…
Evrensel hukukun işlemediği, demokrasinin olmadığı, insan haklarının ayaklar altına alındığı bir dönemde belki de en büyük ihtiyacımız “hukuk”
Neden mi?
Unutulmamalı ki yargının ana işlevi adaletin gerçekleşmesini sağlamak. Ne yazık ki hukukun üstünlüğü kavramı ülkemiz siyasetinde iktidarın üstünlüğü olarak algılanmakta ve yaşanılan süreç herkesi tedirgin etmektedir.
İkinci olarak Askıda “Dış politika ve ekonomi” diyelim.
Türkiye bugün dış politikada tam bir fiyasko yaşıyor. Bu ilişkilerin düzeltilmesi ise çok zor. Üstelik içi boş sözler, hamaset ve yalanlarla bezenmiş dış politika nedeniyle ekonomik çöküntü de had safhaya ulaştı.
Pahalılık, yoksulluk işsizlik ve kapıya dayanan açlığın dünyada itibarını ve değerini hızlıca kaybeden Türk Lirası nedeniyle gerçekleştiğinin farkında olunamıyor maalesef!
Ve elbette Askıda “Vicdan ve ahlak”
Belki de en önemlisi.
Ahlak, başkasının aklının ve ruhunun diktiği hazır elbisedir.
Bizlere giydirirler, kimimize dar gelir kimimize bol.
Kimse sormaz beğenip beğenmediğimizi?
Vicdanı ise herkes oya gibi işler hatta kendi diker.
Herkesin vicdanı kendinin olduğu için birinin diktiği giysi, başkasına uymaz.
İşte millet olarak bizler vicdanımızı yitirdik sanırım.
Anlaşılan o ki; faydalı bir iş yaptığımızda bizi sevindiren; kötü bir şey yaptığımızda da bizi üzen, bizi hayra sevk eden ve kötülüklerden alıkoyan iç sesimizi kaybettik.
Yapılan kötülükleri görmezden gelerek adeta bizi insan yapan, yanlış yapmaktan koruyan bekçimizi göz ardı ettik.
Gelinen noktada 20 yıllık iktidarı döneminde ülkeyi baskıcı ve otoriter bir şekilde yöneterek vicdanımızı körelten bu anlayışa elbette sadece hukuk, vicdan ya da demokrasiyi askıya koyarak düzeltemeyiz.
“Askıda dürüstlük”
“Askıda edep”
“Askıda adalet”
“Askıda sevgi ve saygı” da olmalı ki bazı şeyler anlam kazanabilsin.
Tabi işin zor kısmı tüm bunları askıdan alabilecek miyiz?
Yaşayıp, göreceğiz…