Saadet Partisi'nden 'koltuk' krizine ilişkin ilk tepki

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu arasındaki görüşmeye koltuk detayı damga vurdu. Görüşme sırasında Erdoğan'ın Karamollaoğlu'nu yanındaki tekli koltuk yerine üçlü koltuğa oturtması dikkat çekti. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya koltuk krizine ilişkin, "Kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Bu görüşmenin protokol kriziyle konuşuluyor olması Sayın Cumhurbaşkanı'nı oturup düşünmeye itecektir diye düşünüyoruz" dedi.

cumhuriyet.com.tr

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ‘cumhurbaşkanlığı’nda bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme talebi Saadet Partisi’nden gelirken, Karamollaoğlu’nun tüm parti liderleriyle görüşme programı kapsamında Erdoğan’dan randevu istediği belirtildi.

Erdoğan ile Karamollaoğlu’nun görüşmesi saat 15:00’te başladı; 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan’ın görüşme başlangıcında Karamollaoğlu’na oturacağı yeri göstermesi ve çekilen kareler sosyal medyada tartışma yarattı.

Görüntülerde Erdoğan, Saadet Partisi liderine yanında duran ve görüştüğü isimleri ağırlarken kullanılan koltuk yerine, uzak mesafedeki koltuğu işaret ettiği anlaşılıyor. 

"ERDOĞAN’I DÜŞÜNMEYE İTECEKTİR" 

TELE 1’de yer alan habere göre, Erdoğan ile Karamollaoğlu arasında yaşanan koltuk krizine ilişkin konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, “Kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” dedi.

Devlet protokollerinde örf ve adetlerin olduğuna dikkat çeken Kaya şu ifadeleri kullandı:

  • “Uzun yıllardan bu yana devam eden bir kültürümüz var. Uygun olup olmadığını kamuoyu takdir edecektir. Biz bunları problem yapmadık. Ama bu görüşmenin protokol kriziyle kamuoyunda konuşuluyor olması herhalde sayın Cumhurbaşkanı’nı da tekrar oturup düşünmeye ve daha dikkatli davranmaya itecektir diye düşünüyoruz.”

KARAMOLLAOĞLU: DOSTANE BİR GÖRÜŞME OLDU

Temel Karamollaoğlu, ise görüşme sonrası şunları söyledi: “Sayıncumhurbaşkanımıza bir görüşme talebimiz olmuştu. Bugünü randevu verdiler. İki saat kadar uzunca bir zaman hem ülkemizin hem de dünyanın neredeyse temas etmediğimiz meselesi kalmadı. Bazı noktalarda aynı fikirleri bazı noktalarda da belki farklı fikirleri taşıyoruz; ama çok dostane, güzel bir görüşme oldu. Onun ötesinde de söyleyecek başka bir şey bulamıyorum.”