Prof. Dr. Naci Görür: 'Acilen Afet Bakanlığı kurulmalı'
17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen, yaşanan acı kayıplar bugün de anılmaya devam ediyor. Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Cumhuriyet TV'ye Gölcük depreminde neler yaşadığını ve olası Marmara depreminde yaşanacak hasar oranını anlattı. Görür, "Hükümetin acilen Afet Bakanlığı kurması lazım" ifadelerini kullandı
cumhuriyet.com.trTürkiye'de büyük yıkıma yol açan Gölcük merkezli 17 Ağustos 1999 depreminin 23'üncü yıldönümü nedeniyle birçok kentte anma etkinlikleri düzenleniyor. 17 bin 480 kişinin yaşamını yitirdiği, 48 bin 901 kişinin yaralandığı depremin yıldönümünde de kayıpların ve hasarların acısı aynı tazeliğini koruyor.
Depremin ardından yer bilimciler, deprem bölgesinin batısı olan Marmara için alarm vermeye başladı. Tedbirlerin alınmasını savunan ve olası Marmara depreminde büyük hasarların yaşanabileceği konusunda yönetimi ve yurttaşları uyaran Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Cumhuriyet TV'ye önemli açıklamalarda bulundu.
NACİ GÖRÜR GÖLCÜK DEPREMİNİ ANLATTI
Gölcük depreminde neler yaşadığını aktaran Görür, "Deprem günü hepimiz çok üzgündük. Derhal o gün gidemedik çünkü kargaşa vardı. Çalışmaları da engellemek istemedik. Üç dört gün sonra araştırma yapmak için orada bulundum. Her taraf keder, üzüntüydü. İnsanlarımızın çoğunu kaybetmiştik. Herkes sokaklarda, çadırlardaydı. İnsanlar ölülerini gömmek için uğraşıyorlardı. Uzun süre o şekilde devam etti. Gerçekten ulus olarak çok üzgündük. Bu yaraları sarmak için uğraşmaya başladık, korkunç bir gündü" dedi.
İSTANBUL OLASI BİR DEPREME HAZIR MI?
17 Ağustos'un Türkiye depremleri için bir milat olduğunu aktaran Görür, deprem üzerine yapılan çalışmaların eskisi kadar şevkle yapılmadığını söyledi. Olası Marmara depremine İstanbul'un hazır olup olmadığı üzerine konuşan Görür, şunları söyledi:
"1999 depremi Marmara'daki fay hatlarını tetiklemiş olabilirdi o yüzden biz alarm verdik. Bilimsel olarak biz bu uyaraları hızla yaptık. Birçok şey yapıldı elbette. Yollar, viyadükler yapıldı. En önemlisi kentsel dönüşüm ortaya çıktı. Kentsel dönüşümü maalesef doğru yapamadık ancak ortaya çıkış nedeni doğruydu. Aslında İstanbul'u depreme hazırlayacaksak, deprem odaklı bir kentsel dönüşüm ile bunu başarabiliriz. Kentsel dönüşüm doğru ama hükümetin bunu uygulayış şekli doğru olmadı.
"BELEDİYELER 'KAYNAK VERİLMİYOR' DİYOR"
İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) ve Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) planları, son derece güzel ve sevindirici projeler. Ancak doğru ve etkin bir şekilde uygulanırsa güzel olur. Proje güzel ama arkasında kaynak yok. Ben birçok belediye başkanıyla görüştüm, 'Hocam güzel de nasıl yapalım, kaynak verilmiyor' diyorlar. O yüzden hükümet kaynaklarını sağlar ve bu prjeleri uygulayabilirse Türkiye deprem korkusunu atlatabilir."