Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan 'Yeni Türkiye' açıklaması
Katıldığı konferansta "Yeni Türkiye, eski Türkiye'nin her şeyini telafi etti" konuşmasıyla sosyal medyada tepki çeken tarihçi - yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, o sözlerine açıklık getirdi. Ortaylı, “Yeni Türkiye' deyimi ve sloganı son 100 yıl için kullanılabilir" değerlendirmesini yaptı.
cumhuriyet.com.trTarihçi - yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı geçen günlerde katıldığı bir sempozyumda Türkiye'nin kültürel gelişimi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Cemalettin Server Revnakoğlu'nun döneminde Doğu ve Batı'ya hakim şahsiyetlerin yaşadığına işaret eden Ortaylı "İki kültürü de muhafaza eden, iki dünyaya da ait, ikisinin de üstadı dediğimiz nesiller artık kayboldu, yeniden diriltmek için çalışıyoruz. Yeni Türkiye, eski Türkiye'nin her şeyini telafi etti. Etmediği bir şey kalmadı diyebilirim, tıbbiyemiz çok daha iyi mühendislerimiz öyle, ordularımız başkalarını talim ettirecek kadar iyi, iş hayatımız, sanayileşmemiz çok önde gidiyor" ifadelerini kullandı.
Ortaylı'nın konuşmasındaki bu eski-yeni kıyaslaması sosyal medyada tepki çekti.
Prof. Dr. Ortaylı Hürriyet'teki bugünkü "Son asrın tabiri... Yeni Türkiye" başlıklı yazısında o sözlere açıklık getirdi.
"SON 20-30 YIL DEĞİLDİR"
"Geçenlerde Cemalettin Server Revnakoğlu üzerine verdiğim konferansın bir bölümü ile, cımbızlama yöntemiyle eskilerin siyâk-sibâk ilişkisi dedikleri; konuşma veya makalenin bütününden ayırarak zikretme huyunun bir örneği daha verildi" diyen Ortaylı, 'Yeni Türkiye' ifadesi için şu ifadeleri kullandı:
"Şunu söylemek lazım, bahsettiğim 'Yeni Türkiye', son 20-30 yıl değildir. Öyle bir isimlendirme benim işim değil, partili vatandaşların işidir. Herkesin tarihi kendine göre isimlendirme hürriyeti olsa da böyle bir hakkın dürüst dönemlendirme ve sağlam düşünce bakımından geçerliliği yoktur.
Bahsettiğimiz 'Yeni Türkiye', son asrın sıfatıdır. Olumlu şeyler gibi olumsuz gelişmeler de orada başlar ve zamanınız da zaten ister istemez o mirasın altında kalır. Bu mirası değiştirebildiği ölçüde reformcudur. Bu değişiklik ve reformu da günü gününe gözlemeniz, hissetmeniz mümkün değildir. Geçen zamanın içerisinde bir değerlendirme yapılır.
Herhangi bir olayı değerlendirmek için Batı’daki ve Doğu’daki bilge çevreler son 500 yılı taramayı yöntem edinmişlerdir. Bu hukuki kurumlarda ve müesseselerde böyledir, iktisadi yapılanmayı anlamak için de böyledir. Batı’nın tarih anlayışı ve branşları dünyanın doğusunda da başarıyla tatbik edilir ve kimin kime tarih öğrettiği malumdur. Siyasetçi doğru bir tarihçilik yapamaz."