Prof. Dr. Aziz Konukman: Büyük krize sürükleniyoruz

Prof. Dr. Aziz Konukman: Türkiye’nin önünde duran en büyük sorunlar işsizlik ve enflasyon. Bu durum bizi stagflasyona da götürür. Stagflasyonda hem işsizlik yüksek hem de fiyatlar çok yüksektir. Allah böyle dönemi kimseye yaşatmasın. Maalesef ona doğru gidiyoruz.

Şehriban Kıraç

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, AKP’nin enflasyonla bir mücadele programının olmadığına dikkat çekerek, “Enflasyona odaklanıp esas onu düşüreceğim diyorsan o zaman petrol ve doğalgazda ÖTV ve KDV’yi düşür” dedi.

Döviz kurunun şimdilik biraz dengeli gittiğini ama yarın ne olacağının belli olmadığını vurgulayan Konukman ile ekonomideki son gelişmeleri konuştuk.

- Enflasyon yüzde 60’ı aştı, bu oran ne kadar gerçekçi?

Şu an önümüzü göremiyoruz. Enflasyonla ilgili bize bir yol haritası lazım. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası’na bir çağrı yapıyorum. Bizim girdi çıktı tablosu en son 2012 yılına ait. Mesela tarım imalat sanayine ne veriyor, ne alıyor. Mesela dolardaki yüzde 1’lik artış sektörlerdeki fiyatları nasıl etkiliyor. 2012’den bu yana çoğu sektörün ithalat bağımlılığı arttı. Bu hesap olmadan fiyat komitesi gidip de firmalara fiyat denetimi yapamaz. Merkez Bankası ile TÜİK bu oranları tekrar hesaplamalı.

- Bu hesap da yapılsa enflasyon daha da yüksek çıkar?

Dünyadaki gelişme faiz artışı yönünde. Biz faizi yükseltmemiz gerekirken ya sabit tutuyoruz ya da pas geçiyoruz. Hatta indirecek ama yangın daha da büyüyecek. Bu politikaların kur üstündeki etkisini düşünmek dahi istemiyorum. Kaotik bir ortama gidiyoruz. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile üretici fiyat endeksi (ÜFE) arasındaki makası kimse konuşmuyor. ÜFE yüzde 115 olduysa TÜFE’de üç haneye doğru gider. 

- TÜFE ne zaman üç haneyi bulur?

ÜFE’nin alacağı boyutu bilmiyoruz. Şu anda TÜFE ile ÜFE arasında tam yarı yarıya puan farkı var. Diyelim ki ÜFE yüzde 200 oldu o zaman TÜFE de üç haneli olur. Yani ÜFE ile TÜFE arasındaki makas daralmazsa TÜFE üç haneye çıkacak.

- Büyüme düşüyor, istihdam yaratmıyor, ne öngörüyorsunuz?

Yeni bir ithal ikame stratejisiyle ilerleyen bir sanayileşme stratejiniz olsa yerli girdilerin ağırlığı artarsa istihdam oranınız da artar. Siz ithal girdilere bağımlı olursanız istihdam yaratamazsınız.

HEM İŞSİZLİK HEM ZAM

- Türkiye’nin önünde duran en temel sorunlar hangileri?

İşsizlik ve enflasyon. Bu durum bizi stagflasyona da götürür. Bunun emareleri de var. 1930’larda deflasyon dönemi vardı, fiyatlar yerlerde sürünüyor ama korkunç işsizlik vardı. 1970’lerde enflasyon var, maaşlar enflasyon karşısında eriyor. Stagflasyonda ise hem işsizlik yüksek hem de fiyatlar enflasyon dönemindeki gibi çok yüksek. Allah böyle dönemi kimseye yaşatmasın diyorum. Ama maalesef ona doğru gidiyoruz. Bu çok tehlikeli bir şey. Rusya-Ukrayna savaşı filmi koparır, her şey olabilir.

AKP’nin tek derdi inşaatı ve turizmi nasıl canlandırırım. Enflasyonla bir mücadele programları yok. Enflasyona odaklanıp esas onu düşüreceğim diyorsan o zaman petrol ve doğalgazda ÖTV ve KDV’yi düşür.

KURDA YARIN NE OLACAĞI BELLİ DEĞİL

- Türkiye nasıl bir krizin içinde?

Türkiye kriz içindeyken Covid-19’a yakalandı, bu tüm dengeleri de bozdu. Türkiye inatla Covid yardımlarını bütçe üzerinden götürmedi. Daha çok işsizlik sigortası fonu üzerinden sosyal dayanışma yardımlaşma fonu üzerinden gitti. Hâlâ 2022-2021 bütçesinde salgın sözcüğü geçmesine rağmen bütçe kalemleri arasında salgın için ayrılan bir kalem görünmüyor. Böyle bir ortamda bir de faiz operasyonu gelince film koptu.

- Nasıl koptu film?

Eğer dalgalı kur rejimini tercih etmişseniz ve para politikası bağımsızsa burada sadece faizi belirleyebilirsiniz, kuru belirleyemezsiniz. Ama AKP bu zamana kadar her ikisini birlikte belirlemeye çalıştı. Hatta faiz sebep enflasyon sonuçtur görüşünden hareketle işi daha da kontrolden çıkardı. Faizi düşük tutarsanız kur artar ve enflasyon alır başını gider. Denge tümüyle bozuldu. Kuru da düşüreceğim diye arka kapıdan oradan buradan swap yapıyor suni şekilde eksi rezervleri pozitifmiş gibi yansıtmaya çalışıyorlar. Arz zincirlerinde kopukluk olunca ve petrol fiyatları artınca kur tekrar yükseldi. Kur şimdilik biraz dengeli gibi gidiyor ama yarın ne olacağı belli değil.

KKM YASA DIŞI

- Döviz, Kur Korumalı Mevduatla (KKM) biraz dengeye oturdu ama böyle sürecek mi?

Dengeli gidiyor, ama öngörüldüğü gibi gitmiyor. KKM’ye geçerken kurun düşeceğini varsaydılar. Hazineden bir çıkış olmayacak diye düşündüler. Tersine kur yukarıya çıktı. Bütçede muafiyet istisnalar diye kalemler vardır. Kur artarsa fark ödeyeceğim diyorsun. Böyle bir yasal düzenleme yok. Bu bütçe dengelerini bozuyor. Bütçe hakkı çok önemli bir haktır. Meclisin halk adına yetkisi var. Şimdi bu yetkinin ötesine gidip harcama yapılıyor. Bütçenin tabi olduğu 5018 sayılı yasa diyor ki böyle bir durumda ek bütçeye gidilecek. Aksi takdirde ödenek üstü harcama yaparsınız bu da yasa dışı olur.

- Bütçedeki bu yasa dışılığa bir kılıf bulunur ama.


Buluyorlar. 2002’den bu yana ek bütçe uygulamasına gidilmedi. Ödenek üstü harcama olursa maliyeye bakanı tamamlayıcı ödenek istiyor. Böylece geçmiş hesabı aklıyorlar. O zaman gelecek bütçeleri kim ciddiye alır. Son 2-3 yıldır da 4749 sayılı kanuna torba yasayla geçici bir madde ekliyorlar. Bunlar da yetmezse buna 70 milyar lira daha eklenir deniliyor. 


HER ŞEY ARKA KAPIDA

- Neden ek bütçeye gitmiyorlar?

Ek bütçeye giderlerse parlamentoda aynı ana bütçe gibi görüşülecek. Gelir göstermek kaydıyla yapabiliyorsun. Ama her şey arka kapıdan yapılıyor. 2021’de ise ne yüzde 5’lik borç limitini artırdılar ne de ikinci borç limitini artırdılar. Ne de borçlanma kanunda torba yasaya madde eklediler.

- Ne yaptılar peki?


Şeytanın aklına bile gelmeyecek yönteme başvurdular. Harcamaları yaptılar. Çünkü acayip vergi geliri elde ettiler. Bir torba yasa çıkardılar, bir geçici madde eklediler. Bu resmen anayasaya aykırı. Demokrasi mücadelesinde bütçe hakkı çok önemli. Burada sarı öküzü verdiğiniz andan itibaren diğer kanunlarda her şey olur. Bütçe kanununu işlemez hale getirenler diğer kanunları da işlemez hale getirirler. 2021’de resmen örtük bütçe yerine anayasaya aykırı şekilde bir düzenleme yaptılar. Şimdi asgari ücretle ikinci bir artış konuşuluyor. Bu bütçede olmak durumunda. 


MAAŞ ÖDEYEMEZLER

- Ek bütçe derken ana bütçe kadar harcama yapılıyor yani?


Tabii tabii. Orta Vadeli Programda (OVP) 2022 bütçesi için dolar kuru tahmini 9.27 TL, enflasyon yüzde 9.6, brend petrol 36 dolar var. Yeller esiyor. Belli bir süre sonra maaş ödeyemezler. Tabii ek bütçeye gitmeden yaptıkları yöntemlerle çözüm bulurlar. Ama normal bütçe sınırları içinde gitseler maaş bile ödeyemezler. Yılbaşında açıklanan bütçenin hiçbir anlamı yok. Kadük oldu.