Prof. Cengiz Kuday'dan çarpıcı asker hastanesi yorumu: Açmak yetmez, askeri personeli de geri çağırın!

Vakit kaybedilmeden askeri sağlık sistemine dönülmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Cengiz Kuday, sivil alanda çalışan asker kökenli kadronun da geri çağrılması gerektiğine dikkat çekti.

Çağdaş Bayraktar

Pençe Kilit operasyonunun başladığı 17 Nisan 2022’den sonraki sekiz ayda toplamda 107 güvenlik personeli şehit oldu. 107 şehidin 68’inin (yüzde 63) yaralı olarak getirildiği sivil hastanelerde yaşamını yitirdi. Cumhuriyet’e konuşan Kuday, vakit kaybetmeden askeri sağlık sistemine dönülmesi gerektiğini belirtirken CHP’nin GATA’nın yeniden kurulması ve asker hastanelerinin açılması için 15 Ağustos 2022 ve 23 Aralık 2022’de verdiği iki kanun teklifi Meclis’te işleme alınmayı bekliyor. 

CHP’nin ikinci kanun teklifi sonrası konuşan beyin ve sinir cerrahisi (Nöroşirürji) uzmanı Prof. Dr. Cengiz Kuday, asker hastanelerinin önemine ve açılmaları durumunda atılması gereken acil adımlara işaret ediyor. 

Türkiye’de gelişen askeri tıbbın GATA ve asker hastaneleri kapatılana kadar geçen süreçte Kıbrıs Barış Harekâtı, Güneydoğu ve sınır ötesinde terörle mücadelede başarılı olduğunu anımsatan Prof. Dr. Kuday, asker hastanelerinin yeniden açılması gerektiğini belirtirken sonrası için de yapılması gerekenleri anlattı. 

Kuday, hastaneyi bina olarak açmanın sorunu çözmeye yetmeyeceğine dikkat çekti.

"KARŞILIĞI YOK"

Prof. Dr. Cengiz Kuday, “Burada çalışacak personeli kim eğitecek? Askeri hekimlik, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ileri derecede uzmanlaşmıştır. Tıp fakültelerinde karşılığı olmayan bu uzmanlık dallarının olağanüstü koşullarda uygulamaları yanında ancak askerlik formasyonu ile göğüslenebilecek özel güçlükleri var. Kendi yaşadığım bir olaydan örnek vereyim. Güneydoğu’da harekât esnasında yaralanan bir askerimize müdahale için askeri doktor helikopterin iniş için uygun zemin olmaması nedeniyle aşağı atlamış, ayağı kırılmış fakat yaralı askere trakestomi denilen acil müdahaleyi uygulamış, askerin nefes olmasını sağlamış siperdeki diğer yaralı askerler de ilgilenmiş ve birçok kötü sonucun önüne geçmiştir” dedi.

"EĞİTİMLİ ASKERİ DOKTOR YETIŞMELİ"

Kuday, “Terör belasıyla yıllardır uğraştığımız ve şehitler verdiğimiz bu coğrafyada, Türkiye olarak askeri tabip ve modern sahra sıhhiye eğitimlerinden geri kalamayız ve bu konuda eğitimli askeri tabipleri yetiştirmeye ihtiyacımız vardır. Bu nedenle kısa vadede öncelikle kurumun hafızası işlevi niteliğinde ve şu an sivil alanda çalışan asker kökenli kadro da, becerisi kaybetmeden geri çağrılmalıdır. Bu askeri doktorların büyük bir kısmı da bu geri dönüş için çağrı beklemektedir” diye konuştu. 

SİVİL TIBBI DA BESLEDİ

Askeri tıp alanının birçok ülkede başlı başına resmi bir uzmanlık alanı ya da tıbbın alt bir uzmanlık alanı olduğunu belirten Prof. Kuday, “19. yy sonlarına kadar yapılmış her büyük savaşta, hastalık ve yaralanmalar ile hasta ve yaralıların hastanelere ulaşım sıkıntısı, düşman harekatından çok daha fazla ölüme neden oldu” dedi.

“Bu durum yaralılara yerinde müdahale başta olmak üzere askeri tıp alanında gelişmeleri beraberinde getirdi” ifadelerini kullanan Prof. Kuday, “Bunun sonucunda yaralıların hayatta kalma oranı arttığına sakat kalma oranının ise azaldığına ve 2. Dünya Savaşı’nda kullanılan silahlara rağmen 1. Dünya Savaşı’na oranla daha az insanın yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.

Askeri tıp alanındaki eğitim alan doktorların tecrübelerini sivil hayata aktarmasıyla bu alanda da önemli gelişmeler olduğunu belirten Prof. Kuday, bu tarz modern bir askeri kurumun topraklarımızda 1827’de kurulduğunu ve Batı tipi bir eğitim verildiğini söyledi.