Özgür Özel'in Selahattin Demirtaş'a hediye ettiği kitapların içeriği merak konusu oldu

CHP lideri Özgür Özel, Edirne F Tipi Cezaevi'nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a ziyaretinde Orhan Pamuk'un 'Kafamda Bir Tuhaflık' ve Dino Buzzati'nin 'Tatar Çölü' romanını hediye etti. Kitapların içeriği merak konusu oldu.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Özel, eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ı Edirne F Tipi Cezaevi'nde ziyaret etti. 

Özel, Edirne F Tipi Cezaevi’nin girişinde, Demirtaş’ın avukatı Ramazan Demir ile buluştu. Demir Özel’e, Demirtaş’ın “Arafta Düet” kitabını ve çağrı metnini verdi. Özel ise Demirtaş’a İtalyan yazar Dino Buzzati’nin “Tatar Çölü” romanını, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un “Kafamda Bir Tuhaflık” romanıyla birlikte bir de tesbih hediye etti.

Özel'in hediye ettiği kitapların içeriği ise merak edildi.

Dino Buzzati'nin 1940'ta yayımlanan 'Tatar Çölü' romanı; 1949 yılında Fransa'daki çevrisiyle Buzzati'yi dünyaca ünlü bir yazar yapmıştır.

Kitabın konusu ise şu şekilde yer alıyor:

"Genç teğmen Giovanni Drogo, ilk görev yeri olarak Tatar Çölü'ndeki Bastiani Kalesi'ne tayin edilir. Uzun boylu kalmak istemediği bu sınır bölgesinde geçirdiği seneler ona, vaktiyle gözünde büyüttüğü zafer tutkusunun kofluğunu ve askerlik hayatının monotonluğunu öğretir. Yaşamı boyunca beklediği an bir türlü gelmez. Zamanla sesi, ihtiyar sesine dönüşür, bakışları çok yaşlı bir adamın bakışları gibi sarımtırak ve camdan bir görünüş alır. Varoluşun anlamsızlığı, boylu boyunca serilir önüne. Gündelik hayatın durağan ritmi, alışkanlıkların uyuşturucu etkisi ruhunun derinliklerine işlerken Tatar Çölü'nün sadece kendisinin değil aynı zamanda insanlığın sınır bölgesi olduğunu anlar."

Orhan Pamuk'un üzerinde altı yıl çalıştığı 'Kafamda Bir Tuhaflık' romanının ise konusu şu şekilde:

"Bozacı Mevlut ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul'daki hayatlarını hikâye ediyor. 1969 ile 2012 arasında, kırk yılı aşkın bir süre Mevlut, İstanbul sokaklarında yoğurtçuluk, pilavcılık, otopark bekçiliği gibi pek çok iş yapar. Bir yandan sokakların çeşit çeşit insanla dolmasını, şehrin büyük bölümünün yıkılıp yeniden inşa edilmesini, Anadolu'dan gelip zengin olanları izler; diğer yandan ülkenin içinden geçtiği dönüşümlere, siyasi çatışmalara, darbelere tanık olur. Onu başkalarından farklı kılan şeyin, kafasındaki tuhaflığın kaynağını hep merak eder. Ama kış akşamları boza satmaktan ve sevgilisinin aslında kim olduğunu düşünmekten hiç vazgeçmez."