Oy Birliği Platformu: Yerel seçimlerde sandığa ilgi azalabilir
Yapay zeka ve simülasyon ile halk iradesinin sandığa tam olarak yansıması için kurulan Oy Birliği Platformu’nun sözcüsü Ömer Şahan; 9 ay sonra Mart 2024'te gerçekleşecek olan Yerel Seçimleri işaret ederek, “Seçim süreçleri 90’lı yıllara nazaran ülkemizin sürekli şekilde gündemini meşgul eden başlıklardan biri olmaktan çıkmış durumda. Seçim dönemlerinin eski sıklığını kaybetmesi, seçim sürecine ilişkin bilgi ve ilginin de zamanla azalmasına sebep olmakta” dedi.
Yusuf Körükmez14 ve 28 Mayıs seçimlerinde hatalı oy kullanımının önüne geçip geçersiz oyların sayısını asgariye indirerek halk iradesinin sandığa eksiksiz yansımasını sağlamak amacıyla yapay zeka ile videolar çeken ve "Oy Birliği Simülasyonu" hazırlayarak oy verme deneyimi sunan Oy Birliği Platformu’nun sözcüsü Ömer Şahan, Cumhuriyet’e konuştu.
Geçen iki seçimde tarihin en yüksek katılım oranlarının yakaladıklarına dikkat çeken Şahan, Mart 2024’teki Yerel Seçimlere kadar ilginin azalacağını ifade etti.
Yeni kurulan bir oluşumsunuz. 14 ve 28 Mayıs’ta kaç gönüllü görev aldı ve gönüllü arkadaşlar seçimlerde ne gibi sorunlar yaşadı?
Sizin de ifade ettiğiniz üzere Oybirliği Platformu, toplumun seçimlere ve oy verme süreçlerine katılımının artması; seçmen iradesinin sandığa tam olarak yansımasını sağlamak üzere, yeni kurulmuş bir gönüllü teşekküldür. Yaklaşık 4 ay gibi kısa bir sürede, organize olmayı başardık diyebilirim. Şüphesiz bu hususta en büyük takdir ve teşekkür kıymetli gönüllülerimize aittir. Oybirliği Platformunun kuruluşunu duyurduğumuz Mart 2023’den beri platformumuza gösterdikleri ilgi alaka sayesinde 50.000 lerı bulan gönüllü sayısına ulaştık. Gönüllülerimizin yüzde 90 nı da seçim günü demokrasimize katkı sunmak üzere sandık çevresinde görev almıştır. Bu oldukça yüksek bir orandır. Zira gönüllülük esaslı platformlarda, faaliyetin icra edileceği gün çeşitli sebeplerle gönüllü sayısında azalmalar görülebilmektedir. Ancak gönüllülerimiz, büyük bir özveriyle seçim günü demokrasimize katkı sunmuşlardır. 14 Mayıs seçiminde 30 bin gönüllümüz 25 bin sandıkta görev yapmış; 28 Mayıs’ta ise 50bi gönüllümüz 45 bin sandıkta görev almıştır. Sizlerin aracılığıyla kendilerine bir kez daha teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
“MİLLİ İRADENİN TAM ANLAMIYLA SANDIĞA YANSIMASINDA YAPICI ROL OYNADIK”
Gönüllülerimiz özellikle oy sayım – döküm aşamasından itibaren seçim sürecine müşahit olmuşlardır. Sandıkların açılması, oyların sayılması, tutanağa geçirilmesi ve ilçe seçim kurullarına teslimi aşamalarına bizzat katılmışlar ve olumlu anlamda katkı sağlamışlardır. Bu aşamada en çok karşılaştıkları sorunlar; hatalı oy kullanma ve oy sayım şeklinde özetlenebilir. Gönüllülerimiz sahip olduğu eğitim ve birikimle, bu sorunların çözümü ile seçim sürecinin 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Sandık Kurullarının Oluşumu ile Görev ve Yetkileri’ne dair 135 Sayılı Genelge’ye uygun tamamlanması ve milli iradenin tam anlamıyla sandığa yansımasında yapıcı rol oynamışlardır.
(Oy Birliği Simülasyonu)
14 Mayıs seçimlerinde 8 milyondan fazla kişi sandığa gitmedi ve 1 milyondan fazla oy geçersiz sayıldı. 28 Mayıs’ta ise sandığa gitmeyen sayı 10 milyonu geçerken iki aday olmasına rağmen 680 binden fazla oy da geçersiz sayıldı. Oylar neden geçersiz sayılıyor? Sandığa gitmeyenler ne düşünüyor?
Gerek önceki şeçimler gerekse de diğer ülkelerle kıyasladığımızda datılım oranının yüksek olduğu bir seçim dönemi geçirdiğimizi söyleyebiliriz. YSK’nın resmi rakamına göre, toplamda (yurt içi, yurt dışı, gümrük sandıkları dahil) 2018 seçiminde yüzde 86,24 olan seçime katılma oranı, 14 Mayıs seçiminde yurt içi için yüzde 87,04'e çıkmış durumda. 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde ise yüzde 84,15 olarak katılım gerçekleşmiş. Her ne kadar 28 Mayıs’ta gerçekleştirilen ikinci turda katılım oranı düşmüş gözükse de; mukayeseli bir bakış açısıyla bu katılım oranlarının oldukça yüksek olduğu söylenebilecektir. İtalya'da Eylül 2022'de yapılan genel seçimlere katılım oranı yüzde 63, Fransa’da Haziran 2022 milletvekili seçimlerinde ilk tur katılım yüzde 48, Almanya’da 26 Eylül 2021 tarihinde yapılan seçimlere katılım oranı yüzde 76, Portekiz'de Ocak 2022'deki erken genel seçimlerde katılım oranı yüzde 57, Hollanda'da Mart 2022'deki yerel seçimlere katılım oranı yüzde 50,5 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu rakamlar da göstermektedir ki milletimiz, Anayasal seçme hakkını layıkıyla kullanma eğilimi göstermekte ve sandığa gitmektedir. Bazı vatandaşlarımızın çok çeşitli sebeplerle sandığa gitmeme ya da gidememeleri durumu söz konusu olsa da; bu oran Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça düşük olup; kabul edilebilir düzeydedir. Şüphesiz ideal olan, tüm vatandaşların giderek, geçerli oylarını sandığa atmalarıdır. Ancak oyların geçerliliği – geçersizliği konusunda da bir ayrıma gitmek gerektiğini düşünüyoruz. Zira, “seçme” bir hak olduğu kadar da ödev niteliği taşımaktadır. Bazı vatandaşlarımız seçme ödevi kapsamında sandığa gitmekte ve/fakat çeşitli saiklerle (adayları beğenmeme, sistemi tasvip etmeme vb.) protesto etmek suretiyle geçerli bir irade ortaya koymayı reddetmektedir. Geçersiz oyların kayda değer bir bölümünü oluşturan bu tutumun rakamsal olarak tam anlamıyla ölçülmesi mümkün gözükmemektedir. Oybirliği platformunun bir misyonu da, bu vatandaşlarımıza, demokrasinin olmazsa olmazı olan seçimlerin önemini hatırlatmaktır. Geçersiz oyların bir diğer bölümünü ise, vatandaşlarımızın oy verme sırasındaki dikkatsizlikleri veya bilinçsiz davranışları ortaya çıkarmaktadır. Oybirliği Platformu olarak bizler, seçim öncesinde oy verme işlemine dair eğitici ve yönlendirici eğitimler, yazılı ve görsel metinler hazırlamakta ve vatandaşlarımızın dikkatine sunmaktayız. Bu anlamda, çok kısa sürede, oldukça geniş kitlelere ulaşan içerikler ürettiğimizi söyleyebilirim.
"HEDEFİMİZ SEÇMEN İRADESİNİ TAM ANLAMIYLA SANDIĞA YANSITMAK"
2024 Yerel Seçimlerde sandığa gidilmesi için ne gibi çalışmalar yapacaksınız?
Seçim süreçleri 90’lı yıllara nazaran ülkemizin sürekli şekilde gündemini meşgul eden başlıklardan biri olmaktan çıkmış durumda. Seçim dönemlerinin eski sıklığını kaybetmesi, seçim sürecine ilişkin bilgi ve ilginin de zamanla azalmasına sebep olmakta; tekrarlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Oybirliği platformu olarak bizler, benzer faaliyet gösteren diğer kuruluşlar gibi, bu görevi üstlenmiş bulunmaktayız. Mart 2024 yerel seçimleri ile geride bıraktığımız Mayıs 2023 milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasında dokuz aylık kısa bir süre olması, bu anlamda işimizi kolaylaştırmaktadır. Ancak, kısa aralıklarla seçim olmasının, seçmenin sandığa olan ilgisini azalttığını söylemek de yanlış olmayacaktır. Bu anlamda Oybirliği Platformunun öncelikli hedeflerinde olan, seçmen iradesinin tam anlamıyla sandığa yansımasını sağlamak adına, yerel seçimler öncesinde geniş katılımlı bir çalıştay yapmayı arzuluyoruz. Ayrıca, yerel seçimlere kadar, yerel seçimlere katılımın önemini gösterir, yazılı ve görsel içerikler hazırlamaya da devam edeceğiz. Zira, yerel yönetime katılımın, genel seçimler kadar -hatta daha da fazla- demokrasiye etki ettiğine inanıyoruz. Bu nedenle, yerel seçimlere kadar ara vermeden çalışmalarımıza devam edeceğimizi söyleyebilirim.
Yapay zeka ile tanıtımlar yaptınız. Önümüzdeki Yerel Seçimler’de yapay zekayı nasıl kullanmayı planlıyorsunuz? Çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
Oybirliği Platformu, yenilikçi bir bakış açısıyla hareket etme ilkemizi daha kuruluş aşamasında ortaya koyduk. Bu anlamda, teknolojinin bahşettiği tüm imkanlardan faydalanmayı yapay zeka eğitimleriyle de öncü olmayı, arzu ettik. Başarılı olduğumuzu da düşünüyorum. Nitekim, yapay zeka eğitimlerimiz hem çok ilgi çekti, hem de yakın zamanda Anadolu Ajansı’nın da yapay zeka muhabirlerini tanıttığını gördük. Yine, Teknofest bünyesinde metaverse evreninde oy kullanma deneyimi sunduk. Görülen ilgi üzerine, İstanbul’da bazı ilçelerde, vatandaşlarımızın sanal olarak oy kullanmalarını sağladık. Bundan sonraki süreçte de tüm eğiticilerimizi ve belki de sözcümüzü yapay zekaya dönüştürmeyi planlıyoruz.