Orhan Bursalı yazdı: Ukrayna'nın NATO üyeliğine alınmamasının nedenlerini sıraladı
Gazetemiz yazarı Orhan Bursalı köşesinde, Ukrayna'nın NATO üyeliğine alınmamasının nedenlerini masaya yatırdı.
cumhuriyet.com.trRusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri harekatı 13. güne girdi. Rusya ile Ukrayna heyetleri arasındaki müzakerelerin üçüncü turundan 'insani koridor' öne çıktı. Rusya, Ukrayna'nın Kiev, Harkov, Çernihiv, Sumi ve Mariupol şehirlerinde sivillerin tahliyesi için bugün Moskova saati ile 10.00’dan itibaren geçici ateşkes ilan etti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise Kırım ve Donbas cumhuriyetlerinin tanınma olasılığıyla ilgili bir soruya, “Bunu tartışabilir ve oradaki insanların nasıl yaşayacakları konusunda bir uzlaşma bulabiliriz” yanıtını verdi.
Rusya-Ukrayna krizi sürerken gazetemiz yazarı Orhan Bursalı köşesinde, "Ukrayna neden Pentagon’un eline verildi ve savaş aracına dönüştürüldü?" başlığıyla dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Bursalı yazısında, Ukrayna'nın NATO üyeliğine alınmamasının nedenlerini masaya yatırdı. "Neden bu ülkeyi NATO’ya almadılar, oyalayıp durdular?" sorusunu yönelten Bursalı, şu değerlendirmeye yer verdi:
"Ukrayna, Rusya ile düşmanlığı gerilimi sürdürmenin ve tırmandırmanın kullanışlı bir aracı olduğu için.
Ukrayna’yı durmadan silahlandırmak, savaşa hazırlamak, bir savaş ülkesi olarak donatmak ve Rusya’nın karşısına sürmek, ABD’nin işine daha çok geliyordu.
3 milyar doları aşan müthiş bir silahlanma!
Ukrayna’yı NATO’ya alarak tam bir güvence vermek mi, yoksa, donatarak Rusya’ya karşı savaşa sürmek ve Rusya’nın dünya çapında yıpranmasını sağlamak mı?
Hangisi sizce Amerikan çıkarlarına en iyi hizmet ederdi?"
Yazının tamamı şu şekilde:
"NEDEN NATO’YA ALMADILAR, ÜLKEYİ SAVAŞA SÜRMEYİ TERCİH ETTİLER?!
ABD ve Batı’nın (NATO deyin) Ukrayna için sahada fiilen savaşa katılmaması Zelenski’yi neden hayal kırıklığına uğrattı, bilinmez. Bu bilinir bir şeydi. Hesap kitap, savaşa girmez olduğunu gösterir. Zaten açıklamalarını da yapmışlardı. Eğer niyetleri ciddi olsaydı, Ukrayna’yı 2008’de hemen NATO’ya alırlardı. Olmadı 2014’te yaşanan Donbas bölgesi savaşları (14 bin kişi öldü!) ve Kırım ilhakından sonra alırlardı! Eğer çok seviyorlardıysa!
Ama almadılar.. 2020’de bile NATO Genel Sekreteri, üyeler Ukrayna’nın NATO üyeliğini onaylamaya hazır diyordu, ama boş laf! Üyelik gelmedi!
Soru: Neden?
İki yanıtı var: Rusya ile ilişkileri Avrupa üzerinde bozmayı istemediler. 2024’te “çok sevdikleri” Ukrayna’nın Kırım ve Donbas bölgeleri elden çıkarken bile ses çıkarmadılar! Mırın kırın... Diyebilirsiniz ki, özellikle Almanya’nın, genelde Avrupa’nın Rusya ile ekonomik ilişkileri, petrol, gaz, büyük Alman şirketlerinin Rusya’daki gerçekten büyük yatırımları, Rusya’daki büyük çıkarları, olayı mırın kırınla geçirmelerinin nedeni oldu.
BARIŞI İSTEMEDİLER!
Rusya’nın sınırında NATO silahlarının kendisine doğrultmuş olarak konuşlandırılmasına ve Ukrayna’nın NATO’ya alınmasına karşı büyük tepkisi her zaman gündemdeydi.
NATO, ABD, Avrupa, isteseydiler Ukrayna gerilimini ortadan kaldırabilirler ve Rusya ile “uzun vadeli bir güvenlik barışı” için adımı atabilirlerdi. Masaya otururlar, “Evet, Ukrayna’yı almayacağız, sen de Ukrayna’yı rahat bırak, gelin birlikte bu ülkenin inşasına birlikte yardımcı olalım” diyebilirlerdi. Demediler. Bunun yerine Ukrayna üzerinden Rusya ile gerilimi hep sıcak tuttular.
Hem Ukrayna’yı almıyorsun NATO’ya hem bu nedenle Rusya ile sürekli bir gerilimi ayakta tutuyorsun.
Ukrayna’nın seçilmiş yöneticileri bu oyunun farkında nasıl olmazlar, kendilerinin Rusya ile gerilimle bir araç olarak kullanıldığını görmezler, bilemem. Bunun yanıtı, belki de onların Batı’nın çıkarlarının kullanışlı araçları olmasıdır denebilir.
NATO 2030: BAŞ DÜŞMAN RUSYA
Dostluk ve her türlü işbirliği barışın istikrarın güvencesi değil midir? Tabii ki.. Yeniden soralım: Peki öyleyse neden Rusya ile böyle bir işbirliğine gitmedi NATO, Avrupa ve ABD efendileri? Bunun çok yanıtı var, ama ana yanıt şu bence: ABD’nin Rusya’yı baş düşman olarak görmekten asla vazgeçmemesi, Avrupa’nın Amerikan vesayetini kabul etmeleri, dolayısıyla, güvenlik veya savaş politikaları..
Zaten 2019 Londra Zirvesi’nde alınan kararlar doğrultusunda, 2021 Temmuzu’nda Brüksel zirvesinde açıklanan yeni NATO - 2030 belgesinde de bunun yanıtı net: Bu belge Rusya’yı işbirliği yapılacak partner değil, baş düşman (ortak düşman) olarak görüyor.
Sadece bu değil. NATO’yu küresel çapta genişletiyor ve tamamen Amerika’nın stratejik küresel planlarının bir parçasına dönüştürüyor. Pasifik, Çin dahil!
Yani NATO, ABD’nin dünya savaş politikalarının bir aracı olmuştur. Bırakın Avrupa’yı..
NEDEN NATO’YA ALMADILAR? İŞTE YANITI
Şimdi gelelim yeniden Ukrayna’ya! Soruyu yineleyelim: Neden bu ülkeyi NATO’ya almadılar, oyalayıp durdular?
Yanıtım şu: Ukrayna, Rusya ile düşmanlığı gerilimi sürdürmenin ve tırmandırmanın kullanışlı bir aracı olduğu için.
Ukrayna’yı durmadan silahlandırmak, savaşa hazırlamak, bir savaş ülkesi olarak donatmak ve Rusya’nın karşısına sürmek, ABD’nin işine daha çok geliyordu.
3 milyar doları aşan müthiş bir silahlanma!
Ukrayna’yı NATO’ya alarak tam bir güvence vermek mi, yoksa, donatarak Rusya’ya karşı savaşa sürmek ve Rusya’nın dünya çapında yıpranmasını sağlamak mı?
Hangisi sizce Amerikan çıkarlarına en iyi hizmet ederdi?
UKRAYNA PENTAGON’A VERİLDİ
Ukraynalı ölecekmiş, siviller zor durumda kalacakmış, altyapısı çökecekmiş, ordusu paramparça olacakmış, ülke işgal edilecekmiş, acı gözyaşı vb. olacakmış..
Tüm bunlar umurlarında olmadı. Onlar için ve bizim medya için de en önemli olan, savaş alanlarında perişan aileler, kadınlar, çocuklar, gözyaşları, fotoğrafları!
Ve tüm bunların Rusya’yı dünya gözünde zayıflatması, tecrit etmesi, “korkunç İvan” olması. Baş düşman ya!
İşte bu nedenle Ukrayna başından beri tamamen Pentagon’un savaş ağalarının ellerine verildi: Al tepe tepe kullan!
Eh silahlanma olmadan emperyalizmin yaşaması da mümkün olmadığına göre!
Zavallı Ukrayna!
Not: Şu ekonomik savaşı da yazacağım.."