Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden kadına şiddete ilişkin basın toplantısı: '38 kuruşu alın başınıza çalın!'
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği 2024 yılındaki kadın mücadelesine ilişkin dün İstanbul Kadıköy’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.
Rengin TemoçinÖnce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey, kadına şiddete ve kadın gündemine ilişkin rapor paylaştı.
Rapora göre 2024 yılının ilk 11 ayında 411 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen kadınların yüzde 55’i evli oldukları ya da birlikte yaşadıkları erkekler tarafından katledildi. Faillerin yüzde 10’unun daha önce sabıka kaydının bulunduğu belirtildi. Ayrıca “kadın mücadelesi laiklik mücadelesidir” diyen dernek, laik hukuk düzeninin laik bir toplumun kadın haklarını savunmanın tek yolu olduğunun altını çizdi.
Tozbey, “Yargının cinsiyetçi yapısı değişmedikçe, kadın cinayetlerinin önlenmesi de mümkün olmayacaktır” dedi. Kadın cinayetlerinin arttığına değinen Tozbey, “2002 yılında AKP iktidarı yeni geldiğinde, 44 kadın öldürüldü. 2018 yılında 440 kadın galiba öldürülmüştü. 2002 ile 2009 yılı arasında kadın cinayeti oranı yüzde 1400 artmış. Sosyal medya güçlendi, ortaya çıktı. Kadın cinayetleri ve çocuk tecavüzleri görünür hale geldi. Ama bu yüzde 1400 olamaz. Bu olsa olsa oransal olarak yüzde 2-3 olabilir” ifadelerini kullandı.
‘SİZİN SADAKANIZA MUHTAÇ DEĞİLİZ’
2025 yılı merkezi yönetim bütçe kanun teklifine göre bütçede ‘Kadının güçlendirilmesi’ için ayrılan pay 5.9 milyar lira. Bu her bir kadın için günlük 38 kuruşa denk geliyor. Bu duruma tepki gösteren Tozbey, “Kadın başına bütçe 38 kuruş olarak açıklandı. Tayyip Erdoğan da erkekler kızları, kızlar da erkekleri beğenmiyor diye bir açıklama yaptı. Diğer taraftan geçen gün de ‘Kadın istihdamını artıracağız’ dedi. Ülkemizde her yıl bir sığınma evi açacağız demişlerdi. Hiçbir sığınma evi açmadıkları gibi, açılan sığınma evi ve kreşlerin kapatılması yönünde çalışmaları var. Şu an ülkemizde sadece 139 tane sığınma evi var. Sadece ayrılan bütçe ve Tayyip Erdoğan’ın ‘kadın istihdamını artıracağız’ deyip kreşleri ve sınırlı evleri kapatmaları bunlar dahi aslında ülkede iktidarın kadına yönelik bir politikasının olduğunu ancak bu politikanın kadına ve çocukların lehine değil, tam tersine laiklik karşıtı, kadının özgür yaşamına, çalışmasına, eğitimine karşı olan tamamen kadınların tarikatlara ve cemaletlere, sadaka kültürüne alıştırılmasına yönelik bir politik olduğunu görüyoruz. Bu nedenle de açıkladıkları politikaların gerici olduğuna inanıyoruz. Biz de onlara diyoruz ki, 38 kuruşu alın başınıza çalın, 38 kuruşla siz kendiniz geçinin. Sizin sadakanıza muhtaç değiliz” dedi.