İntihar konusunda gençlere Diyanet'ten 'tavsiyeler': 'Müslüman genç iffetini korumalı...'

Eskişehir’de ardı ardına yaşanan öğrenci intiharları dikkatleri gençlerin psikolojik durumuna çekti. Öğrencilerin barındığı Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda gerçekleşen intihar akıllara manevi danışmanlık merkezlerini getirdi. KYK yurtlarında psikolojik destek yerine ilahiyat mezunlarından oluşan manevi danışmanlar yer alıyor. Manevi danışmanlar psikoloji ya da psikiyatri eğitimi bulunması şartı aranmazken ilahiyat fakültesi mezunu olmaları yeterli olabiliyor. 

‘MÜSLÜMAN MEZARINA GÖMÜLÜRLER’

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Yayınları’ndan çıkan Gençlik Sorunları ve İntihar isimli kitap ise gençlere olan yaklaşımı bir kez daha gözler önüne serdi. İlahiyatçı Şenol Korkut’un yazdığı kitapta İslam dinince intiharın yasaklandığı ancak intihar eden kişin müslüman mezarına gömülüp cenaze namazının kılınabileceği belirtiliyor. 

PSİKOLOJİK RAHATSIZLIK DEĞİLMİŞ

İlahiyatçı Korkut’un intihar fikrinden maneviyatla kurtulunabileceğini yazdığı kitapta şu skandal ifadeler yer alıyor: “Her intihar olayı bir psikolojik rahatsızlık ve psikiyatrik hastalıktan kaynaklanmamaktadır. Kişi ruh sağlığı yerinde olduğu halde aşırı bir hezeyanla intihara teşebbüs edebilmektedir.”

‘ALLAH’A DUA EDİN’ ÇAĞRISI

Kitaptaki ifadelerden bazıları şu şekilde: “Allah bir insana bu dünyada çekemeyeceği kadar sorumluluk ve yük yüklememiştir... Gençlik sorunları ve acıları içinde kıvranan bir kişi umutları için Allah’a dua ve günahları için tövbe etmeli...”

‘FUHUŞ YAPMAYIN, ORUÇ TUTUN’

Kitapta gençler arasındaki ilişkilere de değinilerek şu ifadelere yer veriliyor: “Fuhuş ve bununla bağlantılı çarpık ilişkiler ülkemizde gençlik sorunları arasında önemli bir konudur. Müslüman genç ... iffetini korumalı, Kuran’ın çağrısına kulak verip fuhuştan uzak durarak ona yaklaşmamalı... oruç tutmayı tercih etmelidir.”

UZMAN OLMAYAN KİŞİLER HİZMET VERMEMELİ

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Ejder Yıldırım, KYK yurtlarındaki manevi danışmanlığı ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"Yurtlarda kalan öğrenciler evlerinden uzakta bir mekana uyum sağlamak zorunda olan, üniversite eğitimi gibi önemli bir eğitim sürecinin içindeki genç bireylerdir. Bu yeni yaşama uyum ve eğitim sürecinde ekonomik, sosyal ve ruhsal açıdan bir çok zorluk ile karşılaşabilirler. Onların psikososyal açıdan desteklenmeleri, bu uyum sürecindeki karşılaşılan sorunların yönetilmesi ve ihtiyaç halinde ileri ruh sağlığı hizmeti alabilmeleri elzemdir. Bu da üniversite ve başta Gençlik ve Spor Bakanlığına ait yurtlarda olmak üzere önleyici ve destekleyici hizmet verebilecek sosyal hizmet uzmanı, psikolog, rehberlik ve psikolojik danışmanlık gibi ruh sağlığı alanındaki mesleklerden oluşan ekiplerin istihdam edilmelerini gerektirmektedir. Ruh sağlığı alanından olmayan kişilere asla böylesi bir hizmet olanağı verilmemeli, hizmet, bilimsel ölçütlere uygun yapılmalıdır. Birinci basamak ruhsal destek ardından gerekli hallerde psikiyatri uzmanlarınca yapılacak ruhsal tedaviler acı olaylar yaşanmasını engelleyebilir.”

Yıldırım gençlerin yaşadığı sorunları da hatırlatarak “Diğer taraftan soruna sadece ruhsal tedavi gözü ile bakmamak da gerekir. Başta barınma ve refah gibi ekonomik ve sosyal zorluklar, gelecekte istihdam ve güvenli yaşam gibi olanaklar düzeltilmeden sadece ruhsal destek ile soruna yaklaşmak gerçekçi olmayacaktır. Ruhsal destek çok boyutludur. Okuldan aileye, ortamdan bireye iyi kurgulanmalı ve ehil ellerce yapılmalıdır. Gençlere yönelik önleyici, koruyucu ve yeri geldiğinde ulaşılabilir bir tedavi edici ruh sağlığı hizmet ağı hızla kurulmalıdır. İstihdam bu yönde yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.