Oğlunun katiline verilen cezaya tepki gösterdi, Menderes Gündüz hakim karşısına çıkacak: 'Ailelere gözdağı verilmek isteniyor'
Ankara’da alkollü bir sürücünün aracıyla çarpması sonucu yaşamını yitiren bisiklet sporcusu Umut Gündüz’ün babası Menderes Gündüz ‘kamu görevlisine alenen hakaret’ iddiasıyla 10 Mayıs'ta hâkim karşısına çıkacak. Dava öncesi Cumhuriyet’e konuşan Gündüz, “Yargılamalarda özellikle aileler anlamında belli bir bilince, duruşa, mücadele tavrına dönüşüyorsa o aile hedef seçilerek o aile üzerinden diğer ailelere gözdağı verilmek isteniyor” dedi.
Mehmet OflazAnkara Batıkent’te 15 Temmuz 2020 tarihinde 19 yaşındaki bisiklet sporcusu Umut Gündüz, antrenman sonrası bisikletiyle evine dönerken, alkollü sürücü Çağdaş Şenyüz’ün yönetiminde olduğu otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Şenyüz, kazanın ardından gözaltına alındı ve 1.53 promil alkollü olduğu tespit edildi.
27 Aralık 2021’deki karar duruşmasında Umut Gündüz’ün ölümüne neden olan Şenyüz 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası almış, mahkeme iyi hal indirimi uygulayıp tutuklama kararı çıkartmamıştı. Karara tepki gösteren acılı baba Menderes Gündüz, “Bu verdiğiniz karar ile katili koruyorsunuz, siz de katilsiniz, oğlumun kanı sizinde elinizde, siz de yargılanacaksınız ve tutuklanacaksınız” demişti.
Bu sözler üzerine Cumhuriyet Savcısı Emre Gültek ve Hâkim Tuğçe Maden, Menderes Gündüz hakkında suç duyurusunda bulundu. Gündüz hakkında, “kamu görevlisine alenen hakaret” suçlamasıyla 1 yıldan 2 yıl 4 ay’a kadar hapis istemiyle dava açıldı. Menderes Gündüz, 10 Mayıs'ta Ankara 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da hâkim karşısına çıkacak.
ACILI BABA DAVA ÖNCESİ CUMHURİYET'E KONUŞTU
Dava öncesi Umut Gündüz'ün babası Menderes Gündüz ve Çorlu Tren Katliamı’nda hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, Cumhuriyet’e konuştu.
Gündüz, 27 Aralık'taki karar duruşmasındaki yaşananları şöyle anlattı: "Mahkeme başkanı 4 yıl 5 ay 10 gün gibi bir karar verdi. Bu kararın verilmesiyle hukuktaki ve adaletteki eksiliği bizzat yaşadık. Adalet arayan tüm aileler olarak bu süreç içerisinde iki büyük acı yaşıyoruz; birincisi sevdiğimiz insanları kaybettiğimiz gün, ikincisi ise yargıdaki adaletsiz kararların verildiği gün. Biz de karar duruşmasında bu gerçeklikle yüzleşmiş olduk. Oğlumu öldüren katilin avukatı mahkemede olayı basitleştirmeye çalıştığında benim gözümün önüne 1.87 boyunda, 19 yaşında birçok hedefi, hayali, heyecanı olan oğlum geldi. Oğlumun ölümünün basitleştirilmeye çalışılması beni öfkelendirdi."
"KATİLLERE GÜÇ VERİYORSUNUZ"
Menderes Gündüz, Oğlunun katiline verilen cezaya karşı, “Kasıtlı olarak bu cezaları veriyorsunuz. 5 yılın altında ceza vererek ve iyi hal indirimi uygulayarak bu katillerin hapis yatarlılığını ortadan kaldırıyorsunuz. Bu katil ve bu katil gibi potansiyeli olanlara cesaret veriyorsunuz, güç veriyorsunuz. Bu kararları eninde sonunda yasal anlamda bizim zorlayacağımız üst mahkemelerden döndüğünde siz de vermiş olduğunuz bu yanlış kararlardan dolayı bir gün yargılanacaksınız. Bugün 15 Temmuz tarihinde katil Çağdaş Şenyüz oğlumu öldürmüştür. Evet. Siz de bu hatalı ve hukuk katliamına uğrayan bu kararınızda sizin de kaleminizde kan vardır” diyerek tepki gösterdiğini söyledi.
(Umut Gündüz)
"VİCDAN MAHKEMELERİNDE ..."
Gündüz açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Aslında biz bu mücadeleye başladığımızda nasıl davranacağımızı, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Süreç içerisindeki dayanışma büyüdükçe, ailelerle görüştükçe ve 24 Haziran’daki ilk mahkemede taleplerimizin ilk anda reddedilmesiyle birlikte zaten tutuksuz yargılanan Çağdaş Şenyüz'ün tekrardan tutuksuz yargılanmasına devam karar çıkmasıyla birlikte biz aile olarak mücadele etme kararı aldık. 24 Haziran’daki mahkemeden sonra biz kamuoyuna döneceğimizi, halka dönüp halk nezdinde oluşturacağımız vicdan mahkemelerinde bu yargılamayı biz yapalım dedik. Umut’umuzun ölümünden sonra 1 Ağustos’ta başlattığımız ve 1 Eylül’de bitirdiğimiz adalet mücadelesinde 22 şehir ziyaret ettik. 32 aile ile doğrudan Barolar, İnsan Hakları Dernekleri, Emek ve Dayanışma Platformları bileşenleriyle çeşitli görüşmeler sağladık. Davaları devam eden ailelerin mahkemelerine destek ve dayanışma amacı ile katılım sağladık.”
"AİLELERE GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR"
“Bir yerden sonra aslında şu var; yargılamalarda özellikle aileler anlamında belli bir bilince, duruşa, mücadele tavrına dönüşüyorsa o aile hedef seçilerek o aile üzerinden diğer ailelere gözdağı verilmek isteniyor” diyen Gündüz şöyle konuştu:
“Bize Çorlu Tren Katliamı’nda Mısra Öz, Şenyaşar ailesi, Berkin Elvan ailesi gözdağı üzerinden verildi. Yani siz de eğer kararlara ve mevcut hukuk sisteminin vermiş olduğu cezalara tepki gösterirseniz siz de yargılanırsınız denilmeye çalışıldı. Bizim başımıza geleceğini de biliyorduk. Bizim belki de şaşırdığımız Umut'umuzun iddianemesinde olayın somut, delil ve kanıtlarının ortada olmasına rağmen 9 ay gibi geç bir sürede işleme konulması ve birinci yılın sonunda mahkememiz görüldü. Benim 27 Aralık'taki mahkemede söylediğim sözler 'kamu görevlisine alenen hakaret' olarak kabul edilip ivedilikle 9 Ocak'ta ifadeye çağırıldım. Akabinde hakkımda iddianame hazırlanıp kabul gördü ve 10 Mayıs'ta ilk mahkemem var"
CİMER'DEN ANLAMSIZ YANIT
Baba Menderes Gündüz, yaşadıkları hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı sosyal medyadan seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirtti. Bisiklet topluluklarıyla birlikte ‘bisikletli ölüm’lere dikkat çekmek için bir bildiri hazırlayarak CİMER üzerinden Cumhurbaşkanlığına binlerce dilekçeyle başvuru yaptıklarını anımsatan Gündüz, “CİMER’den kısa sürede dönüş sağlanmadı. 4-5 ay sonra dönüş sağlandığında ise bizim sorduğumuz sorulara çok anlamsız bir cevaplar geldi” dedi.
(Umut Gündüz)
"BU ÜLKENİN GELECEĞİ KAYBEDİLMİŞTİR"
Gündüz, Oğlu’nun ölümüyle ilgili TBMM’de AKP’li, CHP’li, İYİ Partili, HDP’li, TİP’li milletvekilleri, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ile görüşme gerçekleştirdiklerini aktardı. Gündüz, “Bu çocuklar bizim çocuklarımız ama bunların hepsi pırıl pırıl, yetenekli, başarılı, eğitimli çocuklar. Hepsi bu ülkenin de geleceğiydi. Dolayısıyla bizim kaybımız kadar bu ülkenin geleceği kaybedilmiştir. Bu anlamda idareciler, sorumlular bir an önce yapılması gereken yasal değişiklikse yasal değişiklik ne yapılması gerekiyorsa yapılması gerekiyor” diye konuştu.
ACILI BABA ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Menderes Gündüz, 21 Mart tarihinde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tokat’ta yaptığı konuşmada Özlem Ağ’ı 23 yerinden bıçaklayan eşinin tahliyesini isteyen savcı ile tahliye kararı veren hâkime ‘Bu vicdanlara sığar mı?’ diyerek tepki gösterdiğini, Erdoğan’ın tepkisi sonrası hâkim ve savcının başka yere sürüldüğünü hatırlattı. Gündüz, “İşte tam onun yaşadığı durumu biz yaşadık. ‘Bu vicdanlara sığar mı?’ dediğimde hâkim ve savcı bir yere sürülmedi. 10 Mayıs’ta yargılanacağım mahkemeyi bana açtılar” diyerek açıklamasını bitirdi.
(Mısra Öz ve Oğuz Arda Sel)
"CEZASIZLIK POLİTİKASI SUÇLUYA CESARET VERİYOR"
8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu Tren Katliamı’nda oğlu Oğuz Arda Sel’i ve Eski eşi Hakan Sel’i kaybeden Mısra Öz, mahkeme heyetine ‘hakaret ettiği’ gerekçesiyle 8 bin 840 TL cezasına çarptırılmıştı.
Menderes Gündüz’e açılan davaya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Öz, “Katilleri, sapıkları, hırsızları serbest bırakıp, adalet arayan insanları yargılayan hukuk sistemi bu ülkede suçu ve suçluyu besliyor. Cezasızlık politikası, suçluya cesaret veriyor. Ve Adalet ne yazık ki artık bizlere güven vermiyor” ifadelerine yer verdi.
"EVLADINI KAYBETMİŞ İNSANLARI YARGILASALAR NE OLUR?"
“Evladını kaybetmiş insanları yargılasalar ne olur? Hapis cezası verseler ne olur?” diyen Mısra Öz, sözlerine şöyle devam etti:
“Mevkilerin, insan haklarından üstün tutulduğu günlerden geçiyoruz. Bunların müsebbibi iktidarda olanlar. Ne yazık ki adalet, onların gücü altında eziliyor. Buna izin verenleri ve yargıyı sadece acı yaşamış insanların isyanlarına karşı uygulayanları kınıyorum. Menderes Bey’in ve Asuman Hanım’ın daima yanlarındayım.”