Nadir Nadi'yi özlemle anıyoruz: Atatürk Devrimlerinin savunucusu

Gazetemizin başyazarı, Nadir Nadi’yi aramızdan ayrılışının 32. yılında bugün Edirnekapı Şehitliği’ndeki gömütü başında anıyoruz. Nadi, 1945 yılında babası Yunus Nadi’nin ölümü sonrası Cumhuriyet’in başyazarlığını üstlendi. Nadi, yazılarında Atatürk Devrimleri ve demokrasiyi savundu.

Çağdaş Bayraktar

Gazetemizin başyazarı, Atatürk Devrimlerinin ödünsüz savunucusu Nadir Nadi’yi aramızdan ayrılışının 32. yılında özlemle anıyoruz. Nadi için Edirnekapı Şehitliği’ndeki gömütü başında, bugün saat 13.00’da tören düzenlenecek. 

Nadir Nadi, 23 Haziran 1908’de dünyaya geldi. Gazeteciliğe, Cumhuriyet’e yurtdışından gönderdiği yazı, haber ve söyleşilerle 1932 yılında başlayan Nadir Nadi, 1936 yılında İstanbul’a döndükten sonra gazetemizin çeşitli birimlerinde çalıştı ve köşe yazarlığı yaptı. 

1938-1941 yılları arasında Galatasaray Lisesi’nde sosyoloji öğretmenliği yapan Nadi, 1945 yılında babası Yunus Nadi’nin yaşamını yitirmesi üzerine Cumhuriyet’in yönetimini ve başyazarlığını üstlendi.

Nadir Nadi, 1950-1954 yılları arasında Muğla bağımsız milletvekili, 1954-1957 yılları arasında da İstanbul bağımsız milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. Parlamentoya girişinden bir süre sonra Avrupa Konseyi’ne bağımsız Türk delegesi olarak seçilip altı yıl bu görevde bulundu. 

Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılığını ve demokrasi yanlısı görüşlerini yazılarında sergileyen Nadir Nadi, Cumhuriyet gazetesinin Türk basın tarihindeki seçkin yerini kazanmasında etkili oldu. 1983 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’nü Feridun Hikmet Es’le paylaştı. Aynı yıl Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin onur ödülü aldı. TÜYAP 7. İstanbul Kitap Fuarı, 1988’de Nadi’yi onur yazarı seçti ve adına Alpay Kabacalı’nın hazırladığı Sekseninci Yaşında Nadir Nadi adlı kitabı yayımladı. Nadir Nadi, Yunus Nadi’nin ölümünden sonra, Cumhuriyet’i yaşattı, kurumlaştırdı. En küçük bir ödün vermeden laik Cumhuriyet ilkelerini ve Atatürk’ün Aydınlanma devrimlerini savundu.

Nadir Nadi’nin eserleri ise şunlar: 

Sokakta Gürültü Var (1943), Atatürk İlkeleri Işığında Uyarmalar (1961), Perde Aralığından (1965), İki Sovyet Rusya - İki Polonya 1935-1965 (1967), 27 Mayıs’tan 12 Mart’a (1971), Sil Baştan (1975), Olur Şey Değil (1979), Ben Atatürkçü Değilim (1981), Dostum Mozart (1985).

TEPKİ ÇEKEN HAPİS CEZASI

12 Eylül darbesinden sonra Türkiye’de aydınların yaşadığı yazgıyı, Nadir Nadi de paylaştı. Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu’nu savunan ve 13 Ağustos 1961’de yayımlanan “Tuhaf Bir Tasarı” başlıklı yazısını 23 Ocak 1983’te yeniden yayımlayınca, Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılandı. Ayrıca “halkı yasalara karşı suç işlemeye teşvik etmek” suçundan iki ay 20 gün hapse mahkûm oldu. Temyiz hakkı bulunmadığı için karar kesinleşti. Bütün dünyada geniş yankılar uyandıran ve protestolara yol açan bu karar, 75 yaşındaki Nadir Nadi’yi hapse girmeden iki gün önce milli savunma bakanının temyiz hakkını kullanma gereği duymasıyla Yargıtay tarafından bozuldu ve Nadir Nadi’nin aklanmasına karar verildi. Bu yaşananlar bile Nadi’nin ne kadar güçlü ve kamuoyu belirleyici bir aydın profili olduğunu gözler önüne seriyordu.