Montrö'yü savunan amiraller hakim karşısına çıktı: 'Türk yargı sisteminin büyük ayıbıdır'

Kamuoyunda emekli amiraller bildirisi olan açıklamayla ilgili olarak 103 sanık hakkında, "Anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Amirallerin avukatlarından Hüseyin Ersöz, "Emekli Amirallerin, sadece "mesleki birikimlerini" kamuoyu ile paylaşan ve muvazzaf oldukları dönemde "uygulayıcısı oldukları" Montrö Sözleşmesi'nin önemini vurgulayan bir basın açıklaması ile yargılanmaları, Türk yargı sisteminin büyük ayıbıdır" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Emekli amirallerin "Tekkedeki amiral", "Montrö'nün tartışmaya açılması”, "Atatürk ilke ve devrimleri" konularındaki bildirisinin ardından, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 4 Nisan'da ‘103 amiralden Montrö bildirisi’ başlığı altında yayınlanan açıklamayla ilgili re’sen soruşturma başlatmıştı. 

Açıklama üzerine yürütülen soruşturmada 'devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma' suçundan hazırlanan iddianame tamamlandı. 103 amiral için 3 yıldan 12 yıla kadar hapis isteniyor.

Haklarında dava açılan 103 emekli amiralin arasında yer alan Cem Gürdeniz, İstanbul'da ifade verdi. Gürdeniz, "Türk amirallerinin Montrö duyarlılığı ve sarıklı amirale ilişkin duyarlılığını gösterdik. Pişman değilim" dedi.

"MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI, BU HAKSIZ İDARİ KARARI DÜZELTİR Mİ?"

Bildiriye imza atan bazı amiralin avukatı olan Hüseyin Ersöz, konuyla ilgili Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.

Ersöz, "Emekli Amiraller, Montrö Sözleşmesi'nin önemine ve 'tartışılmasının sakıncalarına' ilişkin basın açıklaması yapmakla yargılanıyor. Diğer yandan "Ukranya Krizi", Montrö Sözleşmesi'nin önemini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. İlgili bakanlar da bu yönde açıklamalar yapıyor. Peki, vatansever duygularla, ifade hürriyeti kapsamındaki basın açıklaması sebebiyle Emekli Amiralleri yargılamanın hangi kanunda ve 'vicdanda' yeri var? Onların hukuka aykırı şekilde 'Askeri Sosyal Tesislere Girişini Yasaklayan 'Millî Savunma Bakanlığı, bu haksız idari kararı düzeltir mi?" dedi.

Ersöz şöyle devam etti:

"Ülke menfaatlerini gözeten emekli 3 deniz kuvvetleri komutanının 'yakın korumalarını', 9 farklı idare mahkemesi kararı ve 'hukuk güvenliği' ilkesine aykırı olarak 'kaldıran' İçişleri Bakanlığı'na ne demeliyiz? Anayasa'ya göre hala 'hukuk devleti' olduğumuzu mu hatırlatmalıyız? 

'Barışçıl' bir basın açıklaması sebebiyle, 103 Emekli Amiral, 03 Şubat'tan bugüne kadar 'talimat mahkemelerinde', mesnetsiz iddialara karşı ifade hürriyetlerini savunuyorlar. Sadece kendilerinin değil, tüm toplumun 'düşünce özgürlüğü' için bunu yapıyorlar.

Son tahlilde, 03 Şubat'ta Türkiye'nin farklı illerindeki Ağır Ceza Mahkemeleri'nde başlayan talimat duruşmaları, 25 Nisan'a kadar sürecek. Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava ise 21-25 Mart tarihlerinde görülecek. Bu davada, derhal beraat kararı verilmesi gerekiyor.

Son olarak, 'barışçıl' bir basın açıklaması ile suçlanan Emekli Amiraller adına, özgürlük hakkı, ifade hürriyeti ve lekelenmeme hakkı ihlali gerekçeleriyle Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız 14 ayrı bireysel başvurunun da 'öncelikle' gündeme alınması talebimiz var. #HukukGüvenliği"