Milli Eğitim Müdürlüğü öğretmenleri Ensar Vakfı Genel Merkezi'ne çağırdı: 'Hedef eğitimde vesayet'

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yazısıyla tüm ilçelerden din kültürü ve ahlak bilgisi ile İHL meslek dersleri öğretmenleri Ensar Vakfı Genel Merkezi'nde toplantıya çağrıldı. Uygulamaya sert tepki gösteren Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, bu tür işbirliği ve toplantılarla gerici vakıf ve cemaatler üzerinden eğitimde vesayet oluşturmanın hedeflendiğine dikkat çekti.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul'da din kültürü ve ahlak bilgisi ve imam hatip lisesi meslek dersleri ilçe zümre başkanları İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından cumartesi günü Ensar Vakfı'nda yapılacak toplantıya çağrıldı.

Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de "İlçe Zümre Başkanlığı Toplantısı" konulu resmi yazıyı okullara gönderdi ve ilçe zümre başkanlarının toplantıya katılımlarını istedi.

Söz konusu yazıda toplantının amacı "öğretmenler arasındaki koordineyi sağlamak, bu derslerin daha verimli işlenmesi, yaşanan sıkıntıları tespit edip çözümler üretmek" olarak açıklandı.

Toplantının 3 Aralık Cumartesi günü saat 13.00'te Fatih'te yer alan Ensar Vakfı Genel Merkezi'nde yapılacağı bildirildi.

"HEDEF EĞİTİMDE VESAYET OLUŞTURMAK"

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, uygulamaya sert tepki gösterdi. Cumhuriyet.com.tr'ye değerlendirmede bulunan Özbay, MEB’in kamusal sorumluluğunun her yurttaşın eğitimden eşit şekilde yararlanmasını sağlamak, eğitim ortamındaki sorunlara çözüm üretmek, çocukları zararlı her türlü kişi ve oluşumlardan korumak olduğunu belirterek "Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi 'Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar. Çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel olarak ele alınmalıdır'" dedi. 

Özbay, sözlerine şöyle devam etti: 

"Bugün geldiğimiz aşama ise maalesef ki çocuklarımıza istismarla hatırladığımız sözde vakıflarla, MEB’in ısrarcı işbirlikleri, tarikat ve cemaatlerin yasal kılıfı haline gelen gerici vakıflarla bitmeyen protokoller ve sözleşmeler… Eğitim ortamlarında çözülmeyen sorunları görmezden gelen MEB yetkilileri, bu tür gerici vakıf ve derneklerle işbirliği yapmakta oldukça başarılı! 

Birçok yargı kararlarına rağmen çeşitli dini vakıf ve dernekler üzerinden kendi sorumluluğunu geri plana itmesi ve bu yapılarla sürekli hale getirdiği işbirlikleri kabul edilemez. Bu tür işbirliği ve toplantılarla gerici vakıf ve cemaatler üzerinden eğitimde vesayet oluşturmanın hedeflendiği açıktır ve eğitimin temel bir hak olduğu ve devredilemez bir kamusal sorumluluk olduğu unutulmamalıdır! MEB’in görevi çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını sağlamaktır; cemaat ve tarikatların reklamını yapmak çocuklarımızı onların kucağına itmek, halkın gözünde meşrulaşmasını sağlamak değildir! Bütçesini ve imkanlarını bu tür gerici vakıflara ve derneklere ve içi bomboş projelere peşkeş çekmek zemin oluşturmak değildir!''

Tüm eğitim alanının tarikat ve cemaatler için dikensiz bir gül bahçesi haline getirilmek istendiğine vurgu yapan Özbay, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Bugüne kadar, MEB ile dini vakıf ve dernekler arasında imzalanan protokoller aracılığıyla çok sayıda okul, dini vakıf ve derneklerin adeta temel faaliyet alanları haline getirilmiştir. 

MEB yetkilileri konumlarının getirdiği sorumlulukları hatırlamalı; Cumhuriyetin her bir yurttaşına laik, bilimsel, çağdaş, kamusal, parasız, eşit ve nitelikli eğitimi ulaştırma sorumluluğuyla hareket etmelidir!"