Milletvekili, avukat ve sağlıkçılar deprem bölgesindeki sorunları anlattı: Kış nasıl geçecek?

Deprem felaketinin üzerinden tam 9 ay geçti. On bir ilimizin etkilendiği deprem sonrası başta Hatay olmak üzere birçok ilde barınma, eğitim, sağlık sorunları sürüyor. Öte yandan sorumluların yargılanma süreci de birçok soru işaretini içinde barındırıyor.

Yıkımın merkezindeki Hatay’da 300 bin konteyner ve yaklaşık 200 konteyner kent bulunurken çadır sayısının ise 5000-6000 arasında değiştiği söyleniyor. Depremden en fazla etkilenen ilçelerden Antakya, Defne, Samandağ ve Kırıkhan’da yurttaşların büyük kısmı konteyner ve çadırda kalırken hijyen ve sağlık sorunlarından kaynaklı uyuz sorunu dikkat çekiyor.


                                                                   (Dr. Ali Kanatlı) 

HATAY: UYUZ VAKALARI HIZLA ARTIYOR

Uyuzun yayılmasındaki başlıca nedenlerinin ise “Kötü hijyen koşulları, çadır ve konteynerde dar alanda kalan ailelerin aynı çarşaf ve yorganları kullanması” olduğunu belirten Türk Tabipleri Birliği Hatay İl Koordinatörü Dr. Ali Kanatlı, zararlıların zaman içerisinde direnç göstermesi nedeniyle ilaçların etkisinin azaldığına da dikkat çekti. Önlem için, “İlaçların bir gün hasta üzerinde kalması ve tüm kıyafet ve eşyaların dezenfekte edilmesi" gerektiğini vurgulayan Dr. Kanatlı, ancak barınma koşullarının buna izin vermediğini ifade ederken sorunun çözümü için bir an önce yerleşik hayata geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Yeteri kadar sağlık personelinin bulunmadığı kentte eğitimdeki sorunlar da devam ediyor. Yalnızca Antakya’da çadır ve konteyner kentlerde kalan ve geçici olarak göç etmek zorunda kalan yurttaş sayısı 200-250 bin olarak tahmin edilirken, ihalesi yapılıp yapımına başlanan Hatay genelindeki toplum konut sayısı 30.350.


                                                                  (Hasan Aytemir)

ADIYAMAN: KIRSALDA ISINMA SORUNU

Deprem sonrası yıkım işlerinin halen devam ettiği yerlerin başında Adıyaman geliyor. Özellikle merkez ve Gölbaşı’nda işlemlerin ağır ve önlemsiz işlemesinin halk sağlığı sorunu yarattığına dikkat çeken Genel Sağlık İş Adıyaman Temsilcisi Hasan Aytemir, “Mahkemelik binaların sürecinin de yavaşlığının da etkisiyle yalnızca merkezde yıkılacak binaların yüzde 45’inin yıkılamadığını" belirtti.

Depremzedelerin büyük kısmının yalıtımı zayıf çadır ve konteynerde kaldığını söyleyen Aytemir, “Kış geliyor. Özellikle kırsal kesimde ısınma çok büyük bir sorun olacak” dedi. 300’e yakın sağlık çalışanının konteyner talebinin karşılanmadığını anımsatan Aytemir, “Enkazı kaldıran firmalar çoğu yerde enkazdaki demirleri alıp enkazı temizlemeden bir sonraki enkaz binalara geçiliyor. Hem bu hem de içme sularından dolayı bazı periyodlarda halk sağlığını tehdit edecek boyutlarda salgına benzer tablolar oluşmaktadır” ifadelerini kullandı.

(Ali Öztunç)

KAHRAMANMARAŞ: 30 YIL ÖNCEYE DÖNDÜ

Yıkımın merkez üssü konumunda yaklaşık 25 bin kişinin kışı konteynerlerde geçireceğini belirten CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “Yapımı planlanan 82 bin 104 konut, 30 bin 310 köy evi olmak üzere, toplamda 112 bin 414 konut yapılacak. Bu yıl sonuna kadar 9.800 adet deprem konutunun teslim edilmesi planlanıyor. Yani kış ayının gelmesine rağmen toplam ihtiyacın yüzde onu bile karşılanmamış olacak” dedi.

Çevre ve yol sorunlarının giderilmemesi nedeniyle esnafın mağdur olduğunu söyleyen Öztunç, işyerleri ve konteynerlerde lavabo sorununun sürdüğüne değindi. Uyarılara rağmen fay hattına yapılan Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nin kullanılmaz durumda olduğunu belirten Öztunç, “Depremle beraber daha da artan hastane, sağlık personeli ihtiyacına rağmen acil durum hastanesinin ihalesi bile henüz yapılamadı. Şu anda şehrin tüm yükünü çeken Yörük Selim Devlet Hastanesi’nde adeta iğne atsan yere düşmüyor ve doktorlar günlük binlerce hastaya bakmak zorunda kalıyor. 30 yıl öncesine döndü sistem” ifadelerini kullandı.

(Av. Cihat Açıkalın)

HUKUKİ BOYUT: ÖZEL DÜZENLEME YAPILMALI

Depremde evlerini ve yakınlarını kaybedenlerin en temel sorunlarından birisi de hukuki sürecin ağır işlemesi. Dokuz ay geçmesine karşın birçok davanın açılamadığına dikkat çeken Hatay Barosu Başkanı Av. H. Cihat Açıkalın, sürecin hızlı ve adil biçimde işlemesinin en temel ihtiyaçlardan birisi olduğunu söyledi. Bu konuda gerek idari yargılamalar bakımından İdari Yargılama Kanunu'na, gerek ceza yargılamaları bakımından Ceza Mahkemeleri Kanunu'na ek maddeler konulması gerektiğini belirten Av. Açıkalın, diğer önemli konunun da “Şehrin yeni imar planı hazırlanırken hukuk çevrelerinin görüşlerinin dikkate alınması ve zemin etütlerinin yapılması” olduğunu ifade etti.

Başta enkaz kaldırma işlemleri olmak üzere ekolojinin korunması ve halk sağlığı açısından bilimsel çalışmaların mutlaka dikkate alınması gerektiğini anımsatan Av. Açıkalın, “Yeni imar hazırlanmadan verilecek inşaat izinleri büyük bir risk oluşturur” diyerek belediyelere sorumlu davranmaları çağrısında bulundu.