Mersin’de sosyal afet uyarısı
Kahramanmaraş merkezli depremleri ciddi şekilde hisseden Mersin'de yaklaşık 100 bin depremzedenin ihtiyacı Mezitli Belediyesi tarafından karşılanıyor. Deprem sonrası yaşanan göçe dikkat çeken Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan sıkıntıları Cumhuriyet’e anlattı.
Çağdaş BayraktarKahramanmaraş merkezli depremlerin dolaylı olarak en çok etkilediği şehirlerden biri Mersin oldu. Suriyeli sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı Mersin’e gelen 440 binden fazla depremzedenin yaklaşık 100 bininin ihtiyacı Mezitli Belediyesi tarafından karşılanıyor. Depremler şehirde yıkım yaratmasa da Kahramanmaraş’taki depremleri ve Hatay’daki 6.4’lük sarsıntıyı ciddi şekilde hisseden Mersin’de halkın ve depremzelerin bir kısmı Büyükşehir, Mezitli ve Yenişehir belediyelerinin gösterdiği yerlerde bir kısmı ise sokaklarda, arabalarda ve çadırlarda yaşıyor. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan sıkıntıları Cumhuriyet’e anlattı.
Tarhan, belediyenin depremin ardından ilk adımlarına yönelik, “Özellikle Hatay civarındaki depremzedeler ilk günden itibaren Mersin’e geldi. Gönüllü evleri, semt pazarları, kadın üretici pazarları ve belediye tesisleri açık tutularak deprem korkusu yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Depremzedelere; oyuncak, gıda, hijyen, elbise, battaniye gibi farklı kalemlerde dağıtımlar yapılıyor. Bunun dışında belirli noktalarda çorba, su, çay ve tuvalet gibi ihtiyaçlar da giderilmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘KÂĞIT ÜZERİNDE OLMUYOR’
“Depremzede ve sığınmacı yoğunluğu ile bu durum sürdürülebilir mi” sorusuna Tarhan, “Elimizden geleni yapıyoruz ama bu durum sürdürülebilir değil. Hem ekonomik hem de sosyal açıdan zorlanıyoruz. ‘Sosyal afet’ yaşanan Mersin’in de afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor” yanıtını verdi. Tarhan şöyle konuştu: “Öncelikle bazı verileri paylaşmakta fayda var. Mezitli depremden önce de sosyoekonomik seviyesi, başta doğrudan denize girilebilmesi ve birçok özelliği açısından çekim merkezi yaratıyordu. Mezitli’nin kendi nüfusu 220 bin. İlaveten kayıtlı 80 bin sığınmacı var.
Depremzedeler için de 20 bin hanelik talebi karşıladık. Her hanede 4 kişi olsa yaklaşık 80 bin eder. Bununla beraber bize resmi başvuruda bulunmadan burada bulunan yakınlarına gelen depremzedeler de var. 400 bine yaklaşmış bir nüfustan bahsediyoruz. Bizim kendi nüfusumuz zaten doğal sınırımızdı. Merkezi idare bize depremzede için yerleşik konteyner alanı yapmayacaksınız diyor. Ancak kâğıt üzerinde gitsin demekle de olmuyor.”
‘ÇADIR KURMAYIN DEDİLER’
Başkan Tarhan, sorunların başlıca kaynağı olarak acil eylem planı olmamasına işaret etti. Tarhan, “Biz de özeleştiri yapıyoruz. Süreç birbirini tamamlayan bütüncül politikalarla yönetilmiyor. Örneğin bir yandan depremzedeler kalıcı olmasın, ‘Çadır bile kurmayın, deprem bölgelerine konteyner yapacağız’ deniyor, öte yandan depremzedelere bir yıllık kira ve fatura desteği verileceği açıklanıyor. Ne kadar süre öngörülüyor belirsiz” diye konuştu. Nüfusu kentte olan yurttaşlar için devletten destek alabildiklerini belirten Tarhan, “Ancak nüfusu burada olmayan yurttaşların ihtiyacı yalnızca konaklama olmadığından büyük bir sorun olur. Sıcağı sıcağına konuşulmayan konular da konuşulmaya başlanacak, başlandı da” dedi.
İŞSIZLIK SORUNU
En büyük sorunun iş konusu olduğuna işaret eden Başkan Tarhan şu ifadeleri kullandı: “İnsanlar işinden ve sermayesinden oldu. Şu an Mersin’in kötü mahallelerinde kira 10 bin lira oldu, Mezitli’de 10 bin liraya bile kiralık ev kalmadı. Bize iş talepleri gelmeye başladı. Ev kiralamak isteyen kişilerin masrafının yüzde 50’si devlet tarafından karşılanacak. İşi yoksa geri kalanını nasıl verecek? Belediyelerin bu konuda gücü sınırlı. Bütüncül bir devlet politikası oluşturulmalı. Geçici sürenin ne kadar olacağı belirsiz.”
‘EN İYİ SINAVI VATANDAŞ VERDİ
Deprem sürecinde en başarılı kesimin “vatandaşlar” olduğunu vurgulayan Mezitli Belediye Başkanı, merkezi idarenin sınıfta kaldığını söyledi. Neşet Tarhan, “Yerel yönetimler çaba gösteriyor. İş insanı ve sivil toplum kuruluşlarından destek ise vatandaşlar kadar olmadı. Bürokratik hantallık burada da hâkim. Mühürlenen ve hasar tespiti yapılacak üç bina için bile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ruhsat almak için valiliği araya sokmamıza rağmen yaklaşık üç gün bekledik. Hükümetin bürokratik işlemleri hızlandırması ve vatandaşa güven vermesi gerekiyor. Önünü göremeyen vatandaşta gerginlik ve sinir artıyor. Vatandaşımız iyi niyetli ve sabırlı davranmaya çalışıyor ama sabrın sınırı var. Gördüğüm kadarıyla bu sabır taşıyor” ifadelerini kullandı. Göçe doğrudan karşı olmanın mantıklı olmadığını belirten Tarhan, “Ancak gelen insanların bulundukları ülkelerin hukuk kurallarına, yasalarına ve yaşam tarzına uygun davranması gerekir” dedi.