Menzilci hâkim FETÖ borsasından çıktı

“Devletin yargısı ve polisi, halen Fethullahçı Terör Örgütü'ne üye olmakla ve örgütü finanse etmekle suçlanan bir iş insanı ile işbirliği yapıp başka bir tarikatın müridi olan görevdeki bir yargı mensubuna suçüstü yapmak durumuna düşmüştü. Evet, çok acıydı!”

15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ’nün başka örgütlere tutunarak nasıl sistem içinde kaldığını ve başta Menzil olmak üzere başka tarikatların devlet kurumlarında nasıl palazlandığını anlatan kitap, FETÖ ile mücadelenin ne durumda olduğuna dair de önemli ipuçları veriyor.

Kitaptaki en dikkat çekici iddialardan birisi; Menzil cemaatine bağlı yargı mensuplarının FETÖ kapsamındaki tutuklamalara rüşvet karşılığında müdahale etmesi ve yargı kararlarını değiştirmesi. Kitapta Menzil’e bağlı Hakim Hasan Akdemir’in Fİ Yapı’nın patronu Fikret İnan’ı para karşılığı tahliye ettirdiği, Yargı ve Emniyetin de Hakim Akdemir’i suçüstü yakalamak için FETÖ üyesi olmak ve örgütü finanse etmekle suçlanan bir iş insanı ile işbirliği yaptığı anlatılıyor.

Hâkimle avukat arasında akılalmaz diyalog!

İddialara göre Fİ Yapı inşaat şirketinin patronu Fikret İnan, FETÖ’nün finans ayağı kapsamında gözaltına alınıp sorgulanır. Savcı tutuklanma talebinde bulunur, sorguya ara veren Hakim Hasan Akdemir, odasında Fikret İnan’ın avukatı Halil Canbolat’a “Fikret İnan’ın FETÖ’cü olmadığını ve serbest kalacağını” garantisini verir. Hukuk dışı diyalog ve teminata rağmen İnan, “Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanun”, “Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarından tutuklanır. Bunun üzerine avukat Halil Canbolat, Hakim Akdemir’in odasına tekrar gider ve “hani tutuklamayacaktınız” diye sorar, Akdemir’in yanıtı yine şok edicidir: “Polis ve Savcı 15 gün içinde yeni delil sunacak, eğer olmazsa bizzat ben bırakacağım.”

FETÖ borsası: “Fikret’i bizden başka kimse çıkaramaz”

Cezaevine konan İnan’ın avukatlarının itirazları kabul edilmez. Ve sonra bir gün Serap Bindal adlı bir avukat İnan’ın avukatlarından Nihat Eşref Dargı’nın yanına gelir ve şu sözleri söyler: “Fikret’i bizden başka kimse çıkaramaz. Siz istediğiniz yere itirazınızı düşürün, gerisini bize bırakın”.

2 milyon 100 bin TL!

İddiaya göre Hakim Hasan Akdemir, tutukladığı Fikret İnan’ı cezaevinden çıkarmak için 2 milyon 100 bin TL ister. Paranın bir bölümünü de “aracı” Av. Serap Bindal alacaktır. Bu görüşmeden yaklaşık üç ay sonra AKFA Holding soruşturması kapsamında şüphelilere aylık tutukluluk incelemesi yapılır. Savcılık, soruşturma kapsamında tutuklanan 7 şüphelinin adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini, diğer şüphelilerin tutukluluklarının devamını talep eder. İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliği, sadece tahliye talep edilen 7 kişiyi değil, “Tutuklulukları devam etsin” denen 4 kişiyi daha tahliye eder. Bu kişilerden birisi de Fikret İnan’dır...

“Misafirinizi gidin Silivri’den alın”

Tahliye kararı üzerine Serap Bindal, Fikret İnan’ın avukatına “Misafirinizi gidin Silivri’den alın” haberini yollar ve aynı gece Fikret İnan cezaevinden çıkar. Birkaç gün sonra Serap Bindal bu kez Avukat Dargı’nın ofisine gider ve “tahliye hizmetlerinden ötürü”(!) Hakim Akdemir’in 1 milyon Dolar (o zamanki kurla 3,5 milyon TL) istediğini, aracı olarak kendisinin bunu 2 milyon TL’ye indirdiğini söyler.
Bununla yetinmeyen Bindal, Hakim Akdemir’e ait bir ses kaydını da Avukat Dargı’ya dinletir:

“Bizim yumurtalar nerede kaldı”

“Bizim yumurtalar nerede kaldı, bir ay oldu neden ödenmedi?” FETÖ’cülükle suçlanan Fikret İnan, parayı ödememesi durumunda tekrar tutuklanmakla tehdit edilir. Bunu duyan İnan, önce “Ben kimseye para vermem. benim böyle verecek bir param yok, ne suçum var ise evimde bekliyorum, gelsin tutuklansınlar” tepkisini verir, ama endişelenir. Bazı gelişmelerden yeniden tutuklanacağı çıkarımını yapar ve avukatlarından Halil Canpolat’a “Halil Bey, bu adam bizim peşimizi bırakmayacak, beni tekrar hapse attıracak. Git bu adamla görüş, bir para verelim ve bu adamdan kurtulalım” der.

FETÖ şüphelisi ile işbirliği

Para koparma işinin sonu gelmez. Bu arada Hasan Akdemir terfi alır, Sulh Ceza Hakimliğinden Ağır Ceza Başkanlığına atanır. Bunalan İnan, Akdemir hakkında HSK’ye suç duyurusunda bulunur. Bunun üzerine HSK ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının bilgisi dahilinde İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, FETÖ üyesi olmak ve FETÖ’ye finans kaynağı sağlamak suçlarından hakkında dava bulunan Fikret İnan ile işbirliği yapılır. Fikret İnan, üzerine konan ses kayıt cihazları ile Hakim Hasan Akdemir ile görüşür ve çok kısa süre sonra da Hakim Hasan Akdemir ile Avukat Serap Dalyan suçüstü yapılarak gözaltına alınır.

FETÖ şüphelisi Fikret İnan, Hâkim Hasan Akdemir'e parayı verdikten 4 dakika sonra odadan ayrıldı. Polisler, İnan çıktıktan kısa süre sonrabaskın yaptı.

“Ben Robin Hood’um, zenginden fakire veriyorum”

Hakim Akdemir ifadesinde suçlamaları kabul etmez ama Menzil cemaati mensuplarına yardımda bulunduğunu, “Ben Robin Hood’um, zenginden fakire veriyorum. Bizim cemaatimiz bu tür iyi işler yapıyor” diyerek açıklar. Hakim Akdemir, “Rüşvet almak, gerçeğe aykırı bilirkişi suçuna azmettirmek, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs, görevi kötüye kullanma suçlamaları sebebiyle tutuklandı. Fikret İnan’ın ise AKFA Holding ile ilgili tamamlanan FETÖ/PYD soruşturma kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından 10 yıl 6 aydan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Pehlivan ve Terkoğlu Metastaz’ı yazma sebeplerini: “Çöküş”ü anlatıyoruz, ancak bu kitabı yeniden kuruluş için yazdık. Cumhuriyet’e borcumuz var, biz borç ödüyoruz” diye açıklıyor.